Eski tas, eski hamam

Bir önceki CHP Genel Başkanı, Türkiye'nin imkanlarından habersiz olduğu için Londra'daki tefecilerden alabilmeyi umduğu 'temiz' 300 milyar dolara bel bağlamıştı. Başka zaman Dünyayı sömürdüklerini söylediği uluslararası rantiyenin desteği ile yol yürümek niyetindeydi yani.

Ana muhalefet partisinin ekonomiye biraz aklı erenlerinin, ülkemizin durumunu mümkün olduğu kadar kötü gösterme gayretleri herhalde unutulmazlar arasındadır. Dünyada tarımla ilgili olarak kendisine yeten nadir ülkelerden birisi olduğumuzu görmezden gelen CHP zihniyetinin, tarımın bittiği, hayvancılığın battığı, ülkenin duvara tosladığı masallarına sık başvurması da olağan hallerdendir. Tarımla ilgili çeşitli kalemlerde ihracat rekorları kırmamız da ilgi alanlarına girmez.

CHP cenahının en sık dile getirdiği iddialardan birisi, mesela buğday ile ilgilidir. Buğday üretimimizin bize yetmediği ve ithalata mecbur kaldığımız yalanını sıklıkla tekrarlayıp dururlar. Oysa ihtiyacımızdan fazla buğday ürettiğimizi ve kalanını da ithal ettiklerimizle beraber işleyip ihraç etmek suretiyle, un ihracatında dünya birincisi iken makarnada da ikinci olduğumuzu çocuklar bile bilir.

CHP'lilerin başta tarım olmak üzere ekonomi ile ilgili asılsız iddialarına inananların, gerçeklere bir türlü inanmayışları, ayrı bir mesele. Hele devletin rakamlarına inanmayan CHP'lilerin, uluslararası kuruluşların rakamlarının da aynı olduğunu görünce yaşadıkları şok hali, tam seyirlik...

Birileri Özgür Özel'in gelişiyle beraber CHP değişti, yenilendi gibi iddiaları tekrarlayıp dursa da, eski CHP ile yenisi arasında en azından şimdilik pek fark gözükmüyor. Eski tas, eski hamam yani. Ülkenin varlığı, birliği ve bekası gibi önemli konulara eskisinden farklı yaklaşacakları mesajları ümit verici olsa da, inkar ve itibarsızlaştırma gayretlerinde eksilme yok, fazlası var. Bildik, 'iktidar ağzıyla kuş tutsa da takdir etmeyiz' şeklindeki CHP prensibinden asla taviz vermeyi düşünmüyorlar