"Akp'nin Günahları"

Beni AKP'nin günahlarına ortak etmeyin!" "İşte ben buradayım, AKP'yi ben kurdurtmadım!" diye feryat ve vasiyet ede ede vefat etti Erbakan Hoca'mız. Kesinlikle Saadet Partisini AKP'nin yanına yaklaştırıp günah ortaklığı yaptırtmadı. Sağlığında, AKP'nin binbir türlü yalan ve iftiralarla ve bunları güçlü medyaları ile körükleyerek küçülttüğü Saadet Partisinin lideri olarak, onlara hep nasihat etti ve yol göstericiliği yaptı ama kesinlikle yanlarında durmadı. Çünkü yaptıklarının "günah" olduğunu çok iyi biliyor, bu günahlarının sonuçlarının ne olacağını açık açık haykırıyordu. BOP Eşbaşkanlığı, Müslüman ülkeleri perişan eden zalimlerin yanında durması, Kıbrıs'ta verdikleri tavizler, İslam Birliği'nin kafalardan silinmesi için yaptıkları çabalar, faiz ve borca dayalı ekonomi politikaları, yıktırılan üretim tesisleri, israflar, yolsuzluklar, rüşvetler vs. vs. "Dizlerinizi döveceksiniz, ama diziniz de kalmayacak!" "Ayağımızın altından toprak kayacak, toprak!" "Bin yıllık medeniyeti bırakıp nereye gidiyorsun, deli misin be, deli misin" Bu cümlelerle özetlenecek o "günah" sonuçlarını söyleye söyleye vefat etti. Hocamızın vefatından sonra bu AKP uslandı mı Ne gezer Parlamentoda parmak çoğunluğuna dayanarak yeni ve bu sefer daha beter "günahlar" işledi. Libya ve Suriye'nin parçalanması için sömürgecilere verdiği destekler, yabancı askeri güçlerin yurda sokulması, Avrupa Birliği aşkına ahlâkımızı ve aile düzenimizi kökünden yok etmeye yönelik düzenlemeler, maden kanunları, petrol kanunları, okullarımızda onbinlerce körpe dimağları zehirleyen ETCEP müfredatlarının kabulü, lanetli fiillerin devlet güvencesine alınması, feminizmin aile ve toplum düzenine bela edilmesi, yaptıkları düzenlemeler neticesinde toplumu adeta suça iterek hapishanelerin ağzına kadar doldurulup, yeni hapishanelerin "bacasız fabrikalar kuruyoruz" safsataları ile inşa edilmesi, toplumu kamplara ayırıp birbirine adeta düşman hale getirmesi, ekonomiyi çökerterek iflas noktasına düşürmesi vs. vs. pushfn('ads'); Bir taraftan da Ayasofya'yı ibadete açmasının, birkaç büyük cami inşa etmesinin, bütün bunların üstünü örtmeye yeteceğini sanması da diğer bir boyutu. Bütün bunları yaparken, yeni yalanlar ve iftiralar ile ve bunları güçlendirdiği medya desteği ile katmerleştirip adeta düşman gibi gösterdiği Saadet Partisi ve liderlerini de yerden yere vurmayı asla ihmal etmedi. En başında AKP Amerikan desteği ile iktidara geldi. Bunu kendi adamları defalarca ikrar ettiler. Başından beri de hiç değişmediler. Tam 10 yıl koynunda besleyip büyütüp güçlendirdiği "cemaatin" 15 Temmuz darbe girişiminde, Cumhurbaşkanı'nı öldürmeye teşebbüs eden, onlara yardım eden, finans sağlayan, fiili destek veren, devletlerle ve özellikle İsrail ile hiçbir şey olmamış gibi, içten ve samimi ilişkiler ile yola devam etmeye başlaması, onlarla rayından çıkan