Devlet Bahçeli-Özgür Özel ikilisi

SEVGİLİ okurlarım, şu siyaset sahnelerinde her gün neler sergileniyor, hem de hepimizin gözleri önünde!..

Bunları izlememek mümkün değil.

Bazen şaşırıyoruz, bazen kızıyor veya gülüyoruz.

Ama iş ciddi.

Öyle sahnelere tanık oluyoruz ki ne diyeceğimizi bilemiyoruz.

Bundan iki gün önce tanık olduğumuz bir sahneyi lütfen anımsayın... Meclis'in yeni dönem açılış resepsiyonu.

Devlet Bahçeli ile Özgür Özel yan yana geliyor...

Ve Bahçeli, Özgür Bey'e bir 'baba nasihati' veriyor.

Hem de herkesin içinde ve kameraların önünde...

Sabah partisinin grup toplantısında en ağır sözlerle eleştirdiği, veryansın ettiği Özgür Özel'e bakınız (mealen) ne diyor!

"Sen benim o sözlerimden alınma. Bunlar siyasetin gereği olarak bazen söylenir. Üzülmüyorsun değil mi"

Özgür Özel ise kibarca yanıt veriyor:

"Olur mu efendim, herkes istediğini söyler. Önemli olan saygı ve sevginin olmasıdır..."

Devlet Bahçeli o sözleriyle aslında gerçek yüzünü açığa vurmuş oldu.

Kendisiyle yıllar önce bir veya iki kez birlikte olup söyleşi yapmıştım ama kamuoyundan ısrarla gizlediği gerçek kişiliğini de kendimce keşfetmiştim!

Esprili, hoşgörü sahibi, hatta şakacı biri.

Peki böyle biri nasıl oluyor da siyaset kürsülerine tırmandığında kişiliği ve tavırları 180 derece değişebiliyor.

Sert, gaddar, tehdit edici, korkutucu bir kişilik yapısına bürünebiliyor...

O halde sorayım:

Devlet Bahçeli siyaset sahnesinde tiyatro mu oynuyor..

Bir yanda yumuşak, hoşgörülü bir parti lideri, öbür yanda ise sert, gaddar, korkutucu ve Recep Tayyip'in stepnesi olmayı içine sindirmiş bir siyasetçi.

Hangisi

Şimdi gelelim Özgür Özel'e...

31 Mart yerel seçimlerinde Recep Tayyip'i hezimete uğratan siyasi lider.

Çok büyük başarı elde etti ama dikkat etsin, işin çok daha zor bölümü bundan sonra başlayacak.

Kendi partisinde bile cicim ayları bitmek üzere.

Her kafadan bir ses çıkıyor.

Çoğu açığa çıkmasa bile partide Özgürcüler, Ekremciler, Mansurcular adıyla gruplar oluşuyor.

Bunlara Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eklemek gerekiyor.

Recep Tayyip 31 Mart seçimlerinde uğradığı hezimetin verdiği acıları henüz unutabilmiş değil.

Bir kamuflaj elbisesi olarak, tehditlerinden zaman buldukça yeni bir kavramı siyaset piyasasına sürdü.

Normalleşme!

Başka bir deyişle CHP'ye çağrıda bulunuyor:

"Ortalığı biraz yumuşatalım!"

Kendi çıkarlarını, belki de kurtuluşunu yumuşamada görüyor.

Oysa ortalığı geren kendisi.