Bakmayın bizzat kendisinin ve başta genel başkanları Özgür Özel olmak üzere CHP'lilerin, 'İmamoğlu tutuklandığı için Almanya'nın Eurofighter satışına mani olmaya çalıştığı' ve benzeri iddialarına. Konunun Almanya ile ilgisi zaten yok. Yolsuzluk, rüşvet gibi suçlamalarla tutuklu İmamoğlu da kimsenin umurunda değil.
'Kimsenin umurunda değil' lafının, rastgele söylenmiş bir şey olmadığının altını çizmek, önemli. Görevi gereği Batı medyası ve siyaset alemini titizlikle takip eden bir tanıdığa göre, ne kadar yüksekten konuşsalar da muhtemelen ciddi meblağlar ödenerek temin edilen bazı tepkiler dışında İmamoğlu için Batı'da yaprak bile kımıldamıyor.
New York Times'da son çıkan İmamoğlu yanlısı makaleyi örnek gösteren muhatabım, yazıdaki 'Erdoğan liderliğindeki Türkiye, İsrail'i tehdit eden bir ülke hâline gelebilir. Bu yüzden Hamas'ı kınayan ve İsrail'in umudu olan İmamoğlu'na destek için dünya daha fazla ses çıkarmalı' çağrısını hatırlatarak, meselenin başka olduğunu belirtti.
NY Times'daki yazıdaki 'Hamas'ı kınayan ve İsrail'in umudu olan İmamoğlu'na destek' vurgusunun, milletimiz gibi düşünmeyenlerin hoşuna gittiği söylenebilir. Ancak, çağrışımları düşünüldüğünde böylesi bir hususun öne çıkarılmasının Türkiye'deki alıcılarının son derece az olduğu çok net.
Mevcut duruma bakılırsa, başlangıçta kendisi ile ilgili çeşitli ümitleri olan bazı dış mihraklar yolsuzluk, rüşvet, irtikap ve benzeri suçlardan tutuklanan birisinden artık ümitlerini kesmişe benziyorlar.
Fütursuzlukta sınır tanımayan İmamoğlu'nun, nasıl olsa sahip çıkılır düşüncesiyle yaptıklarının, kendisini kullanmak isteyen dışardakiler açısından büyük bir hayal kırıklığı oluşturduğu anlaşılırken, içerdeki gelişmeler de pek hoş değil.
Hizmet yerine yolsuzlukla iştigal eden birisini savunduklarının farkında olup olmadıkları tartışılabilecek, algılarla beslenen ve