15 Temmuz ve sonrasındaki Türkiye
Dün 15 Temmuz 2016 yılında gerçekleşen darbe kalkışmasının 8. yıldönümüydü. 34 insanımızın şehit düştüğü 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki "Şehitler Makamı"nı ziyaret eden Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan yaptığı konuşmada "15 Temmuz'a oyun, tiyatro diyenleri de danışıklı dövüş diyenleri de kıyamete kadar affetmeyeceğiz" dedi.
15 Temmuz'a tiyatro diyenlere bir tepki de CHP lideri Özgür Özel'den geldi. Dün katıldığı bir televizyon programında, o gece TBMM'de yaşadıklarını anlatan Özgür Özel'in sözleri şöyle: "F-16 ile Meclis bombalandı, Genelkurmay'ın önünde tanklar insanları eziyordu, Meclis'i ele geçirmek için komando yolladılar, 3 kez helikopter inmeye çalıştı. F 16 ile 0,1 derece yukarıdan atsa bütün milletvekilleri ölecekti. Biz bunları yaşadık. Meclis polisi karşılık verdi, izin vermedi. Oturdukları yerden 15 Temmuz tiyatro diyenler var, çok sert tepki gösterdim."
251 insanın hayatını yitirdiği, 2 binin üzerinde insanımızın yaralandığı 15 Temmuz gecesine oyun, tiyatro, danışıklı dövüş demek akıl karı değil, akılla izahı mümkün değildi ama söylendi, söylenebildi. Maalesef bu söyleme muhalefet partilerden kimi siyasetçiler de öncülük ettiler.
Kâbus gibi bir gece yaşadı Türkiye sekiz yıl önce. Özel'in ifade ettiği gibi o gece ülkemizde siyasi parti ayrımı kalktı, kapalı olan Meclis'in açılması fikrini ortaya atan, bütün milletvekillerini TBMM'ye gitmeye davet eden ana muhalefet partisinin o gün siyasetçisi olan bugün lideri olan Özgür Özel'di.
CHP'li milletvekilleri de demokrasiye sahip çıkmak, darbeye direnmek için TBMM'ye koştular, eleştirilerini, tepkilerini bir kenara bırakarak o gece seçilmiş parlamentonun ve hükümetin arkasında yer aldılar.
İktidarın gevşekliğini, sorumsuzluğunu, ihmalkarlığını eleştirmek başka bir şey, 250 insanın hayatını yitirdiği, F-16'larda TBMM'nin bombalandığı bir kalkışmaya tiyatro demek başka bir şey.
Nitekim Fethullah Gülen'in Pensilvanya'da yaşayan yeğeni Ebuseleme Gülen 15 Temmuz'un Pensilvanya'da nasıl ve kimler tarafından organize edildiğini, amcasının darbenin içinde olduğunu itiraf eden, doğrulayan açıklamalar yaptı, kendi hayatını tehlikeye atarak ve itibarsızlaştırma peş peşe röportajlar verdi.
Türkiye'nin geçmişi darbelerle dolu ama 15 Temmuz darbe teşebbüsünü önceki darbelerden ayıran en önemli özellik bu kalkışmanın 21. Yüzyılda yapılmış olmasıdır. Bütün darbecilerin hedefi TBMM'yi ele geçirmek olmuştur ama tarihimizde ilk kez darbeciler Meclis'i bombaladılar, halka ateş açtılar, halkın üstüne tank sürdüler.
Ve darbelerden çok çekmiş olan halkımız hayatlarını tehlikeye atarak sokaklara döküldü, devleti darbecilerin elinden kurtardı, yerine koydu.
Peki sonuç
Asıl konuşmamız gereken bu. İktidar partisi kendisini darbecilerin elinden alan, kurtaran halkına karşı ne yaptı
Yapması gerekenleri yaptı mı
15 Temmuz gecesi yaşananlar malum, peki ya 16 Temmuz'dan günümüze kadar 8 yıldır yaşananlar
20 Temmuz 2016 tarihinde iktidar doğal olarak Anayasa'ya uygun olarak 3 ay için OHAL ilan etti, olması gereken de buydu. Dönemin Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş "OHAL'i 40-45 gün içinde kaldırmayı planladıklarını" açıklamıştı. (21 Temmuz 2016)
Bu son derece makuldü. Türkiye'de ve dünyada, ülkemizde darbenin bastırılmasıyla kurumları ve ilkeleri sağlam bir demokrasi inşa edileceğine inanılırdı o zaman.
Fakat Kurtulmuş'un açıkladığı gibi olmadı OHAL tam 2 yıl devam etti. İktidar OHAL konforunu keşfetti, çünkü OHAL'in istediği tasarrufu yapma imkanı sağladığını gördü. Çünkü OHAL döneminde çıkarılanr KHK'lar hakkında anayasa mahkemesine dava açılamıyordu. (Anayasa madde 148)
İktidar bu fırsattan istifade, yargıya götürülmesi imkansız KHK'larla, güvenlikle ilgisi olmayan kanunlarda değişiklikler yaparak kurum ve ilkeleri sağlam bir demokrasi inşası yerine, kendi iktidarını otoritesine takviye yönüne gitti.
Onun için konfor diyorum. Mesela YÖK kanununun darbeyle, güvenlikle hiçbir ilgisi yok. Seçim Kanunu'nun darbeyle, güvenlikle hiçbir ilgisi yok. Ama iktidar, OHAL dönemindeki KHK'larla bu kanunlarda iktidarın lehine, akademik özgürlüklerin ve muhalefetin aleyhine değişiklikler yaptı!
Darbe sonrası devlet yaşadığı ilk şokla geniş kapsamlı gözaltılar yapabilir ama hızlıca hukuka dönmesi gerekirdi. Bir günlük erlerin, 18 yaşındaki askeri öğrencilerin darbe kalkışmasıyla ne ilgisi olabilirdi Bir günlük erlere ağırlaştırılmış müebbet habis cezaları verildi.