Zaferimizin 48. yılını kutladığımız şu günlerde Kıbrıs'ı düşünüyorduk. Ortadoğu'nun merkezinde bir ada. Dünyanın atardamarı olan su ve kara yollarının kontrolünü sağlamaya müsait bir konumda. Karadeniz'i Akdeniz yolu ile Atlas Okyanusu'na, yine Akdeniz'i Kızıldeniz yolu ile Hint Okyanusu'na bağlayan stratejik su yollarını kontrol edebilecek konumu var. Türkiye açısından da son derece stratejik bir önemi var. Kontrolü bizde ise kendimizi savunmak için belimize taktığımız bir silah, kontrolü başkalarında ise böğrümüze saplanmaya hazır hançer gibi bir konumda. Bizim için yüzmeyen bir uçak gemisi sayılır. Ayrıca tarihi bakımından da son derecede bizim için önemli hatıralarımız olan bir ada. Son yıllarda gelişen teknoloji ile birlikte Kıbrıs çevresinde yani Doğu Akdeniz'de bitmez tükenmez miktarlarda petrol ve doğal gaz yataklarının olduğu keşfedildi. Bu şekilde Kıbrıs ve Doğu Akdeniz'in önemi bir kat daha arttı. Buna paralel olarak da, kuvveti üstün tutan, yayılmacı, sömürgeci batılı devletlerin ve İsrail'in ilgisi de birdenbire zirve yaptı. Adeta sırtlan sürüsü gibi Doğu Akdeniz'e doluşuverdiler. Bu mütegallibeler KKTC ve Türkiye'nin bölgedeki haklarını da inkâr ve gasbedip dışlama derdine düştüler. Tam da bu günlerde Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı dostum İlyas Tongüç'ten kendi imzasıyla adımıza yazılmış bir kitap geldi. Bu yazımızın girişindeki özet bilgilere uygun olarak adlandırılmış: pushfn('ads'); "SİYASET, ENERJİ, GÜÇ DENKLEMİNDE KIBRIS VE DOĞU AKDENİZ". Muhterem Tongüç kardeşimiz son derece donanımlı, gayretli, faal, enerjik ve de tecrübeli birisi. Milli Gençlik'imizi uzun yıllar başarı ile yönetmiş bir Genel Başkan idi. Öteden beri akademik çalışmaların içinde olduğunu duyuyorduk. Memnuniyetle gördük ki, kitabını yazdığı bu konuda akademik bir tez hazırlayarak başarı ile noktalamış. Kitaba bakar bakmaz, merhum Liderimiz Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca'mızın ferasetli ve gerçekçi; yine Milli Görüş'ün efsanevi bilgi ve tecrübe birikimi olan merhume Prof. Dr. Oya Akgönenç Hanımefendi'nin öngörülü, isabetli ve mücadelesini de bizzat verdiği bakış açılarını yakalayıp, akademik bilgileri ile harman etmiş, bu enfes kitabı hazırlamış olduğunu gördük. Günümüzün ve belki de onlarca yıl gelecekteki dünyanın gündemini alacağını gördüğümüz bu konuda, Milli Görüş mensuplarının mutlaka bilgili olması gerekir. Yine bu konuda, fikir ve siyaset üretmekle görevli olanların, böyle akademik ve istatistikî bilgileri mezcederek ortaya çıkarılmış gerçek bilgileri çok iyi tetkik ederek hafızalarına