Selim, Melih Bey'in çayından ilk yudumunu almasını bekledikten sonra:
- İsrail ile İran arasındaki çatışmalar bir haftadan fazladır sürüyor. Halbuki başladığında, birkaç güne kalmaz biter diye düşünüyorduk... Melih Bey:
- Başlamasına başlar da nasıl biteceği pek bilinmez. Hatırlarsınız. 7 Ekim 2023'deki Aksa Tufanı sonrası başlayan İsrail saldırıları da kısa sürede biter diye bekleniyordu, ama neredeyse iki senedir devam ediyor... Mehmet:
- Hizbullah ile İsrail arasındaki çatışmalar da aylarca sürmüştü. Yemen'deki Husilerin füze atışları azalsa da halen devam ediyor...
- İsrail ve İran arasında kara sınırı yok, malum. Dolayısıyla çatışmayı birbirlerine çeşitli füzeler atarak gerçekleştiriyorlar. Uçakları da saldırılarda kullanan İsrail, sahip olduğu ABD ve Avrupa desteği dolayısıyla her ne kadar İran'a nazaran avantajlı gözükse de İran da zannedildiği kadar boş değil... Selim:
- İşin en can sıkıcı yanı İran genelkurmay başkanı ve başka birçok ismin saldırının başladığı ilk saatlerde hedef alınıp katledilmeleri. Bu Mossad'ın İran'da ciddi şekilde etkin olduğunu düşündürüyor ki, çok kötü...
- İran'da bir gecede 20 önemli isme suikast yapılabilmesi, hakikaten düşündürücü. Geçen yıl Hizbullah'a çağrı cihazı ve telsizler kanalıyla yapılan saldırıyı, Nasrallah'ın öldürülmesi ve benzeri birçok konuyu akla getiren bir durum. Heniye'nin şehit edilmesi de aynı şekilde. Umulur ki İran gerekeni yapıyor ve bundan sonrası için ciddi tedbirler alıyordur. İçerideki hainlerin başka neleri haber verebileceklerini düşünmek, oldukça ürkütücü... İhsan:
- Gelişmelerle ilgili olarak benim dikkatimi çeken, İsrail ile İran arasında geçtiğimiz sene Nisan ve Ekim'de yaşanan çatışmalardan farklı olarak, İsrail halkının daha ilk günden itibaren ciddi manada korku ile tanışması oldu. Bir haftadır günün yarısından çoğunu sığınaklarda geçiriyorlar...
- Bu doğru. İran'ın geçtiğimiz yıl Nisan ve Ekim'de attığı füzelerin etkileri azdı. Ancak şu anda İsrail halkı savaşın ne demek olduğunu anlıyor artık... Mehmet:
- Bu da İsrail'in çok güvenli olduğu inancına ciddi bir darbe olmuş olmalı. Kendilerini herkesin efendisi kabul edenlerin, gün boyu sürekli olarak sığınaklara koşmak zorunda kalmaları pek hoş bir şey değil herhalde... Melih Bey:
İsrail'de Gazze manzaraları...
- Geçtiğimiz hafta İsrail saldırıları ile başlayan çatışmaların en dikkat çekici tarafı da bu zaten. İsrail, hiç ummadığı bir şekilde karşılık alıyor ve hava savunma sistemleri yetersiz hale geldiği için şu anda birçok şehrinde ciddi hasarlar oluşmuş durumda. Başta Tel Aviv ve Hayfa, birçok şehirden Gazze'de sebep oldukları yıkımı andıran görüntüler geliyor. Saklamaya çalışıyorlar ama epey can kayıpları ve yaralıları da var... Mehmet:
- Gafil avlandığı söylenebilecek olan İran'ın ilk günden sonra saldırılara cevap verme konusuna ciddi mesafeler aldığı da gözüküyor. Hava savunma sistemi belki zayıf ama iş görüyor ve bu arada özellikle de herhalde dikkatli bir şekilde attığı balistik füzelerin birçoğu da hedeflerine ulaşıyor. Benim merak ettiğim ise şu, birçok yorumcu İran'ın elindeki en büyük kozun Hürmüz Boğazı olduğunu söylese de İran'ın bu hususta sakin durduğunu gözlüyoruz. Bunun sebebi ne olabilir..
- Hürmüz Boğazı dünya ticaretinin ciddi bir oranının gerçekleştiği yer. Oraya yapılacak bir müdahale, konuyu iyice izinden çıkılmaz hale getirir. İran'ın destekçisi olduğu söylenebilecek olan Çin açısından de çok önemli bir yer, Hürmüz Boğazı. Bu sebeple İran orayla ilgili eğer gerek duyarsa sonraki aşamalarda bir şeyler yapabilir... İhsan:
- İran'ın hemen yakınındaki birçok ülkede bulunan ABD hedeflerine yönelik herhangi bir şey yapmayışı da bununla ilgili galiba. ABD doğrudan çatışmalara girmediği için şimdilik oralara bir şey yapmasa da, iş biraz daha ciddileşirse bölgedeki ABD hedefleri de denkleme dahil olabilir, sanırım..
- Bu doğru. Şu anda birçok ihtimalin devre dışı olması, çatışmaların her iki ülke açısından varlık yokluk meselesi haline gelmeden son kozların oynanmayacağı ile ilgili... İhsan:
- İsrail'i ABD ve birçok batı ülkesinin desteklediğini biliyoruz. Bu arada İran da Çin, Kuzey Kore ve Rusya ile bağlantılı galiba... Melih Bey:
- İran'ın kendi teknolojisi de var. Dediğin gibi her biri kendi ölçüsünde olmak üzere Çin, Kuzey Kore ve Rusya ile de çeşitli iş birlikleri mevcut... Selim:
- Çatışmalar başlayınca, insanın aklına hemen birisinin bir süre sonra pes edebileceği ve diğerinin onu işgal edebileceği gibi şeyler geliyor. Ama artık böyle şeyler yok galiba..
- Şimdiki çatışmaların ya da savaşlar farklı. İsrail İran çatışmasını ele alalım mesela. İsrail, belli ki ABD ve Avrupa'ya güveniyor. Cephanesi bittiğinde geleceğini düşünerek bolca harcıyor. Ancak, hava savunma sistemlerinden Arrow'un mermilerinin bittiği ve ABD'nin bunları vermekte nazlandığı söyleniyor. Bu, İsrail açısından çok ciddi bir problem. Çünkü İran'ın göndereceği balistik füzelere karşı ona ihtiyaçları var... Mustafa:
- İsrail'in İran'a yönelik saldırıları konusunda Trump, İsrail'in kendilerine haber verdiğini ama dahil olmadıklarını söylüyordu. Son olarak da dahil olup olmama konusunda iki hafta içinde bir karar vereceklerini söyledi...
Evdeki hesap çarşıya uymuyor...
- İsrail'in saldırılarına ABD'nin dahil olup olmadığı, karmaşık. Öncelikle kullandığı füzelerin tamamı ABD malı. Bittikçe yenilerini istiyor ve alıyor. İran'a yönelik uçaklı saldırılarda, tanker uçak ihtiyacı dolayısıyla ABD ya da Batılı herhangi bir ülkenin desteği olmadan başarılı olma şansı yok. Füzeler atmakla kalmayıp, uçaklarla da saldırdığına göre, destek olmadığı lafı anlamsız. Yani tam bir destek olmayabilir belki, ama hiç yok da denemez... Remzi: