Büyük bir tabii afet sonrası bir beldenin halini düşünün.
Her taraf enkaz yığını, çamur, kapanan yollar molozlarla dolmuş, çukurlaşmış, kaybolmuş…
Bu AKP iktidarı yakında bitecek. Hem de çok yakında. Ülkemiz afet sonrası bir beldenin halini alacak. Uyuşturulmuş beyinlerin, maddi manevi yıkımların boyutu o zaman fark edilecek.
Bu yıkımın onarılması ancak Millî Görüş iktidarı ile mümkün olabilir. Lakin Millî Görüşçülerin önüne kasten veya bilmeyerek öyle engeller çıkarılacak ki, iş oldukça zorlaşacak.
Mesela "Önce Ahlak ve Maneviyat" düsturunu oturtmak istediğinde, yıkımı ve harabeyi sanki Millî Görüşçülerden birileri gerçekleştirmiş gibi, kötü niyet ve istismar kokan şu sesler yükselecek:
"Ahlak dediğiniz, maneviyat dediğiniz şu 20 küsur senedir Millî Görüş adıyla ortaya çıkan siyasal İslamcılar eliyle yok edilmedi mi"
Üretim, adil bölüşüm için adım attığında:
"20 küsur senedir bütün üretim araçlarını ve tesisleri satıp, savıp, yıktıran siz yani siyasal İslamcılar değil mi Adil bölüşümün önüne engeller koyan, fakiri daha fakir, zengini daha zengin yapan, faiz ve enflasyonla fakirden zengine servet transferi yapan sizler değil misiniz" hezeyanları ortaya atılacak.
"Rüşvet alan da veren de melundur" kuralını uygulamaya sokmak istediğinde:
"20 küsur yıldır rüşveti, vurgunu, suistimali iktidarda bulunanlar için adeta meşrulaştıran siz siyasal İslamcılar değil misiniz" diye önleri kesilmeye çalışılacak.
Doğruluk, dürüstlük, sözüne güvenilirlik, ahde vefa gibi kavramları oturtmaya çalıştığında onları engellemeyi kafasına koymuş olan istismarcıların çıkıp:
"Verdiği sözlere hiç güvenilmeyen, fırıldak gibi dönen, her gün değişik konuşan, iftiracı, yalancı ve yaygaracı olan siyasal İslamcılar sizden değil miydi" diye sabote etmeye yeltenecekleri aşikârdır.
Faizin ekonomiyi zehirleyeceğini ilan edip, faizsiz ekonomiye geçme çabalarını şöyle diyerek engellemeye çalışacaklar:
"Nass'a uyup faizleri düşüreceğiz diyerek milletin oyunu alıp, arkasından 5-6 misli faizi milletin sırtına yıllar boyu saran, ekonomiyi çökerten sizin adamlarınız olan siyasal İslamcılar değil miydi"
İsrafı, lüksü, şatafatı ortadan kaldırma çabalarınıza engel olmaya kalkacaklar, diyecekler ki:
"Sizin adamlarınız değil miydi, her sene birkaç tane lüks ve devasa saray yaptıran Sizin adamlarınız değil miydi lüksü, şatafatı, saltanatı yaşam tarzı yapan, ülkemizi borç batağına batırıp her şeyleri satan Kimdi o siyasal İslamcılar"
Zinanın, domuz mamullerinin, kumarın, alkollü içkilerin, bağımlılık yapan maddelerin, aileyi, toplumu ve yetişecek nesli mahvedeceğini işleyip, bunların kökünün kazınmasını başlattığını açıklarken, birileri bu çabalarını engellemek için neler söyleyebileceklerini bir tahmin edin bakalım.
İslam Birliği ve onun yan kuruluşlarını tekrar oturtmaya çalıştığında bu saptırıcı istismarcılar:
"İslam dünyasını perişan edip milyonlarca Müslüman'ı katleden, işgal, soygun, tecavüz, yıkım ve sürgün yapan Batılı güçlerin yerli işbirlikçileri sizin tedrisinizde yetişmiş olan siyasal İslamcılar değil miydi Mazlum Filistin mücahitlerine 'vatanını savunan kahramanlar' diyerek methiyeler düzerken, zalim ve katil İsrail ile en üst düzeyde münasebetler geliştiren, onların savaş ikmalini sağlayan, havaalanlarını ve limanlarını onların kirli emellerine açık tutan, kendi vatan topraklarından onlara savunma istihbaratı sağlayan, her konuda ikili oyunların şahikasına çıkmış olan sizin siyasal İslamcılarınız değil miydi" diye önüne çıkacaklar.