Ben olsam bunu yapmazdım
Sevgili okurlarım Türkiye'de gerçekten 'acayip' olaylara tanık oluyoruz...
Son zamanlara kadar hiç bilmediğimiz, duymadığımız ve ummadığımız bir takım gelişmeler karşımıza çıkarılıyor.
Başka çare yok, biz de bunları şaşkınlık içerisinde hayretle izlemeye devam ediyoruz...
Ve daha da çok uzun süre izleyeceğimiz anlaşılıyor. Şaşkınlığımız izledikçe artacak, buna artık alışmalıyız.
TSK'dan ihraç edilen teğmenler olayı ve devamı bunun son örneği...
Diploma töreni bittikten sonra kılıç çatıp topluca haykırmışlardı:
"Mustafa Kemal'in askerleriyiz."
Recep Tayyip bu olanlara çok bozuldu...
Kimdi bu tıfıl teğmenler!
TSK'nın en üst düzey komuta kademesi bunu disiplinsizlik olarak gördü ve uzun süren bir süreç sonrasında bu genç, pırıl pırıl subayları ordumuzdan ihraç etti.
Yüksek Disiplin Kurulu tarafından verilen bu karar doğal olarak Türkiye'yi sarstı.
Sarsması bir yana siyasi polemiklere neden oldu.
Böyle olacağı zaten belliydi. Olmaması mümkün değildi.
İhraç kararı sonrasında işler daha da çok kızıştı...
Bu Kurul'un üyesi olan iki general karardan sonra görevden ayrılmak zorunda bırakıldı.
Üstelik söz konusu ihraç kararı 4'e karşı 5 oyla alınmıştı.
Bu gelişmelerle birlikte Türk ordusu kendini siyasi tartışmaların tam da göbeğinde buldu!
Başta CHP olmak üzere bütün muhalefet kesimi veryansın ediyordu.
Gerçekten de bu teğmenlere verilen ceza bir miktar ağır kaçmıştı!..
Kamuoyu vicdanı bu doğrultuda oluştu.
Başka türlüsü zaten söz konusu olamazdı.
Özgür Özel geçtiğimiz günlerde yaptığı bir konuşmada, alınan bu kararı ağır sözlerle eleştirdi.
Bu konuşmaya ilk tepki Recep Tayyip'ten geldi...
Ve o konuşmada ismi geçen komutanlara çağrıda bulundu.
"Hakkında derhal dava açın..."
Dilekçeler hazırlandı ve davalar açıldı.
Davacılar Milli Savnma Bakanı, Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri ve Deniz Kuvvetleri komutanları.
Her biri ayrı ayrı manevi tazminat davaları açtılar.
Rakamın ne olduğunu, Özel'den kaç para istendiğini henüz bilmiyoruz.
Rakam açıklanmadı.
Türk ordusunun komutanlarını kamuoyu önünde böyle davacı-davalı konumlara çekmek doğrusunu isterseniz hiç yakışık almadı...
Zira bu davaların bir tek sonucu olacaktır.
TSK'yı siyasi polemiklerin içine çekmek!
Bunun hiç gereği yoktu.
Şimdi duruşmalar başlayınca her iki tarafın avukatları hukuk açısından konuşacak, kendilerini savunacak ve karşı tarafı eleştirecek.
Karşılıklı suçlamalar birbirini izleyecek.
Adliye binaları yine büyük kalabalıklarla dolacak, gösteriler belki de sokağa taşacak...
Kovulan teğmenler olayı Türkiye'nin gündeminde yine ilk sıraya oturacak.
Recep Tayyip bu olayda da niçin ön aldı