Anayasa Mahkemesi, CHP'nin başvurusuyla 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun birinci fıkrasındaki '(belediyeler) okul öncesi eğitim kurumları açabilir' bölümünü 24.1.2007'de iptal ettiğine göre, belediyeler kreş adı altında ana okulu açamaz.
Yani İBB ya da başka CHP'li belediyeler, istedikleri kadar kreş ya da çocuk eğitim merkezleri açabilir ama buralarda 'okul öncesi eğitim' veremezler. 'Verseler iyi olurdu' diye düşünülebilir. Ancak, bunun için CHP'nin AYM'ye gitmesi ve iptal ettirdiği hususun kanuna yeniden eklenmesi için dava açması gerekir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 'bazı belediyelerin kreş adı altında ana okulu işlettiklerini' vurgulayan MEB'in, 'belediyelerin izinsiz faaliyetler konusunda uyarılması, yenilerinin önlenmesi, mevcutlar hakkında gereğinin yapılması' talebi hakkında, valilikleri uyarmış. Yani İBB Başkanı ve CHP Genel Başkanı'nın 'hodri meydan, hadi gelin kapatın bakalım!' çıkışlarının bir anlamı yok.
Kreş adı altında MEB'in sorumluluğunda olması gereken 'eğitim öğretime hazırlık' konusunda neler yaptıkları, ayrı bir mesele. Bu arada ihtirası gem tanımayan İBB Başkanı'nın, daha önce söylediği 'bu ülke insanı henüz eşcinsel evliliklere hazır değil' sözünün unutulmadığını da not edelim. Dolayısıyla kreş adı altında faaliyet gösteren bu yerlerde çocuklarımızın zihinlerine LGBT ve benzeri sapkın fikirler ekildiğine dair haberlerin doğru olmadığı umulur.
Kayyım konusu da aynı. Bu hususta laf kalabalığı yapmak yerine, Anayasa'nın 127'inci maddesi ile Belediye Kanunu'nun 47'inci maddesini okuyup, iş birliği yaptıkları DEM'e, 'başı kanunla dertte olanları başkan seçtirmekten vazgeç' çağrısında bulunabilirler. İthal ettikleri başkanların durumu da aynı.
İBB Başkanı'nın, Milli Eğitim Bakanımız Yusuf Tekin'in sözlerinden duyduğu rahatsızlık ayrı bir mesele. Bakan Tekin'in, 'iyi bir üniversite kazanırdı, hiç böyle katakulliye gerek kalmadan doğru dürüst bir üniversite bitirirdi' derken,