Ara tatilde nelere dikkat edelim

İlk ve ortaöğretim kademesinde birinci dönemin ara tatili başladı. Okul süreci hem aileler hem de öğrenciler için keyifli olduğu kadar yorucu da bir süreç. Özellikle ortaokul ve lise dönemiyse biraz daha da zorlayıcı olabiliyor bunun sebeplerinden biri sınav sisteminin ortaokul itibariyle sürece dahil olması.

Aslında yaptığımız hatalardan biri "öğrenme" becerisini bir külfet gibi görmemiz. Ödev yapma, çalışma, uğraşma kısmı maalesef ki yorgunluk, çabalama, zahmet kavramlarıyla kol kola geziyor. Aslında bir insanın hayatındaki en güzel çalışma "kendini geliştirmek, dünyayı algılamak ve öğrenmek için bilgiye ulaşma hali" dir. Bu çalışma bir işveren için yapılmaz. İşin sonucu başka birine menfaat sağlamaz. Tamamen kendiniz için yaptığınız bir eylemdir.

Hal böyle olunca ara tatiller de "ders çalışmaya dair" hiçbir şey görmek istememe, kuralları ortadan kaldırma gibi bir içeriğe bürünebiliyor.

YAPMAYIN!

Eğitim-öğretim, yetişkinin iş hayatı gibi değildir. Yetişkinler olarak tatil vakitlerimizde iş hayatımız hakkında bir şey görmek istemeyebiliriz. Bu normaldir. Adı üzerinde 'tir. Bu yüzden de size çalışan denilir. Ancak çocuklarımız öğrencidir. Onlara okul çalışanı değil öğrencisi denilir. Öğretmen işinden uzaklaşmak isteyebilir. Ancak öğrenci öğrenmeden uzaklaşmamalı.

Çocuklardan sık sık duyuyorum: Tatilde hiç kitap açmayacağım, sabaha kadar oturacağım, tüm gün dışarıda arkadaşlarımla olacağım vb.

Çocukların tatilde yapacaklarını planlaması güzeldir. Ancak çocukların hayata karşı algıları da detaylarda gizlidir. Burada okulu ve öğrenme sistemini tamamen uzaklaşması gereken zorlayıcı bir iş olarak görmemesi gerekir. Çünkü okul sistemi çocuğu yetişkin hayatına hazırlar. Öğrenmesi, akıl yürütmesi, kendi adına bir şey yapmasını öğretir. Veliler de bunu destekler. Okul ve öğrenme sistemi, fırsat bulunan her boşlukta kurtulmaya çalışılan bir durum gibi görülmemelidir.