Yalan rüzgarı...

Melih Bey, selam vererek girdiğinde ekip hararetli bir şekilde tartışmaya dalmıştı. Melih Bey oturur oturmaz, Selim atıldı:

- Üstad, deminden beri CHP ile ilgili konuları konuşuyor ve olup bitenlere bir izah bulamıyoruz. CHP, DEM ile ittifak yaptı mı yapmadı mı CHP'nin genel başkanı Özgür Özel mi Ekrem İmamoğlu mu Daha da önemlisi, bir partinin genel başkanı açık açık yalan söyler mi söylemez mi.. Şimdi yorumlarını alalım... Melih Bey, gülümseyerek:

- Tamam ama bu arada çayım unutulmasın. CHP ile DEM, İstanbul başta olmak üzere kent uzlaşısı adı altında ittifak yaptı. Bu sebeple İstanbul Esenyurt adayını çeken CHP yerine DEM'e yakın birisini getirdi. Bu arada birçok ilçenin belediye meclisi listelerinin ilk sıralarına, DEM'den isimler yerleştirdi. Bu DEM'in İBB Meclisinde grup kuracak sayıda meclis üyesine sahip olması demek... Mehmet:

- Bu durumda, seçimlerde kazanırsa Esenyurt'in CHP'li belediye başkanı ve birçok ilçede seçilen meclis üyeleri istifa edip DEM'e mi katılacaklar..

- Büyük ihtimalle böyle olur. DEM'in İstanbul'un ilçelerinden birisinde belediye başkanlığına sahip olmasının ne ifade edeceği ile ilgili söylenebilecek çok şey var. PKK'nın emirleri dışına çıkamayacak ve dolayısıyla hizmet etmeyi aklından bile geçirmeyecek bir başkanın nelere sebep olabileceği, gücümüze kalmış. DEM'in İBB Meclisi'nde bir grup sahibi olması da benzer bir husus... İhsan:

- İyi de CHP'yi yönetenler bunun farkında değiller mi..

- Farkındalar tabii. Ancak şu anda CHP'yi tam olarak kimin yönettiği başta olmak üzere tartışılması gereken birçok konu var. Öncelikle, CHP'nin İstanbul ilçe adaylarını İBB Başkanı İmamoğlu belirledi ve Esenyurt'ta aday değişikliği ile neticelenen operasyon da onun eseri. Kent uzlaşısı adı altında aslında Kandil'den önerilen bölgesel ittifaka daha çok onun ihtiyacı var çünkü. CHP genel merkezinin bu konuya farklı bakıp bakmadığını bilmesek de, İstanbul için kıymeti yok... Mustafa:

- Seçime kadar başka sürprizler de olabilir mi..

- Olabilir. Listelerin teslim edildiği gün İstanbul'da yaşananları hatırlayın. Bir güç, DEM'in aday listelerini vaktinde teslim etmesini engellemeye çalıştı, malum. Sıradan bir gecikme gibi gösterilmeye çalışılsa da, bunun DEM'in İstanbul'dan aday göstermesini istemeyen parti içinden birilerinin marifeti olduğu söylenebilir. Unutmayın, Kandil'den gelen emir, ittifakın sürmesi yönündeydi... Remzi:

- O zaman DEM içinde de sıkıntı var demek ki..

- Sanırım. İttifak sebebiyle zarara uğradıklarını, dolayısıyla yerel seçime DEM olarak katılmaları gerektiğini düşünenlerle; AK Parti ve Cumhur İttifakına zarar verebilmek için mutlaka ittifak yapılmasını isteyenler arasında bir çekişme var. Şu anda, DEM'in bazı ilçeler ve İBB için aday çıkarması ama özellikle büyükşehir oylarının CHP'ye verilmesinin sağlanması şeklinde bir formül bulunmuşa benziyor. İstanbul'da herhangi bir iddiası olmayan DEM, 22 ilçede aday göstermedi. İBB adayı da sahaya çıkmadı ve çıkmayacağa benziyor. Eğer oyların kendi adaylarına gitme ihtimali ortaya çıkarsa, DEM'in İBB adayının sağlık sebepleri ve benzeri bahanelerle çekilmesi de ihtimal dahilinde...

