Yabancı dizilerdeki tehlike

Adolescence, Türk ebeveynler için alarm zilleri çaldırması gereken bir dizi... Netflix'in dört bölümlük mini dizisi Adolescence (13 Mart 2025'te yayınlandı.) İngiltere'de izlenme rekorları kırdı ve kısa sürede dünya çapında en çok izlenen yapımlardan biri oldu.

Hikâye basit görünüyor; 13 yaşındaki Jamie Miller, bir sınıf arkadaşını bıçakladığı için tutuklanıyor. Ancak her bölüm tek plan halinde ilerledikçe, hikâye sadece bir suç vakası olmaktan çıkıyor; ebeveynlerin göremediği tehlike sinyallerini, sosyal medyanın karanlık etkilerini ve ergen şiddetinin nasıl körüklenebildiğini gözler önüne seriyor. Türkiye'deki ebeveynler için, gençler arasında artan şiddet, çevrim içi radikalleşme, kadın düşmanlığı ve yalnızlaşma tartışmaları karşısında Adolescence sadece bir dizi değil, ciddi bir uyarı niteliğinde.

1. TÜRK EBEVEYNLER HANGİ VARSAYIMLARA FAZLA GÜVENİYOR

Haberin Devamı

Pek çok ebeveyn, çocuklarının zararlı ideolojilerden uzak olduğuna, aile bağlarının onları koruduğuna inanıyor. Ancak Adolescence, sevgi dolu ama iletişimde eksik kalan bir aile ortamında bile psikolojik çöküşün nasıl fark edilmeden gelişebileceğini gösteriyor. Varsayım: "Çocuğum çevrim içi ortamda çok aktif değil, etkilenmez." Gerçek: Jamie'nin radikalleşmesi, Instagram paylaşımları, kadın düşmanı yorum zincirleri ve akran zorbalığı üzerinden ilerliyor. Ebeveynlerin olmadığı çevrim içi alanlar, bu mesajların kolayca yayılmasına zemin hazırlıyor. Varsayım: "Bıçaklı saldırı ya da ergen şiddeti bizim ülkemizde olmaz." Gerçek: Türkiye'de bu tür olaylar birebir yaşanmamış olabilir ama gençler arasında bıçaklama olayları, artan akran şiddeti ve ideolojik baskılar göz ardı edilemeyecek kadar yaygınlaşıyor.

2. ŞÜPHECİ BİR BAKIŞ AÇISI NE SÖYLER

Eleştirmenler, dizinin aşırı uç bir senaryoya odaklandığını, her gencin böyle bir risk taşımadığını savunabilir. Bazı kampanyacılar, dizinin gerçek istatistikleri yansıtmadığını ve ebeveynleri gereksiz yere paniğe sürüklediğini dile getiriyor. Karşı görüş: Bu doğru olabilir, ancak Adolescence'ın amacı bir istatistik sunmak değil, farkındalık yaratmak. Bu hikâyeyi olağan değil, uyarıcı bir örnek olarak görmek gerekiyor. Türk ebeveynler için de mesele ihtimallerin yüzdesi değil, riskin varlığıdır.

Haberin Devamı

3. MANTIKSAL BOŞLUK NEREDE

Birçok aile, sevgi dolu bir ortamın yeterli koruma sağlayacağını düşünüyor. Ancak Jamie'nin hikâyesi, ilgisizlikten değil, "görülmeme hissinden" kaynaklanıyor. Sevgi tek başına yetmiyor; gençler kendilerini ifade edemeyince çevrim içi gruplara yöneliyor.

4. ALTERNATİF BAKIŞ AÇILARI

• Eğitim sistemi: Dizi, öğretmenlerin tükenmişliğini ve okullarda psikolojik destek eksikliğini gösteriyor. Türkiye'de sınav odaklı sistem, gençlerin ruh sağlığına yeterince alan açmıyor. Bu tartışma yerel eğitim politikalarına taşınabilir mi

• Çevrim içi kültür: İngiltere'de hikâyede Andrew Tate gibi "manosphere" figürleri geçiyor. Türkiye'de ise milliyetçi forumlar, kadın düşmanı gruplar veya toksik pop kültür benzer bir işlev görebilir.

Haberin Devamı

• Sosyoekonomik boyut: Jamie'nin alt sınıf kökeni, dışlanmışlık duygusunu artırıyor. Türkiye'de de ekonomik sıkıntılar yaşayan gençler, benzer şekilde öfke ve yabancılaşmaya açık hale geliyor.

5. TÜRK EBEVEYNLER İÇİN ÇIKARILACAK DERSLER

• Erken ve açık iletişim... Sorunlar büyümeden önce konuşmak önemli: "Okuldaki kızlarla ilişkin nasıl", "Çevrim içi ortamda seni rahatsız eden şeyler oluyor mu" gibi basit sorular bile koruyucu olabilir.