Nihai hedef Türkiye mi
MHP lideri Devlet Bahçeli, İsrail'in İran'a saldırdığı daha neyin ne olduğunun tam olarak anlaşılamadığı ilk saatlerde "nihai hedefin Türkiye" olduğu tespitinde bulunarak "MHP, İsrail'in kesinkes güç kullanılarak önünün kesilmesi düşüncesindedir. Zira başka bir seçenek kalmamıştır" demişti. (13 Haziran)
Cumhurbaşkanı Erdoğan da Bahçeli ile aynı fikirde olmasına rağmen önceki gün kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada bunu dillendirmek yerine "İsrail'in çok sinsi amaçları var" şeklinde bir ölçüde muğlak bir değerlendirmesinde bulundu.
Oysa çok değil 1 Ekim'de yaptığı açıklamada "Açıkça söylüyorum, İsrail yönetimin Filistin ve Lübnan'dan sonra gözünü dikeceği yer bizim vatan topraklarımız olacaktır. Şu anda bütün hesap bunun üzerinedir" demişti.
Ama yine çok değil, Erdoğan bu açıklamasından iki ay önce ise "Biz nasıl Karabağ'a girdiysek, nasıl Libya'ya girdiysek, İsrail'e de gireriz, benzerlerini aynen onlara da yaparız, yapmamak için hiçbir sebep yok" demişti. (24 Temmuz 2024)
İsrail'in Filistin ve Lübnan'dan sonraki hedefi Türkiye değil İran oldu, bugün savaş altıncı gününde. Türkiye'nin "İsrail'in bir sonraki hedefi biziz" dediği tarihlerde, İsrail İran'a saldırmak için son hazırlıklarını yapıyormuş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan direkt söylemiyor ama "İsrail'in çok sinsi planları var" derken "hedef Türkiye" demek istiyor ama bunu kez açıkça söylemiyor. Ama neyi kast ettiğini zaten iktidara yakın gazeteler Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 1 Ekim 2024 tarihli "hedef Türkiye" açıklamasını manşetlerinde tutarak işaret ediyorlar.
Devletin başından böyle açıklamalar gelince kamuoyunda da böyle bir görüş hakim, bu söylemin kamuoyunda bir hayli alıcısı da var.
İsrail'in nihai hedefinin Türkiye olduğuna referans verilen isimlerden biri de PKK lideri Abdullah Öcalan. Öcalan, 21 Nisan 2025 tarihinde kendisini ziyarete giden Pervin Buldan ve Özgür Erol'a "ABD İsrail'i Ortadoğu'da hegemon güç yapmak istiyor. Beş aşamalı bir stratejinin üç aşaması bitti, İran ve Türkiye aşaması kaldı" demiş. Demiş ama Öcalan da mevzuyu kendisine bağlamış. Öcalan'a göre İsrail Kürtleri yanına almak istiyormuş, Kürtleri yanına alabilmek için de Öcalan'ı ortadan kaldırması gerekiyormuş. İsrail'in tek derdi Öcalan'ı ortadan kaldırmakmış!
Zaten SDG de İsrail'in etkisindeymiş, bunu da sadece Öcalan engelleyebilirmiş!
Şimdi Öcalan'a göre de İsrail İran'a saldırdı, sırada Türkiye var. Ama bir farkla, Türkiye hedefinde de asıl amaç Öcalan'ı ortadan kaldırmak!
Komplolardan komplo beğen, spekülasyonlardan spekülasyon beğen
Olur böyle şeyler, sevilir böyle komplolar, spekülasyonlar. İnanması da hoşa gider. Sorun kamuoyunda böyle komploların konuşuluyor olmasında değil.
Sorun bir devletin en tepesinin bu tür söylemleri dile getirmesi.
"İsrail'in hedefinde Türkiye var" söylemi iddia olmanın ötesinde bir bilgi bile olsa devletin en tepesi çıkıp da böylesi bir bilgiyi kamuoyuyla paylaşır mı
Yanı başında savaş çıktığında, "Hedef Türkiye" diye konuşur mu Gazetecisi, aydını, sivil toplum kuruluşları bu yorumu yaptığında devlet yetkilileri çıkıp kamuoyunu sakinleştirmesi, güven telkin etmesi, dünyaya Türkiye'nin güvenli bir ülke olduğu mesajını vermesi gerekmez mi
Bu durumda bu ülkeyi 23 yıldır yönetenlere şu soruyu sormamız gerekmiyor mu
Neden başka ülkenin tepesindeki yağmur bulutundan etkilenen bir ülkemiz var Başka ülkenin tepesindeki yağmur bulutunun bizim ülkemize yağacağından endişe ediyoruz Neden bu kadar kırılgan bir ülkemiz var
Ve şu soruyu sormamız gerekiyor
Hadi tarihi de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Meclis kürsüsünde 1 Ekim 2024'te yaptığı "