Barış güvercini, Trump'ın kartalına yem olmadı

"Barış zorla sağlanamaz, ancak anlayışla sağlanabilir."

-Albert Einstein

Geçtiğimiz cuma günü baktım evde bir kaç eksik var, markete gittim. Alışverişimi bitirip kasada sıra beklerken önümde bir baba ve oğlu duruyordu. Çocuk bir anda Usain Bolt gibi fırlayarak abur cubur bölümünden bir cips aldı ve babasının sepetine koydu. Babası bunu alamayız yemeğe gideceğiz der demez çocuğun sanki nasırına basılırmışçasına bir çığlık kopuverdi. Babası güzelce mantıklı bir şekilde yemekten önce cips yemesinin sağlıksız olduğunu, daha sonra alabileceklerini anlatmaya çalışıyordu ama nafile. Çevredekilerin "Alman bakışı" atmaları üzerine adamcağız dayanamadı ve tamam alalım ama annene söylerim deyiverdi. Bu tehdit işe yaradı ve çocuk cipsi sepetten çıkardı ve sessizliğe büründü.

Bazen bir çocuğa mantıklı bir şeyler anlatmak işe yaramayabilir, ama 70 yaşını aşmış bir yetişkine, hele de bir ülkenin hatta dünyanın bir süper gücünün lideri olan bir yetişkine yaramasını bekleriz. Marketten çıkıp telefonumda bir haberleri tarayayım dedim ve Nobel Barış Ödülü'nün Venezüellalı muhalif lider Maria Corina Machado'ya verildiğini okudum. "Çok istediğin bir şeyi ağlayarak her zaman elde edemiyorsun işte" diye içimden geçirdim. Trump acaba şu an ne düşünüyordur diye meraklandım.

Başkan Trump'ın garip bir Nobel takıntısı olduğu artık aşikâr, hatta diğer ülke liderleri Trump'a hoş gözükmek için bunu bir diplomatik araç olarak bile kullandılar. Trump, arkadaşında olan bir oyuncağı kıskanan bir çocuk gibi "ama Obama'da var ben de istiyorum" diye konuşup duruyor. Tamam bunu biz de çocukken Playstation için yapıyorduk ama dünyanın en önemli nükleer güçlerinden birine başkan değildik; elimizin altındaki en büyük güç bir dövüş oyununda "aduket" çekmekti. Ödül açıklandıktan sonra Beyaz Saray'dan gelen açıklama şöyleydi: "Nobel komitesi siyaseti barışın önüne koyduğunu kanıtladı".

Diğer tüm ödüller İsveç'ten, Barış Ödülü Norveç'ten

Peki bu komite kim ve nasıl karar veriyor, gerçekten de siyasi bir kaygısı var mı Nobel tarihinin az bilinen, en ilginç ayrıntılarından biri barış ödülünü İsveç'in değil Norveç'in veriyor oluşudur. Bunun sebebi Alfred Nobel'in 1895 yılındaki vasiyetine dayanır. O dönemde İsveç ile Norveç aynı krallık altında İsveç-Norveç Birliği adıyla tek bir ülkeydi. Dış politika ve ordu İsveç'in kontrolündeydi. İsveç'te monarşi kültürü daha baskınken, daha halkçı olan Norveç ise nispeten liberal ve demokratik bir yapıya sahipti. Nobel vasiyetinde açık bir biçimde barış ödülünün Norveç Parlamentosu tarafından seçilecek beş kişilik bir komite tarafından verilmesini istediğini yazmıştır. Norveç Parlamentosu 1897'de özel bir yasayla Norveç Nobel Komitesi'ni kurmuştur; bu aslında Norveç'in bağımsız kimliğini de güçlendiren bir adım olmuştur. Çok değil, birkaç yıl sonra 1905'te birlik dağılmıştır ve Nobel'in vasiyeti gereği tam bağımsız Norveç barış ödülünü vermeye devam etmiştir. Halen diğer tüm ödül törenleri Stockholm'de yapılırken, Oslo'da yapılan tek tören barış ödülü içindir.