Amerika'yı çıkar, beyini kurtar
İslam ülkelerini ve idarecilerini elinde oynatıp, türlü fitneler üretip, kendi istediği sonuçları alan bir Amerika var fitne dünyasında. Dünyanın çıbanbaşı İsrail olarak bilinse de, arkasındaki Amerika'yı aldığınızda, o askeri güç olarak bir hiçtir. İran ve Yemen'in karşısında nasıl çaresiz kaldıklarını hep beraber gördük.
11 Eylül 2001 mizanseni ile İslam ülkelerine Haçlı Seferleri başlattıklarını açıklamış, bu ülkeler içinde kendisine yandaş işbirlikçiler tutmuş ve fiilen harekete geçmişti.
Bölgemizde nerede bir kanayan yara varsa, hepsi de Amerika'nın fitnesi ve oyunları ile başlamıştır. Eskileri bir taraf bırakalım, şu son aylardaki çevirdiği dolapların sadece bir iki başlığını hatırlayalım:
Geçtiğimiz yıllarda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "aptal" diye mektup yazarak alay edip, hepimizin onurunu kıran şu Sarı Aygır Trump'ın bitmez tükenmez ayak oyunları ile sebep olduğu fitnelere şahit olmaktayız. Cumhurbaşkanı Erdoğan için "akıllı ve zeki bir lider" deyip yeni Suriye'nin şekillenmesi konusunu ona bıraktığını açıkladı. Hemen ardından İsrail'in önündeki ciddi silahlı güç olan Suriye'nin hava ve deniz güçlerini silahları ile birlikte yok ettirdi. Şimdi de İsrail'in Suriye'de her istediği noktayı bombardıman etmesini sağlıyor. Böylece de BOP'un Suriye ayağı gerçekleşmiş olacak.
Diğer yönden de İsrail'in Türkiye'den çok korktuğunu yayarak, Suriye'yi emanet ettiği "akıllı ve zeki lidere" İsrail'in önünü kesmeyi adeta yasaklamış bulunuyor. Yasaklamaktan da öte herkesin gördüğü gibi, İsrail'e lojistik destek vermeye devam etmesini adeta mecbur tutmuş.
Yine PKK'nın sözde silah bırakıp, "kurucu önderi Öcalan'ın" hapisten çıkarılması konusunda AKP iktidarı ve destekçilerini "cesaretlendirmekle" meşgul. Bundan cesaret alan iktidar, PKK'nın ve yan kuruluşları olan YPG ve türevlerinin de silah bırakacaklarını açıklayıvermişlerdi. Sonra ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, şu açıklamayı yaptı: "SDG, YPG'dir. YPG, PKK'nın bir türevidir."Amerika nasıl bir işaret verdi ise o türevlerin silah bırakması konusu unutuluverdi. Böylece Amerika'nın verdiği 50 bin TIR dolusu silah bu şekilde namluları bize dönük beklemeye bırakıldı. Tahmin etmek zor değildir ki; bu ve devamında vereceği silahlar bir PKK devletinin kuruluşunda kullanılacaktır.
Amerika'nın başka oyunlarını da sayabiliriz ama yerimiz buna müsait değildir.
Anlaşılmıştır ki İslam ülkelerini ve onları yöneten beylerinin beyinleri Amerika'ya angaje olmuştur. Bu yıkılmadan Amerika'sız bir yola girmeleri mümkün değildir. Bu durumda Amerika'ya endekslenen beyinleri sebebiyle bu beylere "hain" dememiz doğru olmaz. Doğru olan, onların beyinlerini hürriyete kavuşturacak adımların süratle atılmasıdır. Bu, çok zor bir uğraş olacaktır.