Hayatın akışı içinde bazı dönemler vardır ki, onları yaşarken sıradan ve geçici sanırız ancak yıllar geçip dönüp baktığımızda aslında bizi en çok şekillendiren, kim olduğumuzu ve kim olabileceğimizi belirleyen zamanların tam da o dönemler olduğunu fark ederiz.

Lise yılları da bunun en net örneklerinden biridir. Lise, yalnızca derslerin işlendiği, sınavlara hazırlandığımız bir zaman dilimi değildir; aksine, kişiliğimizin geliştiği, değerlerimizin oturduğu, hayata dair ilk büyük seçimlerimizi yaptığımız ve karakterimizin yoğrulduğu bir süreçtir. Bu dönemde kurduğumuz arkadaşlıklar, içinde bulunduğumuz ortam, karşılaştığımız fikirler ve bize sunulan imkânlar, gelecekte atacağımız adımları düşündüğümüzden çok daha derin bir şekilde etkiler.

LİSE ARKADAŞLIKLARI EN GÜÇLÜ İLİŞKİLERDİR

Hayatın en kalıcı bağları lise arkadaşlıkları, çoğu zaman insan hayatının en saf, en doğal ve en güçlü ilişkileridir. Çünkü bu dönemde insanlar henüz tamamen rol yapmayı öğrenmemiş, bir iş pozisyonuna ya da toplumsal statüye göre şekil almamışlardır. Herkes kendi ham, doğal, filtresiz hâlidir. Bu yüzden lisedeki dostluklar, ilerleyen yıllarda bile bozulmadan kalabilen ve gerektiğinde bir telefonla eski sıcaklığına dönülebilen nadir bağlardandır. Bu arkadaşlıklar yalnızca duygusal olarak güçlü değildir; aynı zamanda gelecekteki profesyonel bağlantıların da temellerini oluşturur. Bugün birçok iş ortaklığının, projelerin, girişimlerin ya da kariyer fırsatlarının, lise arkadaşlıklarından filizlendiğini görmek şaşırtıcı değildir. Çünkü birlikte büyümüş, birlikte sınavlara hazırlanmış, birlikte hayaller kurmuş insanların arasındaki güven bağı, ilerleyen yıllarda profesyonel hayatta paha biçilemez bir avantaja dönüşür.

NETWORK'ÜN GİZLİ GÜCÜ VE LİSENİN ROLÜ

Günümüz dünyasında başarı; yalnızca bilgiye, beceriye ya da diplomanın prestijine bağlı değildir. Elbette bunlar önemlidir ancak fırsatların çoğu kimleri tanıdığın, kimlerle yan yana büyüdüğün, hangi çevrede yetiştiğin gibi unsurlarla şekillenir. Bazı liselerin mezunlarının yıllar boyunca güçlü pozisyonlarda olması, birbirlerine destek vermesi, kapılar açması tesadüf değildir. Bu okulların sunduğu en değerli avantaj çoğu zaman akademik başarı değil, sosyal çevre ve network gücüdür. Doğru lise, hayatın boyunca ihtiyaç duyabileceğin bir güven ağı sağlar.

• Sana fikir verecek insanlar.
• Seni motive edecek arkadaşlar.
• Fırsatlarını genişletecek bir çevre.
• Kariyer kapılarını açabilecek ilişkiler.
Tüm bunlar lise yıllarında oluşmaya başlar ve yaş alıp olgunlaştıkça değerleri daha da artar.

LİSE SEÇİMİNİN GERÇEK HAYAT ETKİSİ

Lise seçimi çoğu zaman yalnızca "iyi bir eğitim almak" ya da "başarılı bir üniversiteye girebilmek" gibi sebeplerle değerlendirilir. Oysa bu seçim, gelecekte hangi insanlarla aynı masada oturacağından, nasıl bir vizyona sahip olacağından, hangi düşünce sistemine sahip yetişkinlere dönüşeceğinden çok daha fazlasını belirler. Doğru lise; özgüveni artırır, kişiyi motive eder, ufkunu genişletir ve fırsatlarla dolu bir geleceğin kapısını aralar. Yanlış seçim ise çoğu zaman fark edilmeden kişinin potansiyelini daraltır, çevresini sınırlar ve kendini ifade edebileceği alanları kısıtlar. Bu nedenle lise seçimi, hayat boyu sürecek bir yatırım niteliği taşır. Kişi bunu belki 14–15 yaşındayken fark etmez ancak 30'lu yaşlarına geldiğinde aldığı lise kararının hayatının ne kadar temel bir parçası olduğunu net bir şekilde görür.