Helal-Haram; Doğru-Yanlış; İyi-Kötü

Çaylarını içerken emekli imamlardan Zekeriya Hoca'ya dönen Melih Bey:
- Hocam, bu haftaki hutbe hakikaten çok güzeldi ve mesajları da herhalde ülke çapında konuşulur... Zekeriya Hoca:
- Cuma hutbelerinde zaten değinilen bazı hususların kamu hakkı adı altında bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş bir hutbeydi. Umulur ki faydası çok olur... Mehmet:
- Hutbeyi dinlemiş olsam da akşam internetten bulup tekrar okudum. Hakikaten kamu hakkı denilince aklımıza gelen birçok konuya olabildiğince detaylı bir şekilde değinilmiş ve ayet ve hadislerle dinimizin konuya bakışı da verilmiş... Mustafa:
- Kamu malının sadece biz hayatta olanların, daha doğmamış çocukların, tüyü bitmemiş yetimlerin, bütün muhtaçların, garip gurebanın da hakkı olduğu vurgusu çok güzel... Remzi:

- Devlete, vakıflara, kamu kurum ve kuruluşlarına ait varlıkları zimmete geçirmek, işgal etmek ya da vasıflarını değiştirerek gayr-i meşru kazanç sağlamanın ateşle karnı doldurmak olduğu bölümü de keza... İhsan:
- Devlet imkânlarını amaç dışı kullanmanın, kamu işlerini yavaşlatmak veya aksatmanın, görevini layıkıyla yerine getirmemenin, kamu hizmetinde tanıdıklara öncelik vermenin, çalışma saatlerinde şahsi işlerle meşgul olmanın günah olduğunun da altı çiziliyordu... Selim:
- Yaptığı iş karşılığında aldığının dışında bir ücret talep etmenin haram olduğu da vardı... Çayını yudumlayan Melih Bey:
- Anlaşılıyor ki her birimiz dertli olduğumuz hususların dile getirilmesine dikkat kesilmişiz. Mesleğim itibariyle benim dikkatimi en çok çeken, dijital mecralarda, yazılı ve görsel medyada yalan ve yanıltıcı haberlerle manipülasyon yaparak kamuyu zarara uğratmanın haram olduğu bölümü idi... Zekeriya Hoca:
- Diyanet İşleri Başkanımız Ali Erbaş ve ekibini tebrik etmek gerek. Dediğiniz gibi, hakikaten derli toplu bir hutbeydi. Benim dikkatimi ise bir kişinin yapabileceği bir iş için çok kişiyi işe almanın kamu kaynaklarını israf manasına geldiği, torpil yapma ve yaptırmanın ise gençlerimizin hayallerini çalmak olduğu bölümü çekti... Mehmet:
- İnşallah ülke genelinde daha çok konuşulur ve doğruya dönenler olur. Hutbe, oldukça faydalıydı... Selim:
- Elektrik ve suyu kaçak kullanmanın, toplumun malına el uzatmak olup; devletin tarım, hayvancılık ve ticaretle ilgili desteklerini amacı dışında kullanmanın günah olduğunun hatırlatılması, çok yerinde. Rüşvet alıp verenlerin Allah'ın lanetine müstahak olduklarının vurgulanması da... Mustafa:
- Daha çok destek için olmayan tarlaları beyan edip, vasıfsız tarlaları vasıflı göstermenin büyük bir haksızlık ve zulüm olduğunun belirtilmesi, çiftçilerin ürününü tarlada bekletip ucuz almanın, karaborsacılık ve stokçuluk yapmanın haram olduğunun vurgulanması da önemliydi... İhsan:
- İhtiyacı olmadığı halde sosyal yardım almak, büyüklerden kalan emekli maaşı için güya boşanıp birlikte yaşamaya devam etmek, naylon fatura ile vergi kaçırmak, sahte belgelerle mallarının değerini düşük göstermek gibi hususların haram olduğunun vurgulanması da altı çizilen konulardandı... Mehmet:
- Hutbeyi hepimiz dinlemiştik zaten. Önemli noktalarını tekrar da ettik. Konuştuklarımız, çocuklarımıza küçük yaştan itibaren doğruları, yanlışları; güzel olanı, çirkin olanı ve temel olarak da nelerin haram ve nelerin helal olduğu gibi konularda daha ciddi eğitim ve öğretim vermemiz gerektiği ile ilgili bence... İhsan:
- Doğru. Küçük yaşta bunları öğrenenlerin haram olduğunu da bildikleri çirkin ve yanlış işleri yapma ihtimalleri azalır... Evet, şimdi de Melih Bey'in, İsrail İran arasındaki ateşkes ve zaman kalırsa şaibeli kurultay davasının sonucunu bekleyen CHP'lilerle ilgili söyleyeceklerini dinleyelim... Melih Bey:


Galip sayılır bu yolda mağlup!..
- İsrail'in saldırısı ile başlayan ve ABD'nin İran'ın Fordo ve diğer nükleer tesislerini vurması sonrası ara verilen 12 gün savaşı ile ilgili söylenebilecek şeyler çok. İran'a saldırısı şaşırtıcı olmayan İsrail'in, ummadığı şekilde cevaplar aldığı ve başta Tel Aviv ve Hayfa olmak üzere ciddi yıkımlara maruz kaldığı, bunların en önemlisi... Selim:
- İran'da 627 can kaybı ve 4 bin 870 yaralı var. İsrail'in ölü sayısı 28 ve yaralı sayısı da 3 bin 238 olarak açıklandı... - İran'ın 25 üst düzey askerini ve bu arada nükleer enerji ile ilgili 11 bilim adamını da suikast sonucu kaybetmiş olması, dikkat çekici. İsrail'in açıkladığı rakamlar konusu da biraz karışık. İran'dan atılan füzelerin sebep olduğu yıkım ve can kayıpları ya da yaralılar konusunda sansür var. Şu anda cenaze ilanları bile yasak... Mehmet:
- Savaş bitti, diyebilir miyiz..
- Trump, Fordo'yu vurmakla İran'ın nükleer silaha sahip olma şansını yok ettikleri ve artık çatışmaya gerek olmadığı kanaatinde. Ancak ABD ve İsrail'de farklı düşünenler var. Bunlar, Fordo'daki yıkımın söylendiği gibi olmadığı, zaten zenginleştirilmiş uranyumu kaçırdığı için İran'ın nükleere sahip olma şansının sürdüğüne inanıyorlar... Selim:
- ABD'nin savaşa karışması konusu da biraz onlar yüzündendi sanki... - Evet, Trump başlangıçta müdahil olmayacakları havası vermiş ve 15 gün içinde bir karar vermekten bahsettikten hemen sonra da Fordo'yu vurmuştu. Saldırı öncesi Kaliforniya'da başlayıp diğer eyaletlere de yayılan iç karışıklıklar ve bu arada Elon Musk'la aralarındaki çekişme gibi hususlar da hatırlandığında Trump çok da istemediği bir şeye zorlanmış gibi... Mustafa: