Kırk yıllık Yani

Epeydir cumartesi sabah sohbetlerini içeride yapan ekip, havalar birden ısındığı için bahçede oturmanın mutluluğu içindeydi. Çayları dağıtan İhsan:

- Afiyet olsun arkadaşlar. Melih Bey gelmek üzere. Geçtiğimiz yıl sohbetimize katılan emekli öğretmen Halil Bey de biraz sonra aramızda olacak... Selim:

- Desene, dışarıdaki ilk sohbetimiz oldukça güzel olacak inşallah... Mehmet:

- Halil Bey'i hatırladım. Eğitim öğretim konusunda hakikaten bilgili bir isim. Gelecek olması, iyi. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli konusundaki fikirlerini alırız... Selam vererek yanlarına gelen Melih Bey:

- Son haftalarda dışarıdaki sabah sohbetlerini neden özlediğinizi, şimdi anladım. Bahçe hakikaten çok güzel... Mustafa:

- Melih Bey, hoş geldiniz. Silivri'nin yeni seçilen CHP'li belediye başkanının Selimpaşa'daki kadınlar plajını kapatması hakkında bilginiz var mı.. Melih Bey:

- Bu konuda söylenebilecek olan çok şey var, ama Silivri'deki kadınlar plajı meselesi, CHP zihniyetinin asla değişmeyeceğini ortaya koyan tipik bir olay. Milletimizin inançlarına duydukları husumetin en bariz göstergesi olan başörtüsü meselesinde geldikleri nihai aşama, 'başörtülüler, bir gün başörtünün gereksiz olduğunu anlayıp, çıkarır atarlar' olan bir zihniyetin, rahatsız edici bakışlardan uzak bir şekilde denize girmek isteyen hanımlara hizmet veren plajı hazmetmesi beklenemezdi zaten... İhsan:

- Bizim burada bulunan kadınlara has plajlar, bölgenin adeta çekim merkezi gibidir. Tesettürlü ya da değil, çevre il ve ilçelerden binlerce kadın rahatça denize girebilmek için buraya gelir. Silivri Selimpaşa'daki hanımlar plajı da bizim buradakiler gibi Silivri çevresindeki bütün hanımlara hitap eden bir plajdı. Rahatsız edici bakışlardan korunarak, çocukları ile rahatça denize girmek ve güneşlenmek isteyen hanımlara hizmet eden plajı kapatan CHP'li başkanın, 'kadınları özgürleştirmekten' bahsetmesi de ibretlik... Melih Bey:

- Kendilerini milletin üzerinde kabul edip herkese hayat tarzı dayatabileceklerini zanneden bildik CHP zihniyetinin tezahürlerinden birisi. Hizmetlerini herkesin takdir ettiği önceki başkan yerine böyle birini iş başına getiren Silivrililer ve tabii ki insanımız ders alır inşallah. CHP zihniyetinin milletimizin değerleri ile barışma şansı yoktur çünkü... Selim:

- Söylediklerin aklıma 'Kırk yıllık Yani, olur mu hiç Kâni' sözünü getirdi nedense. Helalleşme ve benzeri işlere kalkışıyorlar ama ne kadar gayret etseler de bir yerlerde pot kırıyorlar hep. Bu arada hafta içinde Hakkari Belediye Başkanı ile ilgili gelişmeler de çok tartışıldı. O konuda neler söylersiniz.

Bile bile lades!..

- Terörle arasına mesafe koyamayan DEM partililer, Kandil'den aldıkları emirle, kısa bir süre sonra mahkumiyet alacakları neredeyse kesin isimleri aday gösteriyor ve beklenen olduğunda da gürültü çıkarıyorlar. Hakkari bir ilkti. Bilinen kadarıyla benzer durumda olan 20'den fazla DEM'li belediye başkanı var... Remzi:

- Bile bile lades yani!.. Peki bu isimlerin aday olmasını YSK önleyemez mi..

- YSK, haklarında kesinleşmiş mahkumiyet kararı olmayanların adaylığına mani olamaz. Davaları olanların aday olmasına mani olmak gibi bir fikir akla gelebilir. Ama bunun yol açacağı karışıklıkların bedeli de herkes için çok ağır olabilir... Mehmet:

- Bu durumda, partilerin bu durumdaki kişileri aday göstermemesi gerektiği söylenebilir. Ama PKK emriyle hareket eden DEM'in derdi de zaten kafaları karıştırmak olduğu için başları kanunla derde girenleri özellikle aday gösteriyor, anlaşılan... Melih Bey:

- Aynen öyle. Bu durumda devlet de gerekeni yapmak zorunda olduğu için bundan sonra da kayyım atamalarının olması kaçınılmaz... Selim:

- Kayyım atamalarına karşı olduklarını söyleyen CHP'iler, DEM'e düzgün adaylar gösterin demeyi neden düşünmüyor peki..

- Böyle bir sözü DEM'in kaale almayacağını biliyorlar çünkü. CHP- DEM'in desteğini almak için kayyım karşıtı geçiniyor, ama konu ile ilgili çözüm üretmiyor. Hizmeti önceleyecek ve kanunla başları derde girmemiş isimler aday gösterilse, mesele kalmayacak... Mustafa:

- İşlerin düzelmesini sağlamak gibi bir niyetleri yok yani. Terörle bağlantılı olup, başkan olduklarında da örgütün istediklerini yapmak zorunda olanlarla bu işin yürümeyeceğini herkes bilir oysa... Sohbet sürerken, emekli öğretmen Halil Bey, selam vererek yanlarına geldi... Hal hatır sorma faslı bitince, İhsan:

Geleceğe hazırlanmak!..

- Halil Hocam, uzunca bir süre sonra sizi aramızda görmek güzel. Hazır gelmişken, Cumhurbaşkanımızın da katılımıyla tanıtımı yapılan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli hakkındaki görüşlerinizi aktarırsanız, seviniriz... Halil Bey:

- Memnuniyetle. Öncelikle, Milli Eğitim Bakanımız Yusuf Tekin'in de aralarında olduğu bir ekip tarafından uzun süredir üzerinde çalışılan bir modelden bahsettiğimizin altını çizelim.

Daha çok ezbere ve ezberciliğe dayanan ve hayata değil girilecek sınavlara hazırlamayı önceleyen bir sistemimiz vardı, malum. Sanata, spora, kültüre, edebiyata önem vermeyen; düşünmeyi, soru sormayı, sorgulamayı teşvik etmeyen, daha çok insan formatlamaya odaklı bir eğitim sistemiydi bu... Selim: