Kadınların verdiği mücadele yerini buldu mu

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un "Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının" verilişinin 90. yıldönümü dolayısıyla düzenlediği törendeydim.

Numan Kurtulmuş'un şu sözleri beni bir kez daha eski Türkiye'ye götürdü:

"1990 seçimlerinde temsil hakkına sahip kadın vekillerimiz başörtüleriyle yemin edememiştir. Meclis çatısı altında kadın vekillerimizin başörtüleriyle yemin edebilmeleri 16 yıllık zor bir mücadelenin sonunda 2015 genel seçimleriyle mümkün olmuştur. Maalesef bu çatı altında bile, bırakın devlet memuru olarak kadınların inançlarının gereği olan kıyafetleriyle bürokraside yer almalarını, seçilmiş milletvekillerinin bile TBMM'ye sadece inançları gereği başörtüleri olduğu için sokulmadığı günleri dün gibi hatırlıyoruz. Türkiye'de bir taraftan kadın haklarından dem vuranların, kadınların kendi inandıkları kıyafetlerle gelmeleri konusunda ne kadar çifte standartlı, ikiyüzlü oldukları da Türk siyasetinin unutulmaz sayfaları arasında yer almıştır."

Maalesef ülkemizde bunlar yaşandı. Toplumuzdaki kadın haklarından dem vuran, demokrasi, hak, hukuk diyen bir kesim, mevzu başörtülü kadınlara geldiğinde çifte standartlı davrandılar. AK Parti iktidarı ülkemizi bu ayıplı durumdan kurtardı, antidemokratik uygulamaya son verdi.

Ülkemizde madalyonun bu yüzü kapandı artık madalyonun öteki yüzü var.

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Başkanı titriyle konuşan AK Partili Çiğdem Erdoğan'ın solcu kadın yazar Suat Derviş'in o meşhur sözlerine referansta bulunması ise dikkat çekiciydi:

"Memleketin yarısını biz kadınlar teşkil ediyoruz. Bizden beklenen hizmeti hüsn-i ifa etmek için Cumhuriyet bize de hak veriyor. Bu hakkı istimal ederken birçoklarının itiraz ettiği gibi erkeklerin ellerinden işlerini almayacağız. Yalnız taksir-i mesai kaidesine riayet ederek yüklerini hafifleteceğiz."

AK Partili Erdoğan'ın da ifade ettiği gibi Suat Derviş'in tarihe mal olan o sözleri dönemin haleti ruhiyesini anlatması açısından oldukça önemlidir.

Ülkemizde kadınlar seçme ve seçilme hakkına 5 Aralık 1934 günü Anayasa'da yapılan devrim niteliğindeki değişiklik ile pek çok Avrupa ülkesinden daha erken bir tarihte kavuşmuş olsalar da bunun gerisinde uzun bir mücadele tarihi, büyük bir birikim vardır.

Ülkemizde kadınların seçme ve seçilme hakkı için verdikleri mücadele Osmanlı döneminde başlamıştı. Bu talep, kadınlara mahsus çıkan dergilerin, kadın derneklerinin gündemindeydi.

Ahmet Cevdet Paşa'nın kızı Fatma Aliye Hanıma, onun 1895'te çıkardığı "Kadınlara Mahsus Gazete"ye kadar gitmeyelim

Bu birikimledir ki, Cumhuriyet'e giden yolda ve tabii özellikle Cumhuriyet'in kurulmasıyla birlikte kadınların sesleri daha yüksek çıkmaya başladı.

Nezihe Muhiddin'in aralarında Şüküfe Nihal Hanımın yer aldığı on üç kadın arkadaşıyla birlikte Kadınlar Halk Fırkası'nı kurmak için başvuru dilekçesi verdikleri tarihin 30 Mayıs 1923 olduğunu, o tarihte ülkemizde ilk siyasi oluşum olan Cumhuriyet Halk Fırkası'nın henüz kurulmadığını not düşelim.

Dolayısıyla 15 Haziran 1923'te kurulan Kadınlar Halk Fırkası'nın Cumhuriyet'in ilanından da önce kurulmuş, bu bakımdan ilk siyasi parti olduğunu söyleyebiliriz.

Nezihe Muhiddin'i, Şüküfe Nihal'i, Nimet Remide'yi, Matlube Ömer'i, Nesime İbrahim'i, benim idolüm olan Halide Edip Adıvar'ı, Suat Derviş'i ve onlarca yürekli kadını rahmetle, minnetle anıyorum.

Mevzu elbette sadece kadınların seçme seçilme hakkına kavuşması değildir, aynı zamanda tartışılan husus kadın haklarıdır.

Kadınların siyasi haklarına kavuşmalarını savunanlar bile iş kadınların siyasete girdiklerinde ne yapacaklarına gelince onlara biçtikleri roller açığa çıkar. Kadının yerinin evi olduğu, sosyal hayata giren kadının yuvasının saadetinin bozulacağı yazılır, çizilir.

Mesela dönemin popüler yazarlarından Hüseyin Rahmi Gürpınar da oldukça sinirlidir "Kadın Erkeğe Mağlup Olmak İçin Yaratılmıştır" başlıklı bir yazı bile yazar. Gürpınar'a göre mevzu nettir "Baba olmaya özenen kadınlar geçemedikleri bu tabiat sınırı önünde sinirleniyorlar. Nihayet intihap is?lerine karışmak bayragını açtılar." Gürpınar'a göre bu intihap işine girmek isteyen kadınlar arasından "