HUYLUNUN huyundan vazgeçmeyeceği bilinir. Ülkemizin kaymak tabakasından birçok kişinin üye olduğu Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) olağan genel kurulu -tahmin edilebileceği gibi-, aşırı muhalefet kokan 'olağan' konuşmalara sahne oldu.Yine de, objektiflik konusunda yeterli gayret gösterilmediği için olağan TÜSİAD genel kurulunda yapılan konuşmaların olağan dışı olduğu da söylenebilir.
Kamu dışı milli gelirin ve yine kamu ve tarım hariç istihdamın yarısını sağladığı, enerji ithalatı hariç dış ticaretin yüzde 85'ini gerçekleştirdiği belirtilen yaklaşık 4 bin 500 şirketi temsil eden bir kuruluş adına yapılan açıklamaların daha dikkatli yapılması gerektiği, çok açık.Herkes gibi bu kuruluşun da eleştiri yapma hakkının olduğu ve yönetici ve mensuplarının istedikleri gibi muhalefet edebilecekleri, şüphesiz. Ancak, kamuoyunca takip edilen TÜSİAD genel kurulunda cımbızla seçildiği belli konuların mümkün olduğu kadar olumsuz olmasına çalışılmış bir şekilde aktarılması, hakikaten insaf dışı.
Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras'ın konuşmasında Kartalkaya'daki otel yangını, Kahramanmaraş merkezli depremler, Erzincan İliç altın madenindeki ve Soma kömür madenindeki kazalar gibi hepimizin yüreğini yakan olayları gündeme getirmesi tabii ki makul. Aras'ın, 'kurullar var, maliyet nedeniyle uyum yok, denetim yok' ve 'maliyetten kaçınan iş sahipleri, hak etmediği koltuğa oturan özel sektör ve kamu yöneticileri' şeklindeki tespitleri, objektifliğe yakın. 'Sorumlular görevden ayrılmalı, hesap vermeli ve yerlerine yetkin kişiler gelmeli' şeklindeki sözleri de. Ancak, algıda seçicilik yaptığı söylenebilecek olan Ömer Aras'ın, Nisan 2024'de Beşiktaş'ta 29 kişinin hayatına mal olan eğlence merkezi yangınını neden dile getirmediği, ciddi bir soru işareti.
TÜSİAD'ın, asrın felaketi de denilen Kahramanmaraş depremlerinin yaralarını sarma konusunda elini taşın altına gereği gibi koyma konusundaki mütereddit tavrı, ayrıca değerlendirilmesi gereken bir husus.