1.GİRİŞ
Orta Vadeli Plan (OVP), Türkiye ekonomisinin üç yıllık perspektifle şekillendirilmesini sağlayan ve kamu maliyesinde disiplinin korunmasına odaklanan temel bir stratejik belgedir. Ekonomi politikalarının belirlenmesinde OVP, hem gelir-gider dengesini sağlama hem de mali sürdürülebilirliği güvence altına alma amacı taşır. Bu çerçevede, OVP'nin etkinliği sadece bütçe rakamlarıyla değil, aynı zamanda ekonomik büyüme, yatırım teşviki ve gelir artırıcı politikalarla da ölçülür.
Günümüzde tartışılan en önemli konulardan biri, vergi artışı yapmadan kamu gelirlerini artırmanın yollarıdır. Bu yaklaşım, ekonomik büyümeyi desteklerken vatandaş üzerindeki mali yükü artırmamak için geliştirilmiştir.
Bugünkü yazımda, OVP'nin işlevleri, gelir artırma stratejileri, harcama disiplini ve ekonomik büyüme ilişkisine detaylı olarak bir göz atalım…
2. ORTA VADELİ PLANIN STRATEJİK ÖNEMİ
OVP, kamu maliyesi ve ekonomik politika arasındaki köprü işlevini görür. Temel işlevleri üç başlıkta özetlenebilir:
Gelir-Gider Dengesi: Kamu harcamaları ile gelirlerin uzun vadeli uyumunu sağlayarak bütçe açıklarını yönetir.
Mali Disiplinin Güçlendirilmesi: Kamu kurumlarının projelerini orta vadeli hedeflerle uyumlu hâle getirmesini sağlar.
Borç Yönetimi: Kamu borç stokunun sürdürülebilir seviyelerde tutulmasını ve faiz yükünün artırılmadan yönetilmesini hedefler.
Orta Vadeli Plan bir "hayal ötesi olumlu tablo" olmaktan öte, ekonomik gerçeklerle uyumlu, uygulamaya dönük bir çerçeve sunmalıdır.
OVP'nin başarısı, hem gelirlerin artırılması hem de harcamaların disiplinli yönetilmesine bağlıdır.
3. VERGİ ARTIŞI OLMADAN GELİR ARTIRMA STRATEJİLERİ
Gelir artırma stratejileri, kamu bütçesinin sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahiptir. Maliye Bakanlığı'nın açıklamalarına göre, vergi artırımı yapmadan gelir artırmanın temel yolları şunlardır:
3.1 Kayıt Dışı Ekonominin Azaltılması
Kayıt dışı ekonomik faaliyetler, devletin vergi tabanını daraltan en önemli unsurlardan biridir. Dijitalleşme ve etkin denetim mekanizmalarıyla kayıt dışı ekonomi tespit edilip vergiye tabi hâle getirilirse, gelirler artırılabilir.
Örnek: e-fatura ve e-arşiv uygulamaları ile KDV kayıpları azaltılmaktadır.
Etki: Kayıt dışı ekonominin %1 oranında kayıt altına alınması, bütçeye milyarlarca TL katkı sağlar.
3.2 Kamusal Varlıkların Etkin Kullanımı
Hazine arazileri, gayrimenkuller ve diğer kamusal varlıklar, etkin bir şekilde değerlendirildiğinde vergi artışı olmadan gelir sağlayabilir.
Örnek: TOKİ iş birliği ile geliştirilen gayrimenkul projeleri veya Hazine arazilerinin kiralanması.
Etki: Bu varlıkların gelirleri, bütçeye doğrudan katkı sağlamakta ve borçlanma ihtiyacını azaltmaktadır.
3.3 Kamu İktisadi Teşebbüslerinin (KİT) Kârlılığının Artırılması
KİT'lerin etkin yönetimi ve kârlarının bütçeye aktarılması, gelir artırmanın bir diğer yoludur.
Örnek: EÜAŞ ve TCDD gibi kurumların kârlılığının artırılması, bütçeye düzenli gelir sağlar.
Etki: KİT kârlarından sağlanan gelir, vergi artışı yapılmadan kamu harcamalarını finanse edebilir.
4. HARCAMA DİSİPLİNİ VE ETKİN KAMU YÖNETİMİ
Gelir artırımı tek başına yeterli değildir; harcama disiplini ve etkin yönetim, OVP'nin başarısı için zorunludur.
4.1 Hedefe Dayalı Bütçe Yönetimi
Kamu kurumları, projelerini OVP'de belirlenen hedeflerle uyumlu hâle getirmek zorundadır. Bu yaklaşım, kaynak kullanımını optimize eder ve bütçe açıklarını azaltır.