Sevgili okurlarım, Ankara'da yaşayan biri olarak gelmiş geçmiş bütün seçimlerde oyumu CHP'ye verdim. Yerel seçimler dahil...
Sadece bununla da yetinmedim, gerek özel yaşamımda ve gerekse yazılarımda onlara sürekli olarak arka çıktım.
Fakat son zamanlarda sayın iktidarımız tarafından ortaya çıkarılan bazı acı gerçekler beni ve sanırım CHP'ye oy veren büyük kesimleri üzdü, hayal kırıklığına uğrattı.
Şimdi, aradan yıllar geçtikten sonra hatamı anlıyorum ama ne yazık ki iş işten geçmiş durumda.
Ne demiş atalarımız, son pişmanlık fayda vermez. Doğru söylemişler.
Meğer her fırsatta destek verdiğim bu CHP'li belediyeler bir sürü kepazelik yuvası imiş, bilemezdim ki...
Örneğin bunların bize seçimlerden önce başarıyla yutturduğu anlı şanlı başkanlarının meğerse bir sürü ahlaksızlığı, yolsuzluğu varmış.
Vay anasını sayın seyirciler...
Gerçekler şimdi tek tek ortaya çıkıyor.
Her yol bunlarda imiş...
-Şaibeli ihaleler.
-İhaleye fesat karıştırmak.
-Kişileri ve şirketleri haraca bağlamak.
-Adamına göre muamele.
-Torpil vaziyetleri...
-Ve rüşvet almak.
Ne ararsanız var bu CHP takımında.
Şimdi bütün marifetleri adım adım ortaya çıkarılıyor, daha da niceleri çıkacak.
Bunların arasında yer alan (ismini şimdilik vermiyorum) bir belediye başkanı bana da kazık attı.
Bir yakınımla birlikte orta halli bir ihaleye teklif sunmuştuk. En ucuz teklifi verdik ve kazandık.
Ancak bu herifler doymak bilmiyordu. Önce bizden 500 bin dolar haraç ve bir de başkanın bir yakını için konut istediler. Aksi takdirde paramızı ödemeyeceklerini açıkça söylediler.
Neyse, konuyu daha fazla uzatmak istemiyorum. Ötesini size daha sonra anlatırım.
Bunların partisine bugüne kadar verdiğim bütün oyları haram ediyorum. Hayrını görmesinler.
Bu hırsızların tamamı tutuklansın, hapishanelerde daha nice uzun yıllar hep birlikte sürünsünler inşallah. Amin.
Bence şimdi tutuklanma sırası Mansur'a geliyor.
Şu söylediklerim Ekrem İmamoğlu, Zeydan Karalar, Muhittin Böcek, Ahmet Özer, Abdurrahman Tutdere ve irili ufaklı bütün CHP'li başkanlarla birlikte yönetim kadrolarına da ders olsun, tamam mı...
Karşımızdaki tablo çok vahim...
Üstelik bu sürecin içerisinde bir de AKP'li belediyeler var.
İtiraf edeyim ki, bu belediyeler piyasasını yakından izleyen bir gazeteci olarak şunu da çok yakından görmeye başladım. Biz eskiden bunların farkında değildik.
Bugüne kadar herhangi bir AKP'li belediyenin ve başkanlarının herhangi bir pisliğe bulaştığını ne gördük, ne de duyduk.
Örneğin Trabzon, Samsun, Erzurum, Malatya, Konya, Kocaeli vesaire bütün büyükşehir belediyeleri ve yine irili ufaklı diğerleri...
Şimdi size soruyorum, bunlardan herhangi birinden olumsuz bir bilgi aldınız mı