CHP'de genel başkan kim..

- Ne entrikalar dönüyor yahu! Peki bu arada CHP Afyon belediye başkan adayının çıkışı ile ilgili gelişmeleri nereye koyacağız.. Soru Mehmet'ten gelmişti... Melih Bey:

- Genel başkan, eş genel başkan ve sırtından hançerlendiğini düşündüğü için pusuda bekleyen eski genel başkan arasında çatışma gibisinden bir izah getirebiliriz. Milletvekili olmasının yanında CHP grup başkanvekili de olan CHP Afyon belediye başkan adayı Burcu Köksal'ın DEM ile ilgili çıkışı, Kılıçdaroğlu'na yakın olduğu için, pusuda beklediği düşünülen Kılıçdaroğlu ile ilgili olabilir... İhsan:

- Ama genel başkan Özel, adayın özür dilediğini söylemişti.. Selim, gülerek adaya girdi:

- Olayın devamını kaçırmışsın. Çünkü Özgür Özel'in sürçü lisan açıklaması sonrası, Burcu Köksal, söylediklerinin arkasında olduğunu açıkladı... Melih Bey:

- Bu olayla ilgili en can sıkıcı olan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Uşak'ta hitap ettiği binlerce kişiye, Burcu Köksal'ın kendisini arayıp 'sürçü lisan ettim' dediği şeklinde, açıkça yalan söylemesi. İBB Başkanı'nın, partisinin grup başkan vekili olan Burcu Köksal'la ilgili 'ya başka bir iş bulur ya da başka bir partiye gider' şeklindeki sözleri, bir başka vahim durum... Mehmet:

- Bir genel başkanın yalan söylemesi, hakikaten kötü. İBB Başkanı da bu ara çeşitli yalanlar söyleyip duruyor. İstanbul'da yaptığını söylediği metrolarla alakalı sorular soranların lafını ağzına tıkasa da, arşivler kendisinin tek bir metro projesi bile olmadığını göstermekle kalmayıp, yaptım dediklerinin 2017'de rahmetli Kadir Topbaş tarafından başlatıldığını ispatlıyor... Selim:

- Yani yaptım dediği 47,3 km metro da mı yalan..

- Yaptığını iddia ettiği 47,3 km metronun, 39,3 km'si AK Parti döneminde yapılmış zaten. Yani kendi döneminde yapılanların toplamı 8 km. Yaptım dediği Mahmutbey-Esenyurt hattının başlama tarihi 21 Ağustos 2017, yine sıfırdan başlattığını iddia ettiği Çekmeköy-Sancaktepe ve Göztepe-Ataşehir metro hatlarının başlangıç tarihi de 28 Nisan 2017. İşin garibi bu hatlar için İBB Meclisinde yapılan oylamada, İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu CHP grubu hayır oyu kullanmış... İhsan:

- Bir dakika! Yani o dönemde CHP olarak hayır oyu verdikleri metro hatlarını şimdi sıfırdan kendisinin yaptığını mı iddia ediyor.. Melih Bey:

- Aynen öyle!.. Selim, dayanamayıp atıldı:

- O zaman bu durumda yalanlardan bahsetmek az olacağı için bir yalan rüzgarından bahsetmek gerekiyor bence... Mustafa:

- Hakikaten tuhaf bir durum. Bütün bunlara bakarak CHP'ye oy verenlerin ders almaları gerektiğini düşünmek gerek. Ama yaşadıklarımız, bu konuda ümit verici değil. Bütün bu olumsuzlukları gördükleri halde, kendilerini hala bu partiye oy vermeye mecbur hissedenler, ciddi bir konu... İhsan: