BAHAR Kıraathanesi'nde Ramazan boyunca iftar öncesi yapılacak geleneksel Cumartesi sohbeti için gelen Melih Bey, ekibi iftar hazırlığı ile meşgul buldu.
Onun geldiğini görünce her zamanki masalarına yerleştiler ve sohbetin ilk sorusu da Selim'den geldi:
- Melih ağabey, Terörsüz Türkiye konusundaki son gelişmeleri doğru okuyorsak, terörün tümüyle biteceği bir vasata doğru gidiyoruz gibi sanki, ne dersiniz..
- Gelişmeler o kadar açık ki yorumlamaya filan gerek yok aslında. Herhalde 40 yıldan fazladır beklediğimiz bir şey bu.
Yıllardır silahlı kuvvetlerimizin kahramanca sürdürdüğü, binlerce şehit ve gazi verilerek sürdürülen bir mücadelen sonra, terörün tamamen bittiği günleri görmek hakikaten sevindirici. Bu arada savunma sanayindeki yerlilik ve milliliğin artırılmasının bu sonuçta önemli bir payı olduğunu da unutmamak gerek... Mehmet:
- PKK'nın Öcalan'ın çağrısına uymama ihtimali var mı..
- Bu tabii ki bir ihtimal. Terör örgütü PKK adına yapılan ilk açıklamada çağrıya uyacakları ve ateşkes ilan ettikleri duyuruldu.
Çağrının muhatapları arasında bulunan örgütün Suriye'de bulunan uzantısı PYDYPG'nin tavrının da müspet olması bekleniyor.
Yine de devletimizi yönetenlerin aksi bir durumu da hesaba kattıklarını ve tedbirlerini ona göre aldıkları söylenebilir. İçeride zaten bitirilen terör örgütünün Suriye'deki varlığı ile ilgili de ciddi mesafeler alınmıştı biliyorsunuz. Bu arada sürecin başından itibaren verilen temel mesajın, 'ya silahlarınızı gömersiniz ya da silahlarınızla beraber siz de gömülürsünüz' olduğu da unutulmamalı... İhsan:
- Bu da devletimizin bu konuda kesin kararlı olduğu ve her ne şekilde olursa olsun bu işi mutlaka bitireceği manasına geliyor herhalde..
- Evet, pazarlık yok, müzakere yok.
Atılacak tek adım, terör örgütünün silahlarını bırakması ve kendisini feshetmesi idi ve İmralı'dan gelen açıklama da bu yönde oldu...
Mustafa:
- Devlet Bahçeli'nin 22 Ekim'deki çağrısı sonrası başlayan çalışmaların yavaş gittiği filan söylenmişti, ama netice hakikaten güzel. Yine de benim aklıma takılan, İmralı'nın açıklamayı neden beklettiği. Bu konuda ne denebilir..
- DEM Parti heyetinin, PKK'nın çeşitli kanatları ile görüşerek Öcalan'ın mesajlarını ulaştırdıklarını varsayabiliriz. Neler olup bittiğini bilmesek de İmralı, vereceği karara uymamayı düşünecek olanları yönelik bazı uyarılarda bulunmuş olabilir. Bu, benim aklıma gelen bir ihtimal, ama 1999'dan beri İmralı'da bulunduğu halde yerine başkası getirilemeyen birinden bahsediyoruz. Apo'nun kendisini dinlemeyecekleri ikna edebilecek birtakım mekanizmalara sahip olduğu, yüksek ihtimal... İhsan:
- Bu dikkat çekici bir değerlendirme.
PKK'nın çeşitli uzantıları içinde Öcalan'ı dinlemek istemeyecek olanların başına birtakım şeyler gelebilmesi ihtimalinden bahsediyorsun galiba..
- Öyle de denebilir. Önünde sonunda, lider adayı olarak ortaya çıkanların değişik şekillerde tesirsiz hale getirildiği bir terör örgütünden bahsediyoruz çünkü... Mehmet:
- Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin beraberce yürüttükleri süreç sonunda gelinen bu aşamayı itibarsızlaştırmaya çalışanların çeşitli iddiaları var. Bunlardan bazıları bu gelişmelerin şehit ve gazi yakınlarını üzdüğünü ileri sürüyorlar, mesela...
- Terörle mücadelede verdiğimiz şehitlerimiz ve gazilerimizin hedefi de terörsüz Türkiye'ye ulaşmak değil mi.. Gelinen aşamada başka bir yol olmadığını anlayan terör örgütü liderinin, örgütün silah bırakması ve kendini feshetmesi çağrısı yapmaya mecbur kalmasının rahatsız edecek bir tarafı yok. Konunun en dikkat çekici yanı da devletin herhangi bir pazarlık ya da müzakere yapmadan, arzu edilen neticeye ulaşması...
Selim:
- Terörle mücadelenin kendi ürettiğimiz silah ve teçhizatla yapılmasıyla zaten ciddi mesafeler alınmış ve içerideki teröristler bitirilmişti. Suriye ve Irak'ta yürütülen mücadelenin başarısı ise teröristlerin aralarındaki konuşmalardan anlaşılıyordu.
Tepelerinden eksilmeyen İHA ve SİHA'larımız sebebiyle nefes bile alamadıklarından yakınıyorlardı...
İhsan:
- Netice olarak ülkemizin terörsüz hale gelmesi ve geleceğe yolculuğunu daha sağlıklı bir şekilde sürdüreceği bir süreç var önümüzde.
Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi artık yeni bir aşamaya geçiyoruz.
Artık inşallah şehit ve gazi haberleri almak zorunda kalmayacağımız, terörle mücadeleye ayırmak zorunda kalınan kaynakların insanımıza hizmete yönlendirileceği bir süreç bu.
Öcalan'ın çağrısı ile ortaya çıkacak durumun canlarını sıktığı anlaşılan ve gelişmeleri kirletmeye çalışanların da örgütü yönlendiren dış mihraklara bağlı oldukları, konunun önemli yanı... Remzi:
- Millet olarak terör sebebiyle artık şehit ve gaziler vermeyeceğimiz günlere ulaşacak olmanın özellikle de şehit ve gazi ailelerini memnun ettiği bilinirken, süreci itibarsızlaştırmak isteyenlerin sosyal medya üzerinde algı peşine düşmeleri, ne kadar iğrenç. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti'nin her konuda olduğu gibi bu konuda da gerekeni yapacağını bilmiyor olduklyarı düşünülemez bunların...
- Her ne ise. Olacak olan oluyor.
Devletimiz teröre karşı yıllardır sürdürdüğü mücadeleyi başarılı bir şekilde sonlandırıyor ve artık terörün esamesinin okunmadığı günlere kavuşuyoruz inşallah.
Dış mihrakların bundan böyle oynayacağı oyunlar konusunda da elbette yöneticilerimiz gereken hazırlıkları ihmal etmiyorlardır...