Teşhircilik mi Dekolte mi Özgürlük mü

Toplumsal sorunlarımızın ayyuka çıktığı bir dönemdeyiz. 1900'lerdeki gazeteleri incelediğimizde o yıllarda da ülkemizin toplumsal sorunları olduğunu görüyoruz ancak nüfusun artmasından mıdır, küresel bir köy haline dönüşmemizden midir ya da hepsinin bir sonucu mudur bilinmez ancak şu bir gerçek, öyle bir noktaya geldik ki bu başlığı görür görmez bile siyasi görüş olarak 2'ye 3'e ayrıldık. Oysa ki konu tamamen sosyolojik.

Bu konuyu ele alıp almamayı çok düşündüm. Sonrasında benim gibilerin fazla hassasiyeti ile meydanın kimlere kaldığını düşündüm. Ve kaleme almaya karar verdim.

MEB bu yıl yeniden kıyafet yönetmeliği yayınlayarak her okulun kendi belirlediği ekonomik formayı kullanmalarını belirtti. Ancak bu yıla gelene kadar öyle bir hale geldik ki ortaokul öğrencileri okula makyajla gidiyor. Tanık olduğum bir durumda velilerden biri rehberlik birimine "ders saatinizde okul kurallarını anlatırken makyaj yapmalarının da yasak olduğunu belirtir misiniz Biz aile olarak söylüyoruz ancak sizin söylemeniz de etkili olacaktır" dediğinde bizzat duyduğum "bu benim görev tanımıma girmiyor" cevabı oldu.

Öte yandan kamu meslek mensuplarının sosyal medyaya düşen kıyafet görüntülerini hemen hepimiz görüyoruz. Çocukların sınıf içi görüntüleri fenomen öğretmenlerin en büyük malzeme kaynağı.

Sadece şunu sormak istiyorum "gündelik yaşamınızda gelinlikle markete gider miydiniz" Ya da yarın bikini ile yürüyüşe gitsek mesela Neden gidemiyoruz Özgür değil miyiz Acaba özgürlük, özgürlüğümüzün için tercihlerimizi bilincimizle birleştirdiğimiz, toplumsal uyum, psikolojik esneklik, şartları ve koşulları mantık zemininde çözümleyerek karar verebilme yetisine sahip olmamız olabilir mi Toplumsal uyum'dan kastım da yanlış anlaşılmasın. Burada protokol ve görgü kurallarını kastediyorum. Bir tanıdığınızın cenaze törenine neon renkli kıyafetler ile katılmayı tercih etmemeniz sizin toplumsal uyumunuzu gösterir. Ya da bu törende esprileri havada uçuşturmayacağınızı düşünüyorum(!)

İşte ülkemizde kıyafet meselesi de tam olarak böyle bir hal aldı. Mesela protokol kurallarına göre etek diz boyunun nerede olacağını kaçımız biliyoruz Etek boyu dizden biraz üstte, diz hizasında olmalıdır. Gündelik yaşamınızda tabii ki özgürsünüz. Ancak ne yazık ki kamu çalışanlarında bu protokol kuralı ihlaline çok sık rastlıyoruz.

Gelinlik seçerken bile düğün yerine göre hareket etmiyor muyuz Kır düğünü ile salon düğününün bile gelinlik modelleri farklıyken bu konuda dahi bu kadar detaylı düşünen toplumumuzda ne oluyor da gündelik yaşamda bu detaycılık yok oluyor