Tuhaf bir durum

Ankara Etlik Şehir Hastanesi'nin açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan "Sırf daha iyi bir arabaya binmek, daha iyi bir telefon alabilmek, daha çok konsere gidebilmek için başka ülkelerin kapısına varanlara acıyarak bakıyoruz" dedi. Çok acayip, çok tuhaf, çok enteresan bir bakış açısı!Sayın Cumhurbaşkanının acıyarak baktığı yeri, acıma eşiğini merak ettim. Nereden bakıyor Ülke ekonomisine helikopterden baktığını biliyoruz, kendisi açıkladı. Ülkenin ekonomisinin iyi gidip gitmediğinin ölçüsü yollar, arabalar, otomobiller, kamyonlar. Yollarda arabalar gidip geliyorsa, gidiş geliş yönü tıklım tıklımsa ekonomi iyi, capcanlı, maşallahı var, yollarda arabalar yoksa ekonomi kötü. Sayın "acıyarak bakıyoruz" diyor, "bakıyorum" demiyor, dolayısıyla sadece kendisinden bahsetmiyor. Birlikte baktığı birileri var. Yani mevzu masaya gelmiş, masanın etrafındakilerle konuşulmuş. Çünkü gençler bu ülkeden gidiyor. Hayat pahalılığı, işsizlik, güvencesizlik beyin göçünü daha da tetikledi.Sayın Erdoğan ve yanındakiler (Sayın Erdoğan kendisinden biz olarak bahsediyor da olabilir elbette) "daha iyi koşullarda yaşamak için gidenlerin acınacak durumda" olduğunu görmüşler!Ama ben yine de sormak istiyorum:Sayın Erdoğan kendisi genç olsaydı, bugünkü koşullarda ne yapardı Enflasyonu yüzde seksen olan ülkesinde ve büyük ihtimalle işsiz mi yaşamak isterdi Asgari ücretle bir işte çalışsaydı ve geçinemeseydi, asgari ücretle insanca yaşanan Almanya'da, Fransa'da yaşamak istemez miydi Daha iyi bir arabası olsun, cebinde daha iyi bir telefonu olsun istemez miydi Arkadaşlarıyla "hangi konsere gidelim" diye muhabbeti yapmak, sevdiği sanatçıların konserlerine, vizyona giren bir filme hesap kitap yapmadan gitmeyi istemez miydiSayın Erdoğan genç ya da yaşlı bir vatandaş olarak bugünkü Türkiye tablosunda yaşamak ister miydiBu ülkede kendisine bir gelecek görebilir, yarına umutla bakabilir miydi Terazinin bir kefesinde kendi ülkesinde 10 yıl çalışsa bırak iyi bir arabayı normal bir araba alabilme ihtimalinin olmadığı, ayrıca işsizlik, enflasyon, hayat pahalılığı gerçeği duruyor diğer kefesinde ise Avrupa'daki herhangi bir ülkede kısa zamanda istediği arabayı, telefonu alabileceği özgürce yaşayabilme seçeneği duruyor.Vatandaş genç Erdoğan ne yapardı Dünyanın en mutlu, en müreffeh ülkeleri endeksine bakarak, o ülkelerden birine gitmenin yollarını aramaz mıydıBirleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı (SDSN) küresel anket verilerinden yararlanarak her yıl "Dünyanın En Mutlu Ülkeleri" raporu yayınlıyor. Araştırmacılar altı alandan veri topluyor: Kişi başına düşen milli gelir, yaşam beklentisi, sosyal destek, güve ve yolsuzluk, yaşamla ilgili kararlar alma özgürlüğü, alınan özgürlük ve cömertlik. Ülkelerdeki yaşam kalitesi 0 ile 10 arasında bir ölçekte değerlendiriliyor. 2022 raporu açıklandı. 146 ülkenin yer aldığı listede Türkiye 112. sırada. Son bir yılda sekiz sıra daha gerilemiş. Finlandiya 1'inci, Danimarka 2'inci, İzlanda 3'üncü, İsviçre 4'üncü, Hollanda 5'inci, Lüksemburg 6'ıncı, İsveç 7'inci, Norveç 8'inci, İsrail 9'uncu Yeni Zelenda 10'uncu sırada. Gine 109'uncu sırada Türkiye'den daha mutlu, daha huzurlu, daha yaşanabilir bir ülke. Uluslararası "Hukukun Üstünlüğü Endeksi"nde Türkiye 139 ülke arasında 117'inci sırada. 2013 yılında Türkiye 68 iken 2019 yılında 109'a gerilemişti. Türkiye hukuk, ekonomik kalkınma, rekabet gücü, eğitim endekslerinin hepsinde gerilerde. Yine Türkiye yüksek enflasyonda G20 ve Avrupa'da birinci, dünyada altıncı sırada. Kötü şeylerde üst sıralarda