Devlet Bey konuştu, Recep Bey nerede
Sevgili okurlarım, haftalar geçti ve biz hâlâ Devlet Bey tarafından yapılan çağrıyı konuşuyoruz.
Her kafadan bir ses çıkıyor.
Bu çağrıyı bazılarımız sanırım anladı ama çoğunluk anlamadı.
Bir DEM heyeti İmralı'ya gidip orada Apo ile görüşsün!
Bakalım İmralı'da yatmakta olan şahıs terörün durdurulması konusunda neler diyecek!..
Devlet Bey'in istediği şu:
Apo desin ki terör olayları artık durdurulsun ve silahlar imha edilsin.
Peki ama bu iş o kadar basit mi!
Onun yatmakta olduğu İmralı'ya birkaç kişiden oluşan bir heyet gönderip kendisine rica etsinler.
Önerileri herhalde şu olur:
"Başkanım sen örgüte bir talimat ver, bu istekler aynen yerine getirilsin. Kürtçülüğü, silahlı eylemleri falan bir yana bırakıp artık unutalım."
Bu sözleri duyan Apo herhalde soracaktır:
"İyi de Recep Bey bu konuda ne düşünüyor, düne kadar ağzından bir tek cümle bile çıkmadı. Siz duydunuz mu"
Apo ile DEM arasında yapılan görüşme doğal olarak banda alınacak ve yetkililer tarafından noktasına virgülüne kadar değerlendirilecek.
Bant çözümleri Ankara'da ilgili makamlara gönderilecek.
Ancak bu konuda da dikkate alınması gereken önemli sorular var:
Devlet Bey bu öneriyi gündeme getirdikten sonra Recep Bey ağzını açıp bir tek cümle bile söylemedi.
Niçin
Onay verse herhalde şöyle derdi:
Koalisyon ortağımın, en büyük destekçimin sözlerine ben de katılıyorum. Devlet Bey'in bu konuyu o görüşmede çözme ihtimali yüksektir. DEM gitsin ve konuşsun, ne derse desteğimiz arkasındadır."
Ancak bu konuda akıllara başka bir soru daha geliyor...
Recep Bey bu konuda sessizliğini acaba niçin koruyor
DEM'in Apo'ya gidip kendisinden istenenleri kendi çapında pazarlık konusu yapmasına acaba karşı mı
Öyle ya, karşı olmasa konuşurdu!
Çok ilginçtir ve hem de tuhaftır, uçan kuşlar konusunda bile sürekli nutuk atan, her konuda ahkâm kesen bir cumhurbaşkanı böylesine önemli bir konuda sessiz kalmayı yeğliyor!
Bu nasıl iştir
Hayır, bence bu işin içinde bir bit yeniği var.
İşin ilginç yanı, Devlet Bahçeli bu kadarla da yetinmedi ve söylediklerini kanıtlamak için geometri kurallarına başvurdu.
Siyasette ya da terörle mücadele konusunda cebirli geometrili söylemlere dün ilk kez onun ağzından, onun sayesinde tanık olduk.
"Çağrımızın arkasında duruyoruz. İki nokta arasındaki en kısa çizgi bir doğru parçasıdır. İmralı A noktası, DEM ise B noktasıdır. Bu iki nokta arasında doğrudan irtibat sağlanmalıdır..."
Böylesine muhteşem bir buluşla matematik bilimine yapmış olduğu katkı nedeniyle kendisine teşekkür borçluyuz!..