Yalancılara ne denebilir..

Bosna Savaşı günlerinde Türkiye'nin, Avrupa'daki vatandaşlarımızla birlikte tam olarak neler yaptıkları konusunda, anlatılabilecek şeylerin yanında anlatılamayacak şeyler de vardı. Türkiye'nin Gazze için yaptıkları ve yapmaya devam ettikleri arasında da mutlaka anlatılamayacak şeyler vardır.

Türkiye ile İsrail arasındaki ticari ilişkilerin, 7 Ekim'den itibaren yavaşladığını ve Mayıs'ta tamamen durdurulduğunu, herkes biliyor. Ancak, başının dertte olduğu günlerde Bosna için yapılanlara çeşitli sebeplerle inanmak istemeyenler şimdi de devrede.

Varlıklarını AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı üzerine bina ettikleri anlaşılan birileri, bütün açıklamalara rağmen, İsrail'le ticaretin bir şekilde devam ettiği iddiasını tekrarlayıp durmaktan hoşlanıyorlar.

Hamas'a terör örgütü diyenlerle siyasi alanda iş birliği yapan ve bunda herhangi bir mahzur görmeyenlerin, İsrail taraftarlarınca oluşturulan yalanlara istinaden, 'ticaretin durmadığı' iddialarını tekrarlayıp durmaları, garip. Ancak, İsrail'e karşıtlıkları tartışılmayacak birileri ile İsrail yanlısı oldukları bilinenler arasındaki fiili ortaklık, daha da garip.

Türkiye düşmanı birilerince oluşturulan sahte listeler ve karmaşık gemi trafiği üzerinden komplo teorileri üretenlerin derdi, üzüm yemek değil. Oysa, 233 civarında ülke ve bölgeyle ticari bağlantısı olan Türkiye'nin buralara ne sattığı ve ne aldığı, TÜİK tarafından sürekli olarak kaydedilir ve yayınlanır.

Merak edenler, TÜİK'in internet sitesinden kolaylıkla erişebilecekleri 'ülkelere göre ihracat' sahifesindeki verilere bakıp, Türkiye'nin Mayıs itibariyle dip yapan İsrail'e ihracat ve ithalatının Haziran 2024 itibariyle sıfırlandığını görebilirler.

Araştırmaya üşenecekler için bazı verileri aktaralım: İsrail'e ihracatımız 2023 yılında toplamda 5.434.606 dolar imiş. Bu rakam 2024 Ocak ayında 349.479, Şubat'ta 422.039, Mart'ta 440.712, ve Nisan'da 307.796 iken, Mayıs'ta 1.514 dolara indirilmiş ve Haziran'dan itibaren de sıfırlanmış.