Aksa Tufanı Harekatı'nın ikinci yılının dolmasına az kaldı. Yaşanan, zaten sürekli olarak Filistinlileri vurup duran İsrail'in saldırılarını dayanılmaz boyutlara yükselttiği bir süreçti.
Kassam Tugaylarınca esir alındıkları düşüncesiyle kendi insanlarını vurmakla katliama başlayan İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'da sebep olduğu maddi yıkımı tespit, zor. Açıklanan can kaybı 66 bin civarında. Ancak, yıkıntıların altında bulunanlar ve naaşları yok olanlar dahil edildiğinde bu rakamın yüz binleri bulabilme ihtimali var.
Dünya gündeminde yer almaya başladıktan beri 'problemlerin anası' olarak da bilinen Filistin konusu, yeni bir aşamada. ABD Başkanı Trump'ın 20 maddelik planı, gündemin ana konusu.
Göreve başladığı Ocak 2025'ten itibaren 7 savaşı bitirdiğini iddia eden Trump'ın, paçasındaki çamurlar başta olmak üzere çeşitli sebeplerle saldırganlığına sınır çizemediği İsrail'i memnun etmek için hazırlattığı bir planla karşı karşıya olduğumuz, konunun temeli.
Taraflardan saldırgan olanın arzularına uygun olarak hazırlanan ve saldırılarla mağdur edilen diğer tarafın, herhangi bir şart koşmadan kabul etmesi gerektiği telkin edilen bir plan bu. Aksi durumda, iki yıldır yaşanan vahşetin ve katliamların daha şiddetli bir şekilde sürme ihtimali söz konusu.
BM ve başta içinde bulundukları zillet sebebiyle kardeşlerine sahip çıkamayan Müslümanlar olmak üzere bütün ülkelerin yanlış olduğunu bile bile plana eyvallah demeleri bekleniyor. Kanın durmasını isteyenlerin mevcut durumda Trump Planı'nı kabulden başka çare bulamayışı, bunun temel sebeplerinden.
Muğlak bir şekilde hazırlanan Trump Planı ile ilgili tek teselli noktası ise alçaklıkta sınır tanımayan İsrail'in çocuk kadın demeden Gazze'de iki yıldır akıttığı kanın nihayet duracak olması.
HAMAS, Trump Planı ile ilgili kararını henüz vermiş değil. Ancak, Gazzelilere yönelik soykırıma mani olmaları gerektiği halde bunu yapamayanların, plana hayır demesi halinde çaresizliklerinin faturasını kendisine kesme ihtimallerinin HAMAS'ın elini kolunu bağladığı da aşikar.