Yolsuzluk yapanlar da rüşvet alanlar da

Açık ve net: Ünsan Ban'ın tesettürlü eşi Zehra Taşkesenlioğlu'nun evinin içinde başı açık bir şekildeyken çektiği video görüntüsünü dışarıya sızdırması ahlaksızlıktır Bir kadın, ama her şeyden önce bir insan olarak AK Partili Taşkesenlioğlu'na buradan geçmiş olsun diyorum, Ünsal Ban'ı kınıyorum. Çünkü başörtülü bir kadının özel mekanında başı açık görüntüsünün kaydedilmesi, servis edilmesi ama, fakat, lakin demeden kınanması, ayıplanması gereken bir davranıştır.Bu açıkça yaşam tarzına müdahaledir, saygısızlıktır.Baştan bunun adını net olarak koyalım.Bir çift sözüm de Zehra Taşkesenlioğlu'nun ev-içi görüntüsünü yayınlayan Sedat Peker'eSayın Peker, suçu ne olursa olsun, hangi adi suçlara bulaşmış olursa olsun, hangi yolsuzluk rüşvet çarkının içinde olursa olsun, bu, hiç kimseye bir kadının özel görüntüsünü yayınlama hakkını vermez.Kavgada yumruk sayılmaz demeyin bu oldukça hastalıklı bir bakış açısıdır. Yumruk elbette sayılır, savaşın bir hukuku olduğu gibi kavganın da bir raconu, bir ahlaki sınırı olmalı değil mi.Siyasetteki ahlaki çöküntü, devlet kurumlarındaki yozlaşma, toplumsal dokudaki çürüme ortaya konulurken yaşam tarzına saygısızlık, hürmetsizlik edilmemeli.İki hususu birbirinden ayırmak gerekiyor; suçlu olmak, suçlanmak başka bir şey, kişi dokunulmazlığı, özel hayatın mahremiyeti başka bir şey.Gelelim Zehra Taşkesenlioğlu'na:Sayın Taşkesenlioğlu sizi toplum nezdinde küçük düşüren, itibarınızı zedeleyen başı açık görüntülerinizin yayınlanması değil "Son derece çirkin ve gayriahlaki sözkonusu görüntülerle kadına karşı şiddetin en ağır şekline maruz bırakıldım" edebiyatı yapmayı bırakın.İBB'den 14 ihaleyi nasıl aracılık yaptığınızı açıklayın. Milletvekilliği nüfuzunuzu servet amacıyla kullandınız mı kullanmadınız mı bunlarla ilgili açıklama yapın. Son derece çirkin olan budur. Siz hakkınızdaki yolsuzluk, rüşvet iddialarına cevap verin.Gelelim madalyonun öteki yüzüne:Sedat Peker 'Deli Çavuş' adlı sosyal medya hesabındaki açıklamasında rüşvet alan, yolsuzluk yapan iktidar siyasetçilerini ve bürokratları isim, isim anlatıyor. Peker'in ortaya attığı iddialar korkunç, kamu düzenini temelinden sarsacak nitelikte, yolsuzluk ağı devletin bütün kılcal damarlarını sarmış durumda. Rüşvet zincirinin ucu Beştepe'deki danışmanlara kadar uzanıyor.Sedat Peker günlerdir kulakları sağır edercesine bağırıyor ama duyan yok, iktidar ölüm sessizliğinde. Kulaklarının üstüne yatmış kalkmıyor. Görmezden, duymazdan gelmeye devam ediyorAkıl alır gibi değil.Değil çünkü bir siyasi parti "yolsuzluk tavan yapacak, rüşvetsiz iş görülmeyecek, yolsuzluk yapmayan siyasetçi, rüşvet almayan bürokrat olmayacak" vaadiyle iktidara talip olsaydı ve iktidara gelseydi tablo ancak bu kadar vahim olurdu.Utanç verici bir tabloyla karşı karşıyayız.Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Cemil Çiçek, Sedat Peker'in iddialarıyla ilgili DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada "Binde biri bile doğruysa felaket ve sıkıntılıdır. Binde birken önünü alamazsanız, bu yüzde bir, sonra onda bir olur sonra bir bakarsınız ki bütün vücudu kaplamış" ifadesini kullanmıştı. Sayın Çiçek, "Videoları seyreden, gazetede okuyan savcıların harekete geçip gereğini yapmaları lazım. Devlete güveni sağlamak açısından bu gereklidir" diyerek de uyarıda bulunmuştu. (12 Mayıs, DW Türkçe)Sayın Çicek' açıklamasından bu yana gün geçmedi ki Sedat Peker'in bir iddiası daha teyit edilmemiş olsun. Ama ülkemizin savcıları bir bir teyit edilen iddialarla ilgili tek bir adım atmadılar.Beş muhalefet partisi Sedat Peker'in son rüşvet ve yolsuzluk iddialarını "Yozlaşma, yalan o kadar büyüdü ki, gerçek bir beka sorunu haline geldi. Rüşvet çarkının üstüne gitmek zorundayız" diyerek Ankara Adliyesi'ne gittiler ve suç duyurusunda bulundular.Bakalım ne olacak, yargı muhalefet partilerinin yaptığı suç duyurusunu sümen