Sevgili okurlarım, Apo'nun tahliye edileceği günün tarihini henüz bilmiyoruz ama adım adım yaklaşıyoruz...

Bunu nereden bildiğimi sakın ola ki sormayın!

Aklın yolu birdir, bu süreç devam ederse elbette tahliye edilecek. Bunun başka çaresi, ikinci bir seçeneği var mı

Her adım onun için atılıyor.

İktidarla yapılan pazarlıkta gelinen aşamalar bunu açıkça gösteriyor.

Burada sorulması gereken önemli sorulardan biri şudur;

Apo bırakılacak ama hapishaneleri dolduran on binlerce kişi ne olacak, onlar da salıverilecek mi

Hapishanelerde yatmakta olan bütün kesimlerden bugüne kadar yüzlerce mektup aldım ve bunların tamamını özenle saklıyorum.

Hatta burada birkaç kez yazdım...

Bu konuyla ciddi bir biçimde ilgilenenler varsa, hele genç gazeteci arkadaşlardan isteyen olursa mektupları kendisine vereceğimi söyledim.

Okusun, değerlendirsin, isterse kitap yapsın, isterse başka bir biçimde yayınlasın.

Zira o mektuplar gerçek bir hazine.

Her kesimden tutuklu ve hükümlülerin imzasını taşıyan belgeler.

Ama şunu üzülerek belirteyim:

Çağrılarıma karşın bu mektuplara bir tek istek bile çıkmadı!

Dönelim yine konumuza...

"Terörden" hüküm giyen on binlerce kişi hapishaneleri dolduruyor...

Bunların çoğuna müebbet verildi.

Bu insanlar yaşamları boyunca 'içeride' yatmaya mahkum.

Koşulları neresinden bakarsanız bakın yetersiz.

Örneğin 15 kişilik koğuşta 30 kişi kalıyorlar.

Mahkumlar buralarda nöbetleşe uyuyor, bazen bir yatakta iki kişi yatıyor.

Disiplin sonsuz... En ufak bir hatası olan ağır cezalar alıyor. Kısacası çekilir bir hayat değil.

Şimdi bir de Apo'nun durumuna kısaca bakalım ama onu asla kıskanmayalım!

Odası tek kişilik.

Yemekleri düzgün çıkıyor, çamaşırları cezaevi yönetimi tarafından aynı düzgünlükte yıkanıyor.

'Arzusuyla' yanına getirilen beş adet PKK teröristi arkadaşı var. Günün belli saatlerinde bir araya gelip sohbet ediyorlar falan filan...

Şimdi bir de 15 Temmuz darbe girişimine bakalım.

Binlerce kişi tutuklandı.

Yargılandılar, çoğuna müebbet verildi. Şimdi Türkiye'deki istisnasız bütün hapishaneler onlarla dolu.

Sözünü ettiğim bu binlerce mahkumun önemli bir bölümü şunlardan oluşuyor: