SELİM, İhsan'ın ikramı kurban kavurması eşliğinde çaylarını içen ekibe:
- Harika, bundan iyisi Şam'da kayısı. Cenab- ı Hakk cümlemizi sağlık ve afiyetle nice kurban bayramlarına eriştirsin inşallah...
Mehmet, Melih Bey'e dönerek:
- Bayram münasebetiyle yoğunluk, radar uygulaması ve trafik cezaları tekrar gündemde. Ne düşünüyorsunuz..
- Her bayramda çok sayıda yaralanmalı ve ölümlü trafik kazası haberi ile karşılaşıyoruz.
Devletin bunu azaltmak için çeşitli tedbirler alması, normal. Hız sınırını aşma, kırmızı ışıkta geçme, makas atma gibi konulardaki cezalara kimsenin itirazı olmaz.
Sadece bazı yollardaki hız sınırlamaları şikayet konusu. Meskun mahallerde hızınız 70 km iken, bir anda 50'ye ve 100 metre sonra da 30 km'ye düşmek durumunda kalabiliyorsunuz. Buralardaki radar uygulamaları, sıkıntılı. Yetkililer buna bir çözüm bulurlar inşallah... Selim:
- İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya'nın açıklamasına göre Arife gününde 2 milyon 591 bin 34 araç otoyolları kullanmış ve bunlardan 23 bin 275'ine hız ve radar işlemi yapılmış. Oran binde 9 yani... Mustafa:
- Hakikaten düşük bir oran. Ancak o binde 9 içindekilerin canı tabii ki yanar.
Her ne ise, Kurban Bayramı sabahı ne olacak şu CHP'nin hali muhabbeti pek çekilmez. Ancak, ana muhalefetin durumu pek hoş değil galiba. Ne dersiniz, Melih Bey..
- Doğru. Kurultayla ilgili mahkeme yaklaşıyor ve Özgür Özel kıvranıp duruyor. Şu ana kadar kamuoyuna yansıyanlara bakılırsa da durumları hiç hoş değil. Kurultay döneminde dağıtılan paralar, yardım çekleri ve benzeri usullerle delegelerin birçoğunun iradelerinin Özgür Özel lehine satın alındığı netleşti. Mahkemenin buna kayıtsız kalması beklenemez...
Remzi:
- Kurultayın şaibeli olduğuna dair iddialar CHP'lilerden geliyor. Buna rağmen Özel'in sürekli iktidarı suçlaması CHP'lilerin garibine gitmiyor mu acaba.. Melih Bey:
- Tabii ki gariplerine gidiyordur, ama tıpkı Özel gibi onların da yapabilecekleri bir şey yok. Her şey ayan beyan ortada.
Özgür Özel'in, kurultayda delegelere dağıtılan birtakım menfaatlerle genel başkan olmasının sağlandığı anlaşılıyor.
Delillere bakarak mahkeme bunun böyle olduğunu tespit ettiği anda CHP'de işler iyice karışacak demektir. Gidişata bakılırsa böyle olacağı da söylenebilir...
Mustafa:
- Bu durumda tam olarak ne olacağı belli mi, Kılıçdaroğlu yeniden genel başkan olur mu mesela..
- Mahkemenin çeşitli alternatifleri var ve kararın ne olacağı bilinemez. Ancak kurultayın şaibeli olduğunun netleşmesi, neticesi ne olursa olsun CHP açısından berbat bir durum... İhsan:
- İşin hoş tarafı kavga CHP içinde, ama başta Özel olmak üzere CHP'liler bu bahaneyle iktidara yüklenip duruyorlar...
- Dikkatleri başka yerlere kaydırma çabası. Tutuklu eski İBB Başkanı çevresindeki çember de iyice daralıyor bu arada.
Son derece sağlam gibi gözüken isimlerde de çözülme başladı. Yolsuzluk ve rüşvet soruşturması ile ilgili 114 kişinin 24'ü itirafçı oldu. Önemlilerinden birisi de Sarıyer'deki meşhur villaları İmamoğlu'na devreden Ali Nuhoğlu.Mehmet:
UYDURUK İHALELER...
- İmamoğlu'na alınması düşünülen villalar için bu adama İSKİ'den alacağı olduğu söylenen paraların aktarılması, garip. Müteahhit adam, alacakları ile başkası adına neden villa alsın ki.. Melih Bey, gülümseyerek:
- İşin püf noktası da bu. Bu durumda bu adam İSKİ'ye ne yaptı ki milyarlık alacağı vardı ve bu paraları nasıl olup da İmamoğlu'nun istediği villalara yatırabildi sorusu akla geliyor değil mi Süreç ilerledikçe aslında yapılan bir şey olmadığı ve belediye imkanlarının peşkeş çekilmesi için uyduruk ihaleler yapıldığı ortaya çıkacaktır büyük ihtimalle. İBB'nin konuyla ilgili açıklaması da kafa karıştırıcı. Güya açıklama yapıyor ama aslında konuyu bulandırmaya çalışıyorlar... Selim:
- Tıpkı Adana Seyhan Belediyesi'ne iş yaptığı söylenen bir müteahhitin, 75 milyon liralık alacağını tahsili için birilerine 1 milyon dolar yani 40 milyon rüşvet vermesi gibi. Herhangi bir müteahhit, gerçekten bir iş yaptıysa 75 milyon alacağını tahsil için 40 milyon rüşvet vermez normalde.
İhale uyduruksa iş başka... Melih Bey:
- Sanırım önümüzdeki günlerde böylesi çok şeylerle karşılaşacağız. Yapıldığı söylenen ama kesinlikle yapılmadığı anlaşılacak birçok şey çıkacak karşımıza. Kültürel faaliyet adı altında yapıldı denilip, yapılmadığı anlaşılanlara ek olarak, mesela asfalt ve benzeri birçok işin de aslında yapılmadığı ortaya çıkar... Mehmet:
- Bu konuda MASAK'ın yaptığı araştırmalar birilerinin canını fena halde yakar o zaman. Mesela binlerce kilometre asfalt işi yaptığını söyleyenin bu işle alakalı malzeme girdileri yoksa yaptığı iş de yok demektir... İhsan:
- Sadece bu da değil. İSKİ'den ya da KİPTAŞ'tan gönderildiği paralarla Ali Nuhoğlu'na aldırılan ve adaylık için mal beyanı verildikten hemen sonra İmamoğlu'nun şirketine devredilen villalarla ilgili sıkıntı çıkacağı anlaşılınca geriye dönük birtakım düzenlemeler yapmışlar. Ancak bu tür şeylerin MASAK radarlarından kaçmayacağı ve fütursuz bir şekilde belediye bütçesini yağmalayanların hesap verecekleri, açık... Melih Bey:
- Belli ki CHP adayı olursa kendisine yönelik soruşturma açılamayacağına inanan İmamoğlu son zamanlarda tedbiri iyice elden bırakmış ve hakikaten fütursuz davranmış yani... Mehmet:
- Her şey bir yana, CHP'de gerçekten samimi birileri varsa ve başta İstanbul olmak üzere belediyelerde hizmet olmadığını anlamıyorlarsa, yazık.
Birkaç sene önce İstanbul ilçe belediye başkanlarından birisi ile bir muhabbetimiz olmuştu. Şehrin halini ve herhangi bir hizmet yapılmadığını bildiğim için, bunlar ne yapıyor diye sorduğumda hiç unutamadığım bir cevap almıştım. O başkan, İmamoğlu ve ekibi yüz liralık bir iş yaptık diyorlarsa bunun kesin olarak 90 lirası cukka ve 10 lirası iştir, demişti... Melih Bey: