Sistemin adı 'haddini bildirmek'
Aslında ülkemiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçtiği 2018 tarihinden bu yana "Yeni Türkiye'nin" ne olduğunu biliyorduk. Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan TÜSİAD üzerinden verdiği "Yeni Türkiye'de herkes haddini bilecek" mesajıyla, Yeni Türkiye'nin ne olduğunu hiçbir izaha gerek kalmayacak bir şekilde "uygulamalı" olarak somutlaştırdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan partisinin grup toplantısında ''Eski Türkiye'yi özlüyor olabilirsiniz, ama yeni Türkiye'de haddinizi bileceksiniz. İş adamı derneği iseniz, iş adamı derneği gibi davranmayı öğreneceksiniz. Milleti kışkırtmayacak, devletin kurumlarını provoke etmeyeceksiniz. Yargıyı baskı altına almaya çalışmayacaksınız. TÜSİAD haddini bilmeyi öğreneceksin'' dedi
Ve Erdoğan'ın bu sözlerinin üzerinden birkaç saat geçmeden İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünün polisleri "had bildirmek üzere" TÜSİAD'ın kapısına dayandı. Davet edildiklerinde ifadeye gitmekten kaçınmayacak olan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras polisler eşliğinde savcılığa götürüldü.
Ki zaten Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un "en güçlü karşılığı vereceğiz" açıklamasının akabinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı YİK Başkanı Ömer Aras hakkında "adil yargılamayı etkilemeyi teşebbüs" ve "gerçeğe aykırı bilgiyi alenen yayma" suçlarından soruşturma başlatmıştı.
TÜSİAD'ın iktidara yönelik eleştirilerine Cumhurbaşkanı Erdoğan ve iktidarının karşılığı böyle mi olmalıydı
İktidar TÜSİAD'ın eleştirileri karşısında haklı durumda olaydı elbette TÜSİAD'a böyle karşılık vermezdi.
Hatta Erdoğan kendisi hiç konuşmazdı. Maliye ve Hazine Bakanı Mehmet Şimşek çıkar elinde rakamlarla, verilerle, slaytlarla, tablolarla TÜSİAD'ın gündeme getirdiği eleştirileri bir bir çürütür, gerçeği ortaya koyardı.
Eğer iktidar TÜSİAD'ın eleştirileri karşısında haklı olsaydı TÜSİAD'a polis göndermez, savcılar "adil yargılanmayı etkilemeye teşebbüs" ve "gerçeğe aykırı bilgiyi yayma" suçundan soruşturma başlatmazdı.
Kaldı ki Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "faiz sebeptir, enflasyon sonuç" tezinin ülke ekonomisini getirdiği durum bütün çıplaklığı ile ortada.
Bu durumda iktidar partisinin TÜSİAD'ın eleştirilerine kulak verip "niye bu noktaya geldik" diyerek kafa yorması, "bütün yetkileri tek elde toplayan tek kişilik hükümet sistemini" bir gözden geçirmesi gerekmez mi
Ülkenin faydasına olacak olan da bu değil midir
Erdoğan'ında ifade ettiği gibi evet TÜSİAD iş adamlarından oluşan bir dernek.
Adı üstünde iş adamları. Türkiye'nin ekonomisinin kötü gittiği algısını oluşturmak işlerine yarar mı Her ne kadar siyasi görüşleri, ideolojileri farklı olsa da günün sonunda yapacakları işe, kazanacakları paraya bakarlar.
DPT eski uzmanı, iktisatçı Prof. Dr. Uğur Emek iktidara "ekonomik program çalışıyor mu" sorusuyla TÜSİAD'ın Türkiye ekonomisindeki yerini şöyle hatırlatıyor:
"TÜSİAD kayıtlı istihdamın 50'sini (kamu ve tarım hariç) sağlıyor. Kurumlar vergisinin 80'ini ödüyor. Kamu dışı milli gelirin yarısını (50) oluşturuyor."
TÜSİAD iktidara haksızlık yapıyorsa, ülkenin ekonomisi gerçekten iyiyse MHP lideri Devlet Bahçeli neden çiftçilere destek amacıyla ve ilk bağışı da kendisinin yaptığını duyurarak "Askıda 9 Gülek Buğday Projesini" başlattı