İşletme kapanışında devreden KDV

GİRİŞ

Katma Değer Vergisi (KDV), işletmeler açısından hem bir maliyet hem de likidite yönetim aracı olabiliyor. Normal şartlarda KDV mükellefleri, satın aldıkları mal veya hizmetler nedeniyle ödedikleri vergiyi ("yüklenilen KDV") satışları üzerinden hesaplanan vergiden indirebiliyor. Ancak satışların yetersiz olması, vergi oranı değişiklikleri ya da iade-işlem yapılamayan dönemlerde bu indirilemeyen KDV tutarı "devreden KDV" olarak sonraki dönemlere aktarılıyor.

Bu sistem, faaliyet devam ederken işletmeye nakit akışı sağlar. Fakat — işletme faaliyetini sona erdirirse — devreden KDV'nin hukuki ve ekonomik akıbeti tartışmalı hâle geliyor.

Son dönemde yayımlanan bir yazıda belirtildiği gibi, faaliyeti sona eren işletmelerde devreden KDV'nin iadesi ya da devri konusunda KDV Kanunu'nun 29/2. maddesi açık sınır çiziyor.

Bugünkü yazımda:

Devreden KDV'nin ne olduğu özetlenecek,

Faaliyet sona erince ne oluyor sorusu incelenecek,

2024–2025'te yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ışığında pratik sorunlar ve çözümler tartışılacak.

1. DEVREDEN KDV NEDİR NEDEN OLUŞUR

Temel Mekanizma

Bir işletme, faaliyet kapsamında mal ya da hizmet satın alır.

Bu alışlara dair faturalarda gösterilen KDV, yüklenilen KDV'dir.

Aynı dönemde yapılan satışlara ait KDV (hesaplanan KDV), yüklenilen KDV'den düşük olabilir.

Bu durumda, indirim yoluyla kapatılamayan yüklenilen KDV, "devreden KDV" hesabında taşınır.

Yeni dönemde hesaplanan KDV oluşursa, devreden kısmı bu hesaplanan KDV'den düşmek suretiyle nakit veya mahsup yoluyla kullanılabilir.

Neden Devreden KDV Birikiyor

Satış hacminin düşük olması (talep daralması).

İndirimli KDV oranı uygulamaları — özellikle %1, %8 gibi düşük oranlı teslim ve hizmetlerde.

Maliyetlerin (hammadde, enerji, kira vb.) artması, satış fiyatlarının yeterli artamaması.

İhracat veya iade alınan ürünlerin KDV iadesine konu olmaması veya iade sürecinin yavaş işlemesi.

Sonuç: Devreden KDV, işletme için nakit akışı avantajı sağlarken, uzun vadede yük haline dönüşebilir.

2. FAALİYETİ SONA ERDİREN İŞLETMELERDE DEVREDEN KDV'NİN HUKUKİ DURUMU

2.1. KDV Kanunu 29. madde ve 29/2 fıkrası

3065 s. KDV Kanunu'nun 29. maddesi, yüklenilen KDV'nin indirilmesini düzenler. İndirilemeyen kısmın devri mümkündür.

Ancak 29/2 fıkrası, ticari faaliyeti sona erdiren, işi bırakan mükellefler açısından devreden KDV'nin iadesi ya da devri konusunda sınırlar koyar. Yani faaliyet kapandığında, devreden KDV otomatik olarak devredilemez

Bu düzenleme, işletme kapanışında devreden KDV'nin yeni bir işletmeye geçişini ya da iadesini engeller.

2.2. Uygulamada Ne Oluyor

Vergi daireleri ve mahkeme kararları: Faaliyet terk edilip mükellefiyet kapatılan şirketlerde, devreden KDV'nin yeni bir faaliyette kullanımı kabul edilmiyor.

Aynı zamanda, devreden KDV iadesi de mümkün değil; çünkü Kanun iade hakkı veren işlemleri tek tek sayıyor, faaliyet terki bu sayıda yer almıyor.

Sonuç: Devreden KDV ne iade ediliyor, ne yeni bir mükellefe devredilebiliyor — adeta "yok oluyor".

2.3. Mali Tabloya Etkisi

Faaliyet kapandığında devreden KDV tutarı, işletmenin aktif bir varlığı değil; idare karşısında geçersiz bir talep hâline geliyor. Dolayısıyla kapanış bilançosu ve vergi hesaplarında, bu KDV tutarı ne alacak ne de gider olarak dikkate alınabiliyor.

Bazı özel durumlarda, gider/maliyet yazma önerileri olsa da, genel kabul görmemektedir.

3. 2024 SONRASI MEVZUATTAKİ YENİLİKLER: DEVREDEN KDV ÜZERİNE YENİ KURALLAR

2024 yılında çıkarılan 7524 sayılı Kanun ile KDV mevzuatında devreden KDV'yi ilgilendiren önemli düzenlemeler getirildi.

3.1. Devreden KDV'nin 5 Yıllık İndirim Süresi

Kanun ile birlikte, yüklenilen KDV'nin indirim yoluyla mahsup edilmesi hakkı beş takvim yılı ile sınırlandı.

Bu süreyi aşan devreden KDV tutarları indirim hesabından çıkarılacak ve özel hesaba aktarılacak.

Aktarılan tutar, mükellef talep ederse ve vergi incelemesinden geçerse — incelemenin tamamlandığı dönemin kurum/gelir vergisi matrahında gider olarak yazılabilecek.

3.2. Devir, Bölünme, Tür Değişikliği Hallerinde İnceleme Şartı

7524 Kanun ile birlikte; birleşme, devir, bölünme ya da tür değişikliği sonucu devreden KDV'nin devralan şirket tarafından indirime konu edilebilmesi, vergi incelemesine bağlandı. Yani tek başına devir işlemi devreden KDV'nin devri için yeterli değil.

Bu düzenleme, yasa dışı, haksız veya belge düzeni bozuk devredilen KDV'lerin kontrolsüz kullanılmasını önlemeyi amaçlıyor.

3.3. Halihazırda Faaliyetini Sona Erdiren Mükellefler İçin Sonuç

Bu değişikliklerle:

Faaliyetini sonlandıran işletmelerin devreden KDV tutarları hâlâ iade veya devredilemez. 7524'ün yürürlüğe girmesiyle bu hüküm daha da netleşmiş durumda.

5 yıllık indirimsizlik sınırı nedeniyle, kapanan bir işletmede devreden KDV'nin kullanılabileceği bir gelecek görünmüyor.

4. NEDEN BU SİSTEM: İDARENİN ARKA PLANI

Bu sert düzenlemenin temel gerekçeleri şunlardır:

Devreden KDV'nin uzun yıllar boyunca birikerek KDV iadesi baskısı yaratması,

Özellikle indirimli orana tabi işlemlerde mükelleflerin yüklenilen KDV-iade sürecini manipüle etmesi,

Birleşme, devir, tür değişikliği gibi işlemler sırasında haksız KDV indiriminin önlenmesi ihtiyacı.

Sonuç: Devreden KDV, yalnızca aktif ve düzenli faaliyet gösteren işletmelerin bir avantajı olarak görülüyor; kapanan veya yapısı değişen işletmeler için bu avantaj ortadan kaldırılıyor.

5. SORUNLAR VE ELEŞTİRİLER

5.1. Likidite Krizi Riski