Sevgili okurlarım, tam da göbeğinde yaşadığımız bu acayip süreç günün birinde hiç kimsenin beklemediği bir biçimde başlatılmıştı.
Devlet Bahçeli o gün Meclis'e geldiğinde, yakın gelecekte neler olacağını hiç kimse düşünemezdi.
Durup dururken partisinin grup toplantısında "Keşke Abdullah Öcalan da buraya gelse DEM Grubunda konuşma yapabilse" gibi lâflar etti.
Herkes şaşırmıştı ama iş bununla bitmeyecekti.
eşitli zamanlarda Apo'dan "PKK'nın kurucu önderi Apo" diye söz etti.
Sonracığıma efendim tiyatronun sahnesi Irak Süleymaniye'de kuruldu. 30 PKK militanı silahlarını yaktı, PKK isimli örgüt kendini sözüm ona feshetti, artık Türkiye'de eylem yapmayacağını açıkladı falan filan...
Ama dahası var, Meclis'te bir komisyon kurdular. Ne işe yarayacağı belli olmayan bu komisyon, şimdi işin yasal boyutlarını ele alıp kanunlaşması için Meclis'e sevk edecekmiş.
DEM'in 'İmralı heyeti' Recep Tayyip'i önceki gün Saray'da ziyaret edip görüştü. Heyet yakında İmralı'ya gidecek, olanları Apo'ya arz edecekmiş.
Neler olduğunu hep birlikte göreceğiz. Bakalım "PKK'nın kurucu önderi" şimdi bu aşamada ne diyecek, neler isteyecek.
★★★
Tahmin ediyorum ki, bu kritik günlerde Devlet Bahçeli'nin Recep Tayyip'le arasına kara kedi girdi. Devlet Bey 29 Ekim'de Anıtkabir'e gitmedi, aynı gece sarayda verilen resepsiyona katılmadı.
Bu kara kedi konusunda ilk söylentiler KKTC'de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında çıktı.Tayyipgillerin adayı kazanamayınca
Bahçeli tavır koydu, KKTC'nin 82. vilayetimiz olarak Türkiye'ye ilhak edilmesi gerektiğini söyledi. O sırada Recep Tayyip ise seçimi kazanan muhalefet adayına kutlama mesajı gönderiyordu.
Anlaşıldığı kadarıyla küçük ortak büyüğüne küs! Ama bunların küslüğü uzun sürmez... ünkü birbirlerine göbekten bağlılar. Biri olmazsa ötekinin hiçbir ağırlığı kalmaz.
Her ikisi de işlerine baksın, Apo'dan gelecek olumlu yanıtları bekleyedursun, İmralı'nın isteği doğrultusunda kararları birlikte, kardeşçe ve dostça alsınlar, anayasayı ona göre değiştirsinler!
Zira MHP olmazsa AKP iyot gibi açıkta kalır. Yanağından makas alırlar!
Bu işi yine Devlet Bey, çözer, günün birinde bir bakarız ki hiç beklenmeyen bir biçimde İmralı'ya gidivermiş. Aynen o gün Meclis toplantısına gidivermesi gibi!
Devlet içinde Bilal!Sevgili okurlarım gün geçmiyor ki karşımıza devlet yönetimine ilişkin birtakım sürprizler çıkıyor olmasın!
Örneğin Recep Tayyip'in dış gezilerinde, ekranda haberlerini izlerken görüyoruz. Beyefendi yabancı devlet adamlarıyla görüşürken, en gizli toplantılarda bile yanında genç bir kadın var.
Kim o
Beyefendinin özel tercümanı!
Bu gibi dış gezilerde ya da Türkiye'de başka devlet adamlarıyla yapılan toplantılarda çoğu zaman devlet sırları gündeme gelir, masaya yatırılır ve pazarlıklar söz konusu olur.
Bunların iktidarına kadar Türk Devleti'nde önemli ve ciddi bir uygulama vardı.
Tercümanlık görevini Dışişleri Bakanlığı, başka bir deyişle devlet görevlileri yapardı.
Şimdi ben merak ediyorum ve soruyorum...
Recep Bey'in yabancılarla yaptığı en üst düzey toplantılarda tercümanlık yapan, her dış gezide karşımıza çıkan o hanım kimdir Bir devlet görevlisi midir
Devletin en gizli sırları kendisine nasıl emanet edilmektedir

8