Tanımlar:

Siyonizm BOP'u; Siyonistlerin hazırladığı ve Amerika ile Avrupa'daki bazı devletlerin kurduğu, AKP iktidarının da Eşbaşkan olarak yürütülmesinden sorumlu olduğu, "Büyük Ortadoğu Projesi" denilen ama aslında sözde Büyük İsrail'in kurulmasını hedef alan bir proje.

İran BOP'u; Büyük İsrail'in kurulmasını hedef alan Siyonizm BOP'una karşı, İsrail'i haritadan silmeyi amaçlayan "Büyük Operasyon Projesi".

Hatırlayalım:

Sakal ve cübbenin arkasına sığınan ve "hoca" olarak tanımlanan bazı mezhep kızıştırıcıları, öteden beri İran ile İsrail'in danışıklı dövüş yaptıklarını, İran'ın İsrail'i yok edecek gücünün olmadığını, devamlı palavralar sıkmasına rağmen ara sıra fırlattığı "soba borusu" benzeri füzelerin ve tenekeden bombaların bir aldatmacadan ibaret olduğunu savundular. İlave ettiler ki "İran İsrail'den daha tehlikeli" bir düşman devlettir, Türkiye İsrail'e sataşmamalıdır.

Yine hatırlayalım:

Birçok yandaş yazar- çizer ve İsrail eğilimli yayın organları, her konuda uzmanmış gibi takdim edilen bazı kişileri, ilim adamı kılığındaki İsrail hayranlarını yani "herboşolog" da denebilecek birçok kişiyi sık sık, her vesile ile sayfalarına ve ekranlarına çıkartarak İsrail ve İran'ın askeri güçlerini mukayese ediyormuş görüntüsünde; gerçek bir savaş olsa İsrail'in İran'ı perişan edeceği propagandasını yaptırdılar. Bunları gerçekmiş gibi dinleyen bir çok vatandaş da İran'ın gücü olmadığı halde İsrail'e "havlayıp durduğu" kanaatine getirildiler.

İsrail bile bu propagandaların etkisi ve casuslarının bilinçli olarak yanıltılması neticesinde, 13.06.2025 gecesi ansızın İran'a bir baskın düzenleyerek bombardımana tabi tuttu. Aslında İran'ın da uluslararası kaidelere göre tam olarak mağdur ve haklı duruma geldiği kanaati herkeste oluştuğu ve öteden beri beklediği bu fırsattan istifade ile "Büyük Operasyon" düğmesine bastığı anlaşıldı.

Bütün dünya gözlerini bu operasyona dikti. Kimisi merakla, kimisi endişe ile, kimisi de sevinç gözyaşları ile kaç gündür meydana gelen yıkımları izlemekle meşgul. Bu operasyonda, evet İran'da da büyük yıkımlar yaşandı. Lakin, İsrail'in askeri ve sivil hayati tesislerinin çok büyük oranda tahrip edildiği her ne kadar gizlemeye gayret etse de mızrağın çuvala saklanamadığı belli oldu.

Siyonizm'in BOP'unun, İran'ın BOP'u sayesinde çok büyük oranda yara aldığı, bunun daha da devam etmesi halinde, İsrail'in desteksiz ayakta duramaz duruma geldiği anlaşılmış vaziyette.

Bu durumu değerlendiren Sarı Aygır Trump, İran'ın nükleer tesislerine saldırdı. Böylece olay çok kritik bir safhaya taşındı. Ama İran da bu duruma hazırlıklı olduğunu, buna göre de projeleri olduğunu açıkladı. Çevrede bulunan ve Amerika'nın çıkarlarına hizmet eden üs, tesis ve kişilerin vurulacağını ilan etti. Buradan şu çıkarım yapılabilir. İsrail'e hizmet eden ve bütün ısrarlara rağmen AKP iktidarının kapatmaya yanaşmadığı Kürecik ve diğer üs ve tesisler İran'ın hedefine girmiştir. Artık iktidar buraları mecburen kapatacaktır. Bunun da elbet sonuçları olabilir.

Görüldü ki:

İran yöneticileri yıllardır bu "operasyon" için Kur'an'ın "kuvvet hazırlayın" emrini uygulamışlar, gerekli hazırlıkları yapmışlar. Savunma sanayileri için oluşturulmuş "SSDF" de biriken büyük paraları faiz ödemelerine ve israf yerlerine sarf etmek yerine, yeni teknolojilerle "kuvvet hazırlamaya" sarf etmişler. Eskimiş teknoloji ile çalışan üretim tesislerini satıp yıkmak yerine modernleştirmeye özen göstermişler, yeni ve üstün teknolojiler üreten tesisler kurmuşlar. Bu tesislerini de dağların altına gizlemişler. Dışarıya ise düşmanı yanıltıcı maket tesisler inşa etmişler. Başka ve güçlü kabul edilen devletlerin yörüngelerine veya himayelerine girmeksizin, onların oyalamalarına kanmaksızın hareket etmişler ve başarmışlar.