New York'ta Solcu ve Müslüman Başkan

"Ben müslümanım, demokratik sosyalistim ve daha da beteri bunlar için özür dilemeyi reddediyorum" Zohran Mamdani

İlk defa giden biri için, ucu görünmeyen gökdelenler, her çeşit insanın olduğu kalabalık sokaklar, yerdeki mazgallardan yükselen dumanların arasından süzülen ışıklar, kuşkusuz büyüleyici bir atmosfer yaratır New York City. Hayatın akşam 5'ten sonra durduğu Washington D.C.'de yaşadığım süre boyunca New York kaçamakları beni hayata bağlamıştır. Geçtiğimiz haftaki gelişmelere bakarsak, hiç uyumayan şehirde Trump ve destekçilerinin uykuları daha da kaçacak.

2007'nin sonbaharı, o zamanlar telefonlarda daha harita uygulamaları yok, ilk iPhone çıkalı daha birkaç ay olmuş, TomTom denen bir navigasyon cihazı kullanılıyor. Gerçekten de zamanının muhteşem bir cihazıydı, bunu söylemek lazım. Her neyse gençliğin verdiği deli cesaretiyle New York'a doğru yola çıktım. Saatler sonra şehrin o ünlü silüetini gördüğümde içim kıpır kıpırdı. Hadi dedim Times Square'e gideyim. Demez olaydım, meydana yaklaştığımda New York'un kaotik trafiğinde kaza yapmam birkaç saniyeyi aldı. Bu şehir ile tek başıma ilk tanışmam böyle olmuştu. Gerçi çocukluğumda ailemle gitmiştim ama annem beni kat kat giydirip bir de atkı ve bere takınca bırakın şehri görmeyi nefes almakta zorlanıyordum. İki yıl önce son gidişimde ise New York benim için bir hayal kırıklığıydı. Ekonomik sıkıntılar şehrin o tılsımını kaçırmıştı; sokaklar hiç olmadığı kadar pis, insanlar hiç olmadıkları kadar somurtkanlardı. Değişim kaçınılmazdı.

Değişim geçtiğimiz hafta geldi. 34 yaşındaki Zohran Mamdani, Demokrat Parti'nin adayı olarak belediye başkanı seçildi. Mamdani, Hint asıllı bir Müslüman, kendini demokratik sosyalist olarak tanımlıyor. Amerika'da paranın başkentinde bu profilde birinin hele Trump'ın faşizan uygulamaları esnasında başkan seçilmesi kayda değer bir olaydır. Ne kadar demokrat ve ne kadar sosyalist olduğu tartışılır ancak Amerika için fazla solcu kaçtığı bir gerçektir. Vaatleri arasında otobüsleri ücretsiz yapmak, kiraları dondurmak, belediyeye ait marketler açmak var. Bunlar aslında bir şekilde çoğu gelişmiş Avrupa ülkesinde halihazırda yapılan uygulamalardır. Yine de bir akşam yemeğinin binlerce dolar olduğu restoranların bulunduğu Manhattan gibi bir bölgeyi içeren bir şehirde bu vaatler devrim niteliğindedir.

Mamdani'nin işi kolay değil, de Blasio gibi olmamalı

Genç siyasetçinin vaatlerini gerçekleştirmesi pek kolay olmayacak, zira sadece rakip parti değil, kendi partisi içinden de fazla destek görmüyor. ABD'de aslında solcu veya sağcı parti yoktur, iki tane liberal parti vardır. Birisi zaman zaman bir tık daha halkçı, öbürü daha piyasacı gözükmüştür. Özellikle belli başlı aileler tarafından kontrol edilen bu sistemi ciddi biçimde sarsan ilk kişi Trump olmuştur. Demokratlar tarafında ise yıllardır Bernie Sanders, Alexandria Ocasio-Cortez gibi kendini sosyalist olarak tanımlayan figürler sistemi değiştirmek isteseler de bir yerde tıkanıp kalmışlardır.