Melih Bey selam verip arkadaşlarına katıldığında, ilk soru Selim'den geldi:
- Melih ağabey, Gazze kasabı Netanyahu'nun ABD Kongresi'ndeki konuşmasını gördükten sonra, bu Amerikalılar iyice kafayı mı yediler diye düşünmekten bir haller oldu bana. Sence de çok garip değil miydi..
- Tam bir rezillik. Dünya devi bir ülkenin milletvekillerinin, minicik bir ülkenin başbakanını onur konuğu olarak ağırlamakla yetinmeyip, bir de konuşmasını sık sık alkışlarla kesecek kadar coşku ile izlemeleri, hakikaten olacak şey değil... Mehmet:
- Demokratlardan bazıları katılmamış galiba..
- Önemi yok. O rezaleti izleyenleri, Temsilciler meclisi ve Senatonun ortak oturumuna Demokrat Parti'den bazılarının katılmaması ilgilendirmez. Dünya kamuoyu, alçak bir katile ABD kongresinde yaptırılan yalanlarla dolu konuşmanın, orada bulunanlarca 70 kere ayakta ve çılgınca alkışlandığına şahit oldu... İhsan:
- Hakikaten, aylardan beri on binlerce masumu çocuk kadın demeden katleden ve karşılarına çıkıp sivillere zarar vermediklerini söyleyen şerefsiz bir alçağın yalanlarını alkışlar eşliğinde dinlediler. Yine de kafama takılan husus, bu alkışların izleyen parlamenterlerin tamamının katil Netanyahu gibi düşündüklerini gösterip göstermediği..
- Belki daha da beter. Gazze'de katliamlar yapan birisine her türlü desteği sağladıkları yetmiyormuş gibi bir de dünyanın gözleri önünde çılgıncasına alkışlayanlar içinde koltuklarını Siyonistlere borçlu olanlar başı çekiyordur muhtemelen. Gelecekte kendilerine sağlanacak destekler için alkışlayanlar yanında geçmişte işledikleri melanetlerin açıklanmaması için bedel ödeyenler de vardır aralarında... Remzi:
- Nasıl yani..
- Kısa bir süre önce hapiste ölen Epsstein isimli bir Yahudi vardı. Bu adamın elinde mevcut Batılı yöneticilerin çoğunun geçmişte işledikleri melanetlere ait belgeler olduğu ve bunların Mossad'ın eline geçtiği, biliniyor. Mevcut yöneticiler ve parlamenterlerin hemen hepsinin paçaları pislik dolu yani... Mustafa:
- Desenize neresinden bakarsak bakalım tam bir kokuşmuşluk örneği...
- Aynen öyle. O alçak Netanyahu, ABD Kongre üyelerinin alkışladığı yalanları söylerken, İsrail de Gazze'yi bombalamayı sürdürüyordu... Melih Bey, biraz düşündükten sonra devam etti:
- ABD'yi yönetenlerin neredeyse tamamının, çeşitli sebeplerle adeta İsrail'in kulu kölesi gibi davrandıkları, konunun özeti. 7 Ekim sonrası İsrail'le alakalı birçok gerçeği öğrenen ABD'liler, vahşete destek sağlayan yöneticilerinin de birer kukla olduklarını şimdiye kadar fark etmedilerse, Netanyahu'nun ziyaretiyle bunu da öğrenmiş oldular. Amerika'nın değil İsrail'in menfaatlerini önceleyen yöneticiler konusuna nasıl çözüm bulacakları, onların problemi... İhsan:
- Bu manzara, dünyada düzgün şeylerin olabileceğine hala inananların canını çok sıkmıştır muhtemelen. Mani olmaları gereken büyük bir katliamı durdurmak yerine katile alkışlarla destek veren ABD kongre üyeleri ve senatörler, hepsinin kukla olduğu hakkında yeteri kadar fikir verici... Melih Bey:
- İsrail'de bile bu kadar rahat olamayan Netanyahu, herhalde son kozunu oynamak için ABD'lileri köşeye sıkıştırdı ve ipleri elinde olduğu için hepsini kukla gibi oynattı. Demokratların çoğunun ve Cumhuriyetçilerin İsrail'in kuklaları olduklarını bir kez daha göstermelerinin, orta ve uzun vadede bazı sonuçları olacağını ve ABD'yi parmaklarında oynatabilen Siyonistlerin bile bedel ödemek zorunda kalabileceği, söylenebilir. Tarih, pervasız davranışların ciddi zararlara sebebiyet verdiğinin örnekleri ile dolu... Selim:
- Her ne ise. Gerisini Amerikalılar düşünsün o zaman... Hazır burada iken son günlerde gündeme gelen belediyelerin SGK borçları ile ilgili kanaatini de alalım...
Hem suçlu hem güçlü...
- SGK'nın belediyelerden alacakları meselesini bir şekilde CHP'liler kaşıdılar. Bakanlık açıklama yapınca da genel başkan düzeyinde bile yalanlar söyleyerek işi kapatmaya çabalıyorlar. Çalışma bakanı Vedat Işıkhan'ın açıklamasına göre, SGK'ya en çok borcu olan belediyelerin ilk beşi CHP'li. Ankara'nın 5,7, İzmir'in 5,3, İstanbul'un 3,3, Adana'nın 3 milyar TL borcu var. En şaşırtıcı olan da 5. sırada 1,8 milyar TL borçla bir ilçe belediyesinin yani Şişli'nin olması... Remzi:
- SGK'nın toplam alacağı içinde CHP'li belediyelerin payı yüzde 65 düzeyinde, bildiğim kadarıyla. CHP Genel Başkanı, en çok borcun AK Parti'den devralınan belediyelere ait olduğunu ve böylelikle köşeye sıkıştırılarak hizmetlerinin engellenmeye çalışıldığını söyledi. Bu ne kadar doğru..
- Tümüyle yalan. Adamlar hem suçlu hem güçlü. Öncelikle yaptıklarını söylediği hizmetleri sayabilse bari. Gözle görülür elle tutulur bir hizmetlerinin olmadığını, en iyi Özgür Özel biliyor. Söyledikleri ile alakalı olarak sadece Ankara'yı örnek vermek yeter. AK Parti'den devraldıklarında ABB'nin SGK borcu 225 milyon lirayken, bugün 5,7 milyar liraya yani 25,5 katına çıkmış. Diğerlerinin durumları da aynı. Başta Ankara, İstanbul ve İzmir olmak üzere hizmet olarak gösterebilecekleri herhangi bir şey de yok. Esas kaygıları, ödemeler ciddi bir takvimle yapmazlarsa, tahsilatın genel idareden aktarılacak rakamlardan yapılacak olması... İhsan:
- Başıboş köpeklerle ilgili düzenlemeye olan itirazları da biraz böyle galiba. Çünkü hayvan barınakları için bütçelerinden ayırmaları gereken rakamları ayırmayan da daha çok CHP'li belediyeler galiba, yanılıyor muyum..