Peygamber Efendimiz buyurdu ki: "Her çocuk İslam fıtratı üzere doğar. Daha sonra anne babası ve çevresi onu Yahudi yapar, Hıristiyan yapar ya da Mecusi yapar." İslam inancına göre hangi coğrafyada, hangi ortamda, anne babası hangi dinde ve kimlikte olursa olsun, her çocuk İslam fıtratı üzerine doğmuştur. Akıl baliğ oluncaya kadar da bu devam eder. Sonrasını da hadisi şeriften okuduk. O bakımdan Müslümanlar, dünyanın neresinde ve hangi anne babadan doğarsa doğsunlar çocukların, İslam fıtratında oldukları gerçeği ile öldürülmelerini asla hoş görmezler. Karşı çıkarlar, çıkmak zorundadırlar. Hıristiyanlarda ise bunun aksine bir inanç ve kanaat mevcuttur. Onlara göre Hazreti Adem ve Hazreti Havva cennetten günahkâr olarak yeryüzüne gönderilmişlerdir. O halde onlardan ve nesillerinden gelen bütün çocuklar günahkâr olarak doğarlar. Çocuklar vaftizle temizlenmedikten sonra hepsi günahkârdırlar. Günahkâr olarak büyürler ve günahkâr olarak ölürler. Onlara göre toplumu günahkârlıktan kurtarmak için çocukları öldürmekte bir sakınca yoktur. pushfn('ads'); Hıristiyanlar nerede bir İslam ülkesini işgal edip teslim almışlarsa, katliama başlarlar ve çocukları da öldürürler. Tarihe bakarsak onların bu kanaatle hareket ettiklerini görürüz. Öldürülenler Müslüman bir coğrafyada ve Müslümanların çocuğu ise bu katliamı yapanları diğer Hıristiyanların kınamaları veya eleştirmeleri söz konusu olmaz. Lakin Hıristiyan bir coğrafyada ve Hıristiyan ana babanın çocukları öldürülürse, hemen ayağa kalkıp eleştiri, kınama beyanları ve yaptırımlar söz konusu olur. Tarih bunun örnekleri ile doludur. Mesela son günlerde Rusya'nın Ukrayna'da öldürdükleri çocuklar için bütün dünyanın nasıl infiale kapıldığını, Rusya'yı kınadıklarını, yaptırım uygulamak için yarıştıklarını görüyoruz. Halk ve yetkililer burasının Ukrayna olduğunu, Irak veya Afganistan olmadığını söyleyerek, İslam dünyasında yapılan sivil ve çocuk katliamlarını normal gördüklerini ifade etmiş oldular. İslam dünyasında, mesela Afganistan'da, Bosna'da, Irak'ta, Suriye'de, Libya'da, Yemen'de, Afrika'da ve diğer İslam diyarlarında, yıllardır milyonlarca çocuk katliamı, kaçırılması, işkence edilmesi, tecavüz edilmesi, eğitim hakkından mahrum edilmesi, organlarının sökülmesi ya da aç ve açık bırakılması konusunda çok sınırlı tepkiler duyduk, duyuyoruz. İşin garip tarafı çocuklara yapılan bu iğrenç muamelelere bigane kalan, hatta için için sevinen sadece Hıristiyan ülke halkları ve liderleri değil ki. Müslüman ülkelerden de pek ses çıkarılmaz oldu. Hatta ve hatta Müslüman ülkelerin bazılarında bu iğrenç fiilleri işleyen zalim silahlı güçlerle işbirliği yapanlar, destek verenler, çocukları ve sivilleri koruyacak ve kollayacak yerde katillerin emniyetlerini sağladıkları, bir nevi erketelik ettikleri alenen biliniyor. pushfn('ads'); Bu iğrenç fiilleri