Sevgili okurlarım, Türkiye'de sık sık karşılaştığımız müjdeli haberler oluyor ve bunları hep birlikte izliyoruz.

Gerçek müjdeler bunlar!

Yalan dolanla uzaktan yakından ilgisi yok.

Recep Tayyip kürsülere çıkıp bize duyuruyor, sonra bakanlar çıkıp anlatıyor, ne güzel bir şey.

Onları doğal olarak bizim yandaş medya izliyor. Kambersiz düğün olur mu, elbette olmaz.

Yandaş medya deyip küçümsemeyin, hafife almayın.

Onların her biri cazgırlık abidesi, Tayyipgiller iktidarının fedaisi olarak görev yapıyor.

Bu konuda ilk sırayı doğal olarak TRT (Tayyip Radyo Televizyonu) alıyor.

AKP-MHP ikilisinin başı ne zaman sıkışsa, ne zaman derde girse bu yandaş televizyonlar anında devreye sokuluyor.

CNN-Türk, Habertürk, NTV, atv vesaire...

Ve gazeteleri.

İktidar ortaklarının başı uzun zamandan beri sıkıntıda. Enflasyon durmuyor, işsizlik artıyor, yolsuzluklar, haksızlık ve adaletsizlik birbirini izliyor.

Milyonlarca insanımız sıkıntıda.

Peki bu durumda ne yapmalı

Çözümü gayet basit...

Millete 'müjdeli' haberler verip yürekleri biraz olsun serinletmek.

Bu yalanları, bu palavraları yiyen yer, yemeyen yemez.

Bunun en somut örneği olarak karşımıza çıkarılan haberler hep aynı konuda.

Müjdeler olsun, petrol bulduk!

Müjdeler olsun, doğalgaz bulduk!

Kuyularımız şakır şakır çalışıyor, böylece enerjide dışa bağımlılık azalacak ve milletçe köşeyi döneceğiz edebiyatı.

Bunun ilk örneğini uzun yıllar önce yaşamıştık. Yıl 1960...

27 Mayıs devrimi olmuş. Devlet Başkanı Cemal Gürsel radyoda konuşuyor.

"Aziz vatandaşlarım size bugün müjdeli bir haber veriyorum. Bolkar dağlarında petrol bulduk. Üretim hemen başladı..."

Ben radyonun başında bu haberi kulaklarımla duydum ama işin sonu ne yazık ki gelmedi... Çünkü öyle bir durum yoktu.

Birileri emekli orgeneral Cemal Gürsel'i dolduruşa getirmişti.

Yıl 1983... İktidarda Turgut Özal'ın Anavatan Partisi var...

Enerji Bakanı, Eskişehir milletvekili Cemal Büyükbaş da bu müjdeli haber kervanına katıldı.

"Eskişehir'de petrol bulduk. Bu güzel haberi bütün vatandaşlarımızla paylaşmak istiyorum..."

Türk basını bu haberin peşine düştü, manşetlere çıkardı.

Fakat gerçek birkaç gün sonra ortaya çıktı.