Gündem değiştirmenin ustaları

Sevgili okurlarım, bu iktidarın üzerimizde her gün oynamakta olduğu muhteşem bir oyun var ki, karşısında şapka çıkarmak gerekir!

Nedir o

Beyin yıkamak ve gündem değiştirmek.

Doğrusunu isterseniz ellerine geçirdikleri o muazzam medya gücünü çok iyi kullanmayı biliyorlar.

Bizim sesimiz onlar kadar gür çıkmıyor.

Karşımızda dini imanı ve camileri bile kullanıp toplumu kandırma konusunun gerçekten ustası olan bir iktidar var.

Sadece medya gücü olsa dert olmazdı...

Yasama, yargı ve yürütme dahil devletin her erkini, her aşamasını ele geçirdiklerini de itiraf etmek zorunda kalıyoruz.

-Bütün devlet yönetimi.

-Askeriye.

-Temeli kaymakamlar ve valilerden oluşan mülki idare...

-Ve yargı.

Ötekileri bırakıyorum bir yana, sadece yargının durumuna bakalım.

A'dan Z'ye her konuda cumhurbaşkanı ile iktidara bağımlı kılınan bir büyük kurum. Devletin temeli...

Böyle bir yargıya nasıl güveneceksiniz!

Nitekim vatandaş da güvenmiyor ve kendi işini kendisi sokaklarda çözmeye kalkışıyor.

Dış ilişkilerde afra tafranın, hava basmanın (!), poz attırmanın yaratacağı tablo derseniz, işin bu boyutu da asla unutulmuyor.

Beyefendi şimdi ABD gezisinde, oradan hava atıyor.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yıllık toplantıya katılmaya gitti.

Dünyanın bütün devlet ve hükümet başkanları şimdi New York'ta ve o kürsüde hepsi birer konuşma yapacak...

Ve bizim iktidarın elindeki medya gücünün palavraları hemen başlayacak. (Bazıları başladı bile!)

"Erdoğan'ın konuşması bütün dünyada büyük takdir topladı!.."

"Erdoğan dünya devlerini uyardı, bakın sakın haaa şunları yapmayın!.."

"Dünya liderleri Erdoğan'la bire bir görüşebilme kuyruğunda bekleşiyor!.."

Bir veya iki gün daha bekleyin, bu yayınların aynen gerçekleştiğini hep birlikte göreceğiz.

Ya da şöyle haberler...

"Erdoğan Rusya ile Ukrayna arasında arabuluculuk yaptı, dünyayı açlıktan kurtaran lider oldu!.."

"Biden Erdoğan'ın dünyanın sayılı liderlerinden biri olduğunu ve Türkiye'ye sonsuza kadar güvendiğini bildirdi!.."

"New York'ta Türk dünyasının rüzgarları esiyor!.."

Bu iktidarın ele geçirdiği medya gücü gerçekten önemlidir...

Medya yeterince bilinçli olmayan kafaları etkiler ve iktidara doğru yönlendirir.

Nazi Almanya'sının Propaganda Bakanı Goebbels'in (Göbels okunur) yıllar önce Hitler ve Nazi Partisi adına yaptığı da aynen bu idi.

Yalan yazdırmak, yalan söylemek.

Destekçilerine hitaben kapalı kapılar ardında sık sık kullandığı meşhur bir sözü vardı:

"Halkı kandırmak için sürekli yalan söyleyin. Yalan söylemekten korkmayın..."