Hangisi haklı, hangisi suçlu

Sevgili okurlarım, dünyayı karıştıran ve on binlerce masum insanın ölümüne neden olan kanlı savaşın dün tam birinci yıldönümü idi.

Şimdi 7 Ekim 2023 gününe dönün, gözlerinizi kapayıp biraz düşünün...

O gün ortalıkta savaş, katliam, vahşet vesaire yok.

İsrail'de bir grup insan bir festival kutlamasında.

Masum insanlar. Kadınlar, çocuklar...

Dans edip eğlenen insanlar bir anda Hamas'ın baskınına uğruyor ve işin acı sonunu hepimiz biliyoruz. Hamas bazılarını öldürüyor, bazılarını rehin alıp kaçırıyor.

Arapları affetmeyen İsrail tepkisini derhal koyuyor ve kaçınılmaz savaş başlıyor.

Bu katliam dün tam birinci yılını doldurdu ve aynen sürüp gidiyor.

Türkiye'de ise bu süreçte farklı gelişmelere tanık oluyoruz...

Şimdi bizim cumhurbaşkanı tarafından yeni bir uygulama başlatıldı.

"İsrail'in boy hedefi biziz. Müslümanlara karşı savaşan Yahudiler Türkiye'ye saldıracak. Ona göre hazırlıklı olmalıyız..."

Bu sözleri her yerde ve özellikle Meclis kürsüsünde her fırsatta dillendiren Recep Tayyip'in ta kendisi.

Başka bir deyişle kendisi cumhurbaşkanı!

Memleketin her kararından, her saniyesinden sorumlu olan şahıs.

O kadar ki ağzından çıkan bu sözlerini pekiştirmek için İsrail ile Türkiye'nin kilometre olarak uzaklığını bile vurguluyor.

Kesin bir Hizbullah ve Hamas yandaşı...

Yani Arap hayranı.

Bir konuşmasında o örgütleri bizim Kuvayi Milliye'ye benzetmişliği bile oldu.

Bunları ağzından kaçırırken bir gerçek ortaya çıkıyor:

Tarih bilgisi sıfır.

Eğer bilerek yapmıyorsa, bildiğini zannettiklerinden çoğunu yanlış biliyor ve millete öyle aktarıyor.

Sevgili okurlarım, bir cumhurbaşkanı bunu yapar mı, yaparsa saygı görür mü

Türkiye İsrail'in boy hedefi imiş, sınırlarımızdan içeri girebilirmiş, bizi de (herhalde füzeleriyle olsa gerek) vurabilirmiş!

Bunlar komik iddialardır.

Sıkar mı avuç içi kadar, 10 milyonluk İsrail'in Türkiye'yi vurması, girmesi, taciz etmesi, sıkar mı!

Size yakın tarihimizden bir örnek vereyim.

1940'lı yıllarda İkinci Dünya Savaşı bütün hızıyla sürüp giderken Hitler'in orduları Trakya'da sınırlarımıza dayanmıştı. Yunanistan ve Bulgaristan'ı işgal eden Hitler ordularının sınırlarımızdan içeriye girmesi an meselesi idi.