Vergi affı çıkacak mı 2025 perspektifi

1. GİRİŞ: AF BEKLENTİSİNİN ARKA PLANI

Türkiye'de ekonomi yönetimi, vergi sistemi ve kamu maliyesi bağlamında sıkça gündeme gelen bir sorudur: "Vergi affı çıkacak mı" Bu soru, yalnızca borçlu mükellefler için değil; sistemin genel vergi adaleti, uyum düzeyi ve ekonomik sürdürülebilirliği açısından da kritik bir konudur.

Özellikle 2020-sonrası ekonomik dalgalanmalar, artan vergi borçları ve kamu gelirleri üzerindeki baskılar, yeniden yapılandırma veya af düzenlemelerini gündeme taşımıştır.

Ancak, vergi affı düzenlemesi bütün yönleriyle "kolaylık" anlamına gelmez; bazı yönleriyle vergi disiplinini ve adalet algısını zedeleyebilir.

Dolayısıyla bugünkü yazımda; yalnızca "af çıkar mı" sorusunun yanıtını değil, neden çıkarabileceğini, hangi formda olabileceğini, hangi riskleri taşıdığını ve mükelleflerin nasıl hazırlanması gerektiğini detaylı biçimde ele alalım.

2. VERGİ AFFI KAVRAMI VE KAPSAMI

2.1. Kavramsal Tanım

Vergi affı ya da daha kapsayıcı biçimiyle "vergi borçlarının yeniden yapılandırılması ve bazı fer'i yükümlülüklerin hafifletilmesi", mükelleflerin ertelenmiş vergi ve diğer kamu alacaklarını daha ödenebilir hâle getirerek, kayıtsız faaliyetlerin sisteme kazandırılması ve kamu gelirlerinin hızla artırılmasını amaçlar.

Örneğin; gecikme zamlarının silinmesi, usulsüzlük cezalarının azaltılması, borçların taksitlendirilmesi gibi mekanizmalar içerilir.

2.2. Hangi Borçları Kapsar

Affın kapsamı düzenlemeden düzenlemeye değişmekle birlikte, genel olarak şunları içerir:

Gelir vergisi, kurumlar vergisi, KDV, ÖTV gibi vergiler

Gecikme zamları, gecikme faizleri, usulsüzlük/spesifik cezalar

Bazı yapılandırmalarda SGK primleri ve bazı idari para cezaları da kapsam dahilinde olabilmektedir.

2.3. Türkiye'deki Uygulama Sıklığı ve Dinamiği

Araştırmalara göre, Türkiye'de 2000'li yıllardan itibaren yaklaşık her 2-3 yılda bir vergi affına ya da benzeri yapılandırma düzenlemelerine başvurulduğu tespit edilmiştir.

Bu durum, vergi affının bir "alışkanlık" biçimine dönüşme riski taşıdığı ve bu da vergi uyumu açısından olumsuz sonuçlar doğurabileceği konusunda eleştirilere yol açmaktadır.

3. NEDEN BİR VERGİ AFFI GÜNDEME GELEBİLİR

Vergi affı düzenlemeleri aşağıdaki temel gerekçelere dayanır:

3.1. Bütçe Geliri İhtiyacı ve Tahsilat Güçlüğü

Kamu maliyesi açısından vergi affı; bir yandan tahsil edilemeyen alacaklara hız kazandırırken, diğer yandan ekonomik daralma dönemlerinde mükelleflerin borç yükünü hafifletmek amacıyla kullanılır.

3.2. Kayıt Dışı Ekonomi ve Uyumsuz Mükellef Davranışları

Yüksek vergi veya prim yükü, mükellefleri kayıt dışı faaliyetlere yönlendirebilir. Vergi affı, bu mükelleflerin sisteme dönmesini teşvik edici bir araç olarak görülebilir.

3.3. Ekonomik Zorlanma ve İşletme Sermayesi Baskısı

İşletmelerin yüksek borç, yüksek faiz ve maliyet baskısı altında kalması, ödeme güçlüğü demektir. Bu durumlarda af-yapılandırma düzenlemeleri, ekonominin daha hızlı toparlanmasına katkı sağlayabilir.

3.4. Seçim ve Politik Döngüler

Geçmişte seçim dönemlerine yakın zamanlarda vergi affı beklentilerinin yükseldiği gözlemlenmiştir. Bu anlamda af düzenlemesi politik bir araç olarak değerlendirilebilmektedir.

4. 2025 YILI AÇISINDAN DEĞERLENDİRME

4.1. Resmî Durum

2025 itibarıyla resmi kaynaklarda yeni bir vergi affı kanunu çıkarıldığına ya da kesin bir adım atıldığına dair net bir açıklama bulunmamaktadır.

4.2. Olası Senaryolar

Hiç düzenleme yapılmaması: Ekonomik koşullar ya da bütçe beklentileri nedeniyle af gündeme gelmeyebilir.

Sınırlı yapılandırma biçimi: Tam af yerine cezaların ve faizlerin azaltıldığı, borçların taksitlendirildiği bir düzenleme olabilir.

Geniş kapsamlı af: Borçların büyük kısmının silindiği ya da ertelendiği düzenleme çıkarılabilir. Ancak şu anda bu olasılık daha düşük gözükmektedir.

4.3. Mükellefler İçin Beklenen İpuçları

Borç durumu ve riskli sektörlerde faaliyet: Özellikle turizm, inşaat, esnaf gibi sektörlerde borç yükü yüksek olabilir.

Ön hazırlık: Mevcut borçları, gecikme zamlarını ve hangi alacakların yapılandırma kapsamına girebileceğini analiz etmek fayda sağlar.

Yapılandırma değil "uyum" stratejisi: Affı bekleyenler, yapılandırma sürecine hazırlıksız olabilir; bu anlamda uyumun artırılması önemlidir.

5. VERGİ AFFININ OLUMLU VE OLUMSUZ YÖNLERİ

5.1. Olumlu Yönler

Kamu alacaklarının hızlı tahsili ve bütçe gelirlerinin artması.