İroni treni

Avazımızın çıktığı kadar bağırarak tek tek anlatmak istiyoruz.

AKP iktidarı tarafından ülkemize son 25 yılda dünyada neler kaybettirildi ne fırsatları heba ettiler ne de veballer yüklendiler Ama buna küçücük bir gazete köşesi yetmez. Tren katarındaki sayısız vagonları saymaya kalkışmak gibi, ucu bucağı görünmeyen bir manzara sanki. En iyisi 25 yıllık süreçle ilgili dış politika konusundaki büyük yanlışları içeren birkaç cümleyi ironik olarak ifade edelim.

Siyonistler BOP'u yürütmek için içimizde birilerini özel olarak seçmedi.

O seçilenler BOP'un "Büyük İsrail Projesi" anlamına geldiğini bilmiyorlardı.

O seçilenler iktidar olmak için ABD'ye giderek BOP'u yürüteceklerine, İsrail'i koruyup kollayacaklarına, ABD'nin İslam dünyasını işgal etmesine yardım edeceklerine dair söz vermiş olduklarını hiç düşünmemişlerdi.

Onlar, Afganistan'da katillerin emniyetini sağlamadılar, böylece milyonlarca Müslüman'ın kanının vebaline girmediler.

Onlar Irak'ın işgalinde ABD'ye asla destek olmadılar ki, milyonlarca Müslüman'ın katlinde, tecavüze uğramasında, devletlerinin parçalanmasında vebal sırtlanmış olsunlar.

Onlar Erbakan Hocamızın ve Millî Görüş'ün yıllar boyu bin bir emekle hayata geçirmeye çabaladığı İslam Birliği idealini baltalamadılar, böylece İslam dünyasını zalimlerin zulüm tarlası haline getirilmesinin vebalini sırtlanmamış oldular.

Onlar "Libya'nın Libyalılara ait olduğunun tespit ve tescili için" silahlı kuvvetlerimizi Libya'ya gönderdiler ama yapılan katliam, yıkım ve kıyımın vebaline asla ortak olmadılar. Dost Kaddafi'nin şehit edilmesi için isyancılara parasal destek verme alçaklığını asla işlemediler.

Onlar İsrail'e atılacak füzeleri erken haber vererek savunma yapmasını temin için Kürecik'e "Füze Kalkanı Tesisleri" kurulmasına asla razı olmadılar.

Onlar Suriye'de halkı katleden Hafız Esed'in oğlu Beşşar Esed'i; politikalarını ıslah ederek zulümden vazgeçmesini istiyorlar, bunun için onunla dostluk kuruyorlar iken, birdenbire Amerika'nın iradesi ile iç isyanı başlatanların saflarında yer almadılar ki, Suriye'nin katliam ve boşaltılmasının vebalini sırtlanmış olsunlar.

Onlar Süleyman Şah Türbesi olayında çok iyi niyetli idiler ve PKK ve uzantılarının Suriye'ye yerleşmesini hiç istemediler. Suriye'nin bugünkü karmaşaya sürüklenerek İsrail'in arka bahçesi olmasında asla bir veballeri olmamıştır.

Onlar 25 sene önce Amerika'yı kandırmak için "İsrail'i koruyup kollayacaklarına dair" verilen sözleri hiç tutmadılar. Terörist İsrail'i koruyup kollamak bir yana onlarla asla normal ilişkiler kurmadılar.

Onlar terörist İsrail, Gazzeli bir avuç Müslüman'ı yok etmek için yıllardır katliam yaparken hep Filistin tarafını tuttular. Filistin tarafını desteklediklerini göstermek için terörist İsrail'e "ticaret" yolu ile yaptıkları ikmali "kerhen" yapmaktalar. İsrail'e bu yolla en büyük desteği veren beşinci ülke olmayı asla arzu etmediler, kabullenmediler. Limanlardan, havaalanlarından, karayollarından terörist İsrail'e destek malzemesi gitmesini hiç istemediler, İsrail'e savaş suçları işlemeye giden binlerce vatandaşını engellediler ve suçlarına ortak olmadılar.