Sevgili okurlarım, Türkiye'de aylardan beri, İstanbul'da ise iki günden bu yana CHP İstanbul İl Başkanlığı binası önünde sergilenen olayları hep birlikte izliyoruz.

Utanarak ve yüzümüz kızararak...

Hadise, geçtiğimiz mart ayında Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla başladı ve sürüp gidiyor. Daha da gidecek...

Bundan sonra da nice yüz kızartıcı hukuk ihlallerine tanık olacağız, utanacağız... Çünkü iktidarın yarattığı bu akıl almaz sahneler henüz başlangıç aşamasında.

Amaç şimdi daha iyi anlaşılıyor.

CHP'yi ele geçirip yok etmek ve böylece iktidar oyununu dikensiz bir gül bahçesinde sürdürmek.

★★★

Mahkemeden almayı başardıkları kayyum kararına dikkat ediniz. Adli tatil bitiyor ve hemen ertesi gün İstanbul il örgütünün başına jet hızıyla bir kayyum getiriliyor.

Gürsel Tekin!

Böylesine önemli bir kararı alan, tek hâkimden oluşan bir asliye hukuku mahkemesi! Tam da AKP'nin istediği bir karar.

Demek ki bu tek kişilik mahkeme sonsuz yetkilerle donatılmış, partilerin ve memleketin kaderiyle oynama, ülke siyasetine yön verme hak ve yetkisine bile sahipmiş!

Bu olanların bir numaralı sorumlusu ne yazık ki Kemal Kılıçdaroğlu.

Siyasette kıyametler koparken günümüzde bile ağzını bıçak açmayan, şu veya bu doğrultuda hiçbir şey söylemeyen, sessizliğini ısrarla koruyan ve yarattığı bu esere (!) sahip çıkamayan Kılıçdaroğlu.

İkincisi ise günümüzün jet kahramanı olarak Tayyipgiller iktidarı tarafından piyasaya sürülen Gürsel Tekin.

★★★

Bunlar bir ekipti...

Son kurultayı Özgür Özel'e karşı kaybetmişlerdi. Demek ki o tarihten bu yana kinlerini içlerinde saklamışlar ve harekete geçecekleri günü beklemişler...

Ve o gün şimdi gelmiş!

Şu manzaraya bakın siz...

İstanbul'daki CHP il örgütü binası Pazar akşamı erken saatlerde polis kuşatmasına alındı. Protestolar ve çatışmalar sabaha kadar sürdü.

Her kesimden milyonlarca insanımız dün sabah neler olacağını merakla bekliyordu.

Yüzlerce polis tarafından kuşatma altına alınmış bir il örgütü binası...

Binanın çevresinde polis tarafından kuşatılmış binlerce vatandaş...

Ve Gürsel Bey, yanında iki adet yedek kayyumla birlikte, saatler süren bekleyişten sonra gelip kendisini bekleyenleri (!) onurlandırıyor.

★★★

Sevgili okurlarım şu olanlara bakın lütfen, mahkeme tarafından tam yetkiyle atanmış olan kayyum Gürsel Tekin parti binasına giremedi ve kapının önünde makam aracında beklemeyi sürdürdü.

Kendisini her aşamada devletin yüzlerce polisi koruyordu.

İktidara sığınmış, iktidarın koruması altına girmişti.