Selefi Kılıçdaroğlu'nun ekonomi ile ilgili ufku, Londra'dan temin edeceği ve 'temiz' olduğunu iddia ettiği borç 300 milyar dolarla sınırlıydı. Özgür Özel'in ufku ise iktidara gelip, 10 yıl sonra Avrupa Birliği'ne girmek ve böylelikle bütün problemleri halletmekten ibaret.
Balıkesir'in Marmara ve Avşa adalarında konuşan Özel, 'CHP gelince, 10 yılın sonunda Türkiye Avrupa Birliği'ne girecek ve oradaki ülkeler kadar güçlenecek' demiş ve devam etmiş: '10 yıl sonra maaş bugünkü maaş gibi olsun, masraflardan bir sıfır atın. Yani ulaşım 500 lira değil 50 lira, dana kıyma 55, kuzu pirzola 70 lira, bir litre rakı 140 lira!'
CHP Genel Başkanı'nın, 'bir sıfır atma' ile ilgili Manyas'ta söyledikleri daha ilginç: 'Çay kaç para Manyas'ta 7,5 lira. 7,5 lira değil 75 kuruş olacak çay. CHP gelirse çay 75 kuruş. Mazot 4 lira, dana kıyma 55 lira. 10 kat fazla alım gücü. Ne sayede Avrupa Birliği sayesinde. Oraya giren o hedefe ulaşıyor.'
Özel'e göre işin sırrı AB'ye girmek. Ekonomik açıdan AB ülkeleri seviyesine ulaşamadıkça üye olamayacağımız, o seviyeye ulaşırsak da AB'nin bize ne katkısı olacağı, ayrıca bir bahis. Yılan hikayesine dönen üyelik konusunun, Avrupa Birliği'nin başat ülkeleri tarafından Türkiye'nin tümüyle teslim olması şartına bağlı olduğu da bir sır değil zaten.
Almanlar, Hollandalılar, İsveçliler, İsviçreliler, Fransızlar ve İtalyanların satın alma güçlerini örnek gösteriyor Özel. Ancak, adı geçen ülkelerin bu satın alma gücüne nasıl ulaşabildikleri ile ilgili tek kelime etmediği gibi, bu ülkelerde özellikle emeklilerin harcamalarının aldıklarına göre çok yüksek oluşuna değinmemeyi tercih ediyor. Konuyla ilgili bir fikri olup olmadığı da muamma.
Petrolün büyük bir bölümünü dışarıdan ithal ederken mazot fiyatından bir sıfır sileceğini iddia etmek, sırtında yumurta küfesi olmamasıyla ilgili. Çayın bardağını 75 kuruş yapacağını söylerken yaş çay alım fiyatları konusuna ve kıyma 55 TL olacak derken, canlı hayvan fiyatlarına değinmemek de keza.