Ya öncesi..

Aksa Tufanı Harekatı ile uyandığımızda tarih 7 Ekim 2023 idi. Yani 2 yıl önce. O günden beri tespit edilebilen, çoğu da çocuk ve kadın olan şehitlerin sayısı 67 binin üzerinde. Gazze ise yerle bir edilmiş durumda.

Holokost'tan sonra yaşadıkları en büyük travma olduğu söylenen 7 Ekim 2023'de yaşananlar sebebiyle çılgına döndükleri anlaşılan İsrail'i yönetenler, o günden beri Gazze'ye kan ve ateş kusmayı sürdürüyorlar.

İlk günlerde Siyonist lobi sebebiyle İsrail'in bütün melanetlerine karartma uygulayan Batı medyasının da desteğiyle neredeyse bütün dünya İsrail'in kendini savunma hakkı masalları ile uyutuldu.

Ancak, 7 Ekim'de yaşadıkları şokun ardından 8 Ekim'den itibaren ateş kusmaya başlayan İsrail savaş makinesinin, akıl almaz vahşetini Kasım'da, Aralık'ta ve 2024 yılında da sürdürmesi, uyuyanların uyanmasını sağladı.

Bilmeyenler, öncelikle İsrail'in Aksa Tufanı öncesi de sürekli ölüm yağdırdığı Gazze'yi, 1967'den 2005'e kadar işgal ve ardından da hukuksuz bir şekilde abluka altında tuttuğunu öğrendiler.

İsrail'in kuruluşunu sağlayan BM'yi ve yeri geldiğinde ABD tarafından hep korunduğu Güvenlik Konseyi kararlarını bile takmadığını öğrenenler, Siyonist lobinin çeşitli şekillerde siyasetçileri, finansı, medyayı ve üniversiteleri bile kontrol edebildiğinin de farkına vardılar.

Sürekli 'kendini savunma hakkından' bahseden terör devletinin 7 Ekim 2023'de karşılaştığı Aksa Tufanı Harekatı'nın, işgal ve abluka altında tuttuğu insanların haklı tepkilerinin tabii bir neticesi olduğu da konuya objektif yaklaşanların ortak kanaati.

Siyonistlerin bir şekilde kandırıldıklarına emin oldukları Batılı ülkelerin kamuoylarında, 7 Ekim'in öncesine yönelik merak başlayınca da, İsrail'in zaten yıpranmış cilası dökülmeye başladı.

'Gazze katliamı öncesi, ABD'de öğretildiği gibi, İsrail'in iyi taraf olduğuna, Gazze'deki Müslümanların tüm Yahudileri öldüreceklerine inanıyordum' diye başlayıp,