"Gelip geçici uygulamanın" ülkeye maliyeti: 833 milyar TL!

Katıldığı bir televizyon programında soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz "KKM zaten başından itibaren gelip geçici bir düzenlemeydi, görevini yaptı, artık adım adım oradan çıkıyoruz" dedi.

İktidar 20 Aralık 2021 tarihinde Türkiye'nin Kur Korumalı Mevduat modeline geçtiğini ilan ederlerken "gelip geçici bir düzenleme" olduğunu söylememişlerdi.

Hatta çok yakın tarihte, bir yıl önce, 14 Mayıs seçimlerinin arifesinde dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati çıktığı bir televizyon programında Kur Korumalı Mevduat için "çağın buluşu" nitelemesi yapmış, seçim sonrası dönemde iktidarın para politikasında herhangi bir değişiklik yapmayacağını açıklamıştı, demişti ki:

"Politikaların setini oluşturan Cumhurbaşkanımız seçmene bir vaatte bulunuyor. Bu da faizlerin artırılmaması yönünde. Bu politikalara uygun şekilde bir yapı ile ilerleyeceğiz. Kur Korumalı Mevduat çağın buluşu oldu. Önümüzdeki dönemde de olmaya devam edecek." (10 Mayıs 2023)

Dönemin bakanı çağın buluşu olarak nitelediği modelin önümüzdeki dönemde de devam edeceğini duyuruyor, "gelip geçici bir düzenleme" olduğunu söylemiyor.

İktidarın "çağın buluşu" olarak sunduğu KKM'leri ülkemizin saygın iktisatçıları eleştirmiş, bunun yeni bir icat falan olmadığını, Türkiye'de ilk kez 1960'larda Dövize Çevrilebilir Mevduat ismiyle, dışarıdan döviz girişini teşvik etmek amacıyla uygulandığını, DÇM'lerin enflasyonun hızlanmasına ve devlet hazinesine yük binmesine neden olduğunu hatırlatmasında bulunmuşlardı.

Yine iktisatçılarımız 1974 yılında Demirel hükümetinin DÇM'leri geri getirmesinin ülkeye ağır maliyetler oluşturduğunu merhum Turgut Özal'ın başbakan olduğu dönemdeki şu sözlerini hatırlatarak uyarmışlardı. DÇM'nin 'bilgisizliğin vesikası' olduğunu söyleyen merhum Özal'ın gelecek siyasetçilere uyarı niteliğindeki sözleri şöyle:

"İnşallah gençlerimiz bundan ders alır. Bir daha böyle hesapsız kitapsız hatalar yaparak, gelecek nesilleri zor taşınan yük altına sokmaz. 84-89 arasında bu ödemeleri yapmasaydık aile başına herkese 1 milyon TL para ödeyebilirdik. 9 bin ilave okul, 900 orta boy fabrika, 500 hastane ve 4 bin km otoyol daha yapardık. 100 bin insan iş sahibi olabilirdi. İşte geçmişin hatalarının bir topluma ne kadara mal olduğunun basit bir bilançosu budur." (17 Eylül 1989)

Partisinin 21. kuruluş yıldönümü töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan KKM'yi "milli para" sözüyle savunmuş, KKM'yi eleştiren iktisatçıları "kur garantili milli parayı hazmedememekle" suçlamıştı. Kur Korumalı Mevduatın temel dayanağı olduğu yeni ekonomik modellerinin, geçmişin değil geleceğin üzerine kurulu olduğunu ifade etmişti:

''Esasen dünyada her ülkeye uyacak tek tip bir ekonomi modeli yok. Her ülke bizim de yakından takip ettiğimiz genel yaklaşımlardan istifadeyle kendi şartlarına göre kendi ekonomi programını geliştirir ve hayata geçirir. Biz ne diyoruz Evet, kur garantili milli paradan bahsediyoruz ama bunu hazmedemiyorlar. İktisatçıların bazıları bu gerçekleri bildikleri halde sahiplerine yaranmak için programımızı kötülerken, bir kısmı cehaletleri sebebiyle bize kör düşmanlık yapıyor." (16 Ağustos 2022)

Erdoğan 20 Aralık 2021 akşamı bakanlarıyla yaptığı toplantının ardından "Naslar neyi gerektiriyorsa yapacağım elbette, hüküm bu" diyerek ama "faize faiz demeden, faize mevduat kazancı" diyerek açıklamıştı KKM'yi! Mevduat getirisiyle faiz aynı şey değil mi, aynı elbette. Ama, artık, tamam, buraları çoktan geçtik elbette.

Kur Korumalı Mevduat modeline geçildiği tarihte Sayın Cevdet Yılmaz da Plan Bütçe Komisyonu Başkanıydı. Bildiğim kadarıyla o tarihlerde KKM'lerin gelip geçici bir düzenleme olduğuna dair herhangi bir demeci de yok.

Mehmet Şimşek 4 Haziran 2023 tarihinde "Türkiye'nin rasyonel zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır" sözleriyle Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini teslim aldığı günden bu yana ülkeyi ekonomik krizden çıkarabilmek için rasyonel adımlar atıyor.

Dillerinde artık "nas" söylemi yok. "Faiz sebep enflasyon sonuçtur" diyen de yok. Cumhurbaşkanı Erdoğan sessiz, "Naslar neyi gerektiyorsa onu yapacağım elbette, hüküm bu" demiyor, ekonomiye de karışmıyor, faizleri beşer onar artıran Merkez Bankasına da

Ekonomiyi kurtarmak için rasyonel adımlar atan Mehmet Şimşek rasyonel zemine uymayan KKM'lerden de Türkiye'yi çıkarıyor, KKM'ler son buluyor.