İstifa ettirilen CHP adayı yerine DEM'den ithal edilerek aday gösterilen CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in Terörle bağlantısı sebebiyle Ekim 2024'de tutuklanması ile başlayan furya, sürüyor.

Suç örgütü kurmak ve yönetmek, suç örgütüne üye olmak, rüşvet verme, ihaleye fesat karıştırma, ve mal varlığı değerlerini aklama suçlamaları ile Ocak 2025'de Beşiktaş ve ihaleye fesat karıştırma suçlaması ile Mart başında Beykoz'un CHP'li belediye başkanları tutuklandı.

İBB eski Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, suç örgütü kurmak ve yönetmek, irtikap, rüşvet almak, ihaleye fesat karıştırmak, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek suçlamalarıyla 23 Mart'ta; aralarında Şişli ve Beylikdüzü belediye başkanlarının da olduğu 100'den fazla kişiyle tutuklanması, CHP açısından şartların kötüleştiğine işaretti.

İBB ile bağlantılı tutuklamalar, 3 Haziran tarihinde Büyükçekmece, Gaziosmanpaşa, Avcılar, Ceyhan ve Seyhan belediye başkanları ile sürdü.

CHP cenahı daha İzmir'in bir önceki başkanı Tunç Soyer'in tutuklandığı haberini hazmedemeden, İBB dosyası ile bağlantılı olarak Adana ve Adıyaman başkanlarının gözaltına alınmasını Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in tutuklanması izledi.

Manavgat Belediye'sinde baklava kutusundan çıkan Eurolar, CHP'lilere bile 'bu kadarı da olmaz' dedirten bir rezillik. İlk görüntüleri izleyip ahkam kesenlerin teknik takip görüntüleri sonrası suskunlukları da...

Kritik soru şu: Son yerel seçimlerde ülkenin 1. partisi olmasıyla övündüğünü partisiyle ilgili yukarıda sayılan gelişmeler yaşanan bir genel başkan, ne yapabilir..

'Ne yapmalı' sorusunun yüzlerce değişik cevabı olabilir. Ama soru, 'ne yapmamalı' şeklinde sorulsaydı, verilecek cevap herhalde, 'kesinlikle CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in yaptığı gibi yapmamalı' şeklinde olurdu...