Terör defteri kapanacak!...

İhsan'ın çayları dağıtmasını bekleyen Selim Melih Bey'e:

- Bosna'ya yaptığın yolculuktan bahsetmeni tabii ki isteriz. Ancak önce PKK'nın kendini feshetmesi ve silah bırakması ile ilgili değerlendirmeni alalım... Melih Bey:

- PKK'nın kendini fesh ettiği ve silahları bırakacağı ile ilgili açıklama, ülkemizin 47 yıldır canını yakan terör belasının nihayet tamamen ortadan kalkacağına dair en önemli gelişme. Bundan sonrasını hep beraber izleyecek ve göreceğiz tabii. Ancak, içeride zaten bitirilen ve Suriye ve Irak'ta ciddi şekilde kan kaybeden örgütün kendisini feshi ve silahları teslim edeceğini açıklaması, çok güzel bir gelişme... Mustafa:

- PKK'nın açıklamasındaki bazı cümleleri öne çıkarıp süreci itibarsızlaştırmak için uğraşanlar var. Bunların derdi ne..

- PKK'nın açıklamasında, Lozan ve 1924 Anayasası ile ilgili, muhtemelen kendi kitlelerini tatmine yönelik rahatsız edici bazı vurgular olduğu bir sır değil. Olay, bitmiş olan terör örgütünün 'silahlarınızı teslim edin, yoksa silahlarınızla yok olursunuz' sözünün gereğini yapmasından ibaret. Terörsüz Türkiye sürecinin kesinlikle bir pazarlığa istinat etmediği, konunun temeli. Daha önce olduğu gibi bu aşamada ne dediklerinin hiçbir önemi yok yani. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, konuyla ilgili gereken açıklamaları yaptılar zaten... Mehmet:

- Bu sözleri öne çıkararak süreci itibarsızlaştırmaya çalışanlar ne yapmak istiyor peki..

- Her zaman yaptıklarını. Sureta muhalif gözükerek aslında devlet ve millet düşmanlığı yapıyorlar. PKK açıklamasında yer alan bazı konuların terör örgütü tarafından sürekli dile getirildiği biliniyor. CHP'nin 2023 seçimlerinde HDP ve 2024 mahalli seçimlerinde DEM ile ittifak yapmasına ses çıkarmayanların şimdi birdenbire vatansever kesilmeleri, bir açıdan sevindirici. Ancak vaktiyle PKK uzantısı partilerle iş birliği yapıp, terörle mücadeleyi akim bırakmaya çalıştıkları, İHA ve SİHA'lara karşı çıktıkları, TSK'nın yurtdışı operasyonları için gereken tezkerelere hayır dedikleri de unutulmadı... İhsan:

- Şimdi fesih ve silah teslimi kapsamında olup olmadığını sorguladıkları PYDYPG'yi terör örgütü kabul etmediklerini de ben hatırlatayım...

- Ağzına sağlık. CHP yetkililerinin bu yapıyı terör örgütü saymadıklarına dair beyanları unutulmadı. Kaldı ki açıklamanın Suriye'deki bu yapıyı ve bütün PKK unsurlarını kapsadığı da açık. Terör örgütünün laf cambazlığı yapması ne ise, ancak şimdi terör karşısında çok hassasmış numarası yapanların, 2023 seçimlerinde 'bir oy CHP'ye, bir oy HDP'ye' kampanyası yaptıkları biliniyor... Remzi:

- Bunun bir sebebi de son genel ve yerel seçimde kendilerine destek olanların artık bunu yapmayacaklarını düşünmeleri belki de...

- Bu da doğru. Ancak terörle mücadelenin bütün siyasi mülahazaların üzerinde olması gerektiğini de unutmamak gerek. CHP etrafında kümelenen bu zihniyetin, terörün bitecek olmasına sevinmek yerine gelişmeleri kirletmeye çalışması, tam manasıyla ibretlik... Mustafa:

- Bunların 2013-2015 arasındaki Çözüm Süreci'ni baltalamak için nasıl uğraştıklarını da unutmadık...

- Doğru. Şimdi de süreci baltalamak için gayret edenler var. Ancak işin özeti, kim ne derse desin terör problemi, Cumhurbaşkanımızın dediği gibi ortak akıl, ortak vicdan ve 'tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' temelinde sona erme yolunda. Bundan sonraki bütün gelişmelerin devletimiz tarafından son derece dikkatli bir şekilde takip edileceği ve gereken müdahalelerin yapılacağı da açık... İhsan:

- Gerek terör örgütünden ve gerekse siyasi uzantısı ve taraftarları arasından birilerinin gelişmeleri engelleme ve çarpıtmalarına müsaade edilmeyecek yani...

- Kesinlikle. PKK'nın tüm şube ve uzantıları ve bu arada tabii ki Suriye'deki PYDYPG yanında KCK gibi sivil görünümlü illegal yapıları da tasfiye edilecek. Teröre bulaşmayan örgüt mensupları ve başka bazı konularda gerekebilecek birçok hukuki düzenleme, Çözüm Süreci döneminde yapılmıştı zaten. Ortada herhangi bir pazarlık olmadığı için de atılacak adımlar konusunda ortalığı karıştırmak isteyenlerin havanda su dövdüklerini belirtmek gerek. Terör defteri açılmamak üzere kapanacak yani... İhsan:

Tuzla diye bir yer...

- Bekleyecek ve göreceğiz anlaşılan. O halde bu konuda şimdilik kifayeti müzakere diyelim ve sen bizlere Bosna'ya yaptığın geziden bahset...

- Peki. Daha önce Bosna Hersek'e çok kere gitmiş ve Saraybosna, Mostar, Travnik gibi birçok şehri görmüştüm. Ancak görmediğim yerlerden birisi Tuzla idi ve gezi de burayı kapsadığı için ilgimi çekti... Selim:

- İstanbul Tuzla'dan bahsetmiyorsun değil mi.. Melih Bey, gülümseyerek:

- Bosna Hersek'in 10 kantonundan birisi olan Tuzla'dan bahsediyorum. Nüfusu 700 bin civarında olan Tuzla kantonu yüzde 90 oranında Müslümanların yaşadığı bir bölge. Ülkenin ekonomik açıdan en gelişmiş ve daha da gelişmeye müsait yerlerinden birisi olma yanında madenleri, üniversiteleri, entelektüel sermayesi ve doğal güzellikleri ile de muhteşem. Ciddi bir yatırım potansiyeli mevcut. Gezimiz burayı tanıma ve tanıtma yanında heyette bulunan yatırımcıların ufkunu açmaya yönelikti... Mehmet:

- Gezinin pratik sonuçları da olmuştur o zaman..

- Sanıyorum oldu. Tuzla'ya Saraybosna üzerinden kara yoluyla ulaşım biraz zahmetli olduğu için Türkiye'den Tuzla'ya yapılan uçuşların artırılması ve böylelikle gerek oraya gidecekler ve gerekse oradan gelecekler açısından kolaylık sağlanması amaçlar arasındaydı. Tuzla'ya haftada birer sefer yapan A Jet ve Pegasus'un uçuşlarının artması gündemde. Bu arada gezinin sonraki bölümünde uğradığımız Mostar'a da aynı havayollarının sefer başlatması söz konusu... Mustafa:

- Bu durumda uçakla Saraybosna'ya gidip dönerken Tuzla ya da Mostar'dan dönebilmek mümkün olabilecek demektir. Ya da oralara gidip Saraybosna'dan dönülebilir